Turizm tarihimizde dip yaptýðýmýz 2016 yýlýnýn ardýndan çok kritik ikinci yýlý da geri býrakmak üzereyiz.
Temmuz ayýnýn ortalarýna geldiðimiz bu günlerde ne yazýk ki bir önceki yýla göre maalesef farklý bir noktada olmadýðýmýz görülüyor. Ne yazýk ki, literatürün ve terminolojinin turizmin gidiþatýný farklý bakýþ açýlarýna kaydýrdýðýný ve hatta deðiþtirdiðini görüyor ve izliyoruz.
Bu güne kadar gerek ülkeye gelen turist sayýsý, gerekse otellerdeki doluluk oranlarý turizmin baþarýsýnýn göstergeleri olurken, þimdilerde “kafa saymanýn” artýk baþarýyý yansýtmadýðý gerçeði ile karþý karþýyayýz.
Evet, sezonun tam göbeðinde otellerin büyük bir bölümünün beklenenin üstünde doluluklarý bulduklarý, hatta birçoðunun 2016’yý aþýp 2015’i yakaladýklarý iddialarýnýnda olduðunu biliyoruz ama yýl sonunda kasalarýn kapaðý açýldýðýnda kazaným olmadýðýnýn görüleceðini de açýkça söyleyebiliriz.
Duyduðumuz, izlediðimiz, tespit ettiðimiz, sektörde uçuþan yatak fiyatlarý, bize sezon sonunda “þapkanýn düþüp kelin görüneceðini” tüm çýplaklýðý ile anlatmaya yetiyor…
Þu gerçeði unutmamalýyýz ki yabancý turist yoksa turizmde yoktur…
Hal böyle olunca, çevremizde barýþý saðlayamadýðýmýz sürece yabancý turist beklememiz de hayalden öteye geçmeyecektir.
Fazla deðil önümüzdeki birkaç yýl daha böyle ahlar vahlar arasýnda geçirecek olursak, sektörde ciddi sýkýntýlarýn yaþanmasý da kaçýnýlmaz olacaktýr. Bu durumda önümüzdeki 2018 ve 2019 yýllarýnda sektör inanýlmaz bir girdap içerisine girebilir.
Bugüne kadar çok güç þartlar altýnda elde ettiðimiz kazanýmlarýn birer birer yok olacaðý, zaten yetersiz sayýdaki turizm emekçilerinin ve deneyimli profesyonellerin farklý sektörlere kayacaðýný da göz önüne alacak olursak, tekrar toparlanmamýzýn uzun yýllar alacaðýný unutmamamýz gerekir diye düþünüyorum.
Ýþte tüm bu gerekçelerden yola çýkarak öncelikle bizler, gerçek turizmciler, yaþadýðýmýz aný “kafa sayarak” deðerlendirmeye devam ve anons edersek, siyasilere hoþ görünmek adýna yalakalýk yapmayý kendilerine misyon edinmiþ birtakým sanal turizmcilere alan yaratmýþ oluruz.
Unutulmamalýdýr ki, ülkeyi yönetenlere “kafa sayýsý” üzerinden mesajlar vermeye devam edilirse, hazin sonun hazýrlanmasýna çanak tutulmuþ olunacaktýr.
Tabii ki mücadeleden vazgeçmeyeceðiz,
Tabii ki umutlarýmýzý kaybetmeyeceðiz ama, sýrf hava atmak uðruna vereceðimiz mesajlara, aman dikkat!
Sevgilerimle