26 Ay Sonra Karar Çıktı

Milas’ta 2019 yılı Şubat ayında maden ocağında meydana gelen ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği göçük olayı ile ilgili karar çıktı. Sanıklardan birine 10 yıl, diğer 2 sanığa ise 6 yıl 8’er ay ceza verildi.

26 Ay Sonra Karar Çıktı

Milas’a bağlı Sarıkaya Mahallesi Yumrutaş Mevkii’nde 18 Şubat 2019 tarihinde maden sahasında meydana gelen faciada kamyon sürücüsü Şükrü Otlak ile iş makinesi operatörü Servet Çapacıoğlu ve işçi Engin Tutuk, yaşamını yitirmişti. 

Olayın ardından şirket sahibi M.A.K. ile formen A.E. ve şirket yetkilisi Ö.K. isimli zanlılar mahkemece tutuklanmış, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada verilen ara kararla tutuklu yargılanan sanıklar tahliye edilmişti. 

Sanıkların tutuksuz yargılandığı dava bilirkişi raporu beklendiği için uzadı. Olaydan 26 ay sonra karar çıktı. Bugün Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonrası M.A.K. 10 yıl, diğer 2 sanık 6 sene 8 ay hapis cezası aldı. Ayrıca davada yargılanan 2 mühendis beraat etti. 

Mahkeme heyeti, verilen ceza kesinleşmediği ve sanıkların kaçma ihtimallerinin olmadığını değerlendirerek yurtdışı yasağı konulup adli kontrolle serbest bırakılmalarına hükmetti. 

Otlak Ailesi’nin Avukatı Ayvaz Demircan, dava ile ilgili Kent Haber’e yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Biz bu mahkeme kararını yeterli görmüyoruz. Zaten karardan önce de savcının mütalaasına karşı biz itirazlarımızı sunmuştuk. Olayın sanıklarının fillerinin karşılığı bilinçli taksir değil olası kast. Yani ne olursa olsun umursamaz bir tutumla işlenen bir suç olduğundan cezalandırılmasını istiyorduk. Bu ayrıca 2 mühendisin de beraat etmelerini istemişti savcı. Heyet de o yönde karar verdi. Biz teknik personelin de bu kazanın meydana gelmesinde ve bu sonucun ortaya çıkmasında kesin kusuru olduğunu dile getirmiştik. Verilen karar bilinçli taksirle olmak üzere üst sınırdan verilmedi. Biz adaletin tecelli ettiği şeklinde düşünmüyoruz. Biz bunu İstinaf Mahkemesi’ne götüreceğiz.”

Karar duruşmasında karşı taraf avukatının sarf ettiği sözlerle ilgili de konuşan Av. Demircan, “Savunmadan bir meslektaşımızın savunma argümanlarının  da dışına çıkarak ‘Ölenle ölünmüyor’ derken çok ciddi vicdanları zedeleyen, acıtan bir laf etti. Zaten mahkeme başkanı da çok uygun bir şekilde hatta sert bir şekilde ikaz etti. ‘Böyle bir savunma olmaz’ diye. Müvekkillerim savunmanın bu sözüne çok üzüldüler, hatta çok ciddi duygusal tepki gösterdiler. Haklılardı. Bu aşamada söyleyeceğimiz budur. Konunun bir üst mahkemesi var. Üst mahkemede bu konunun düzeltileceği ümidimiz taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
Şükrü Otlak’ı kızı Saibe Otlak ise mahkemeden istedikleri sonucu alamadıklarını ifade ederek “Asli kusurlu bir insana 10 yıl vermek gerçekten çok acı bir durum. Bence adil bir ceza değil. Diğer sanıklara da 6 yıl 8 ay ceza verildi. Ben bunu da yeterli bulmuyorum. Cezalar bilinçli taksirin en alt sınırından verildi. Gerçek babamı kaybettim adalet babayı beklememe rağmen böyle bir sonuca vardık. İtirazlarımızı yapacağız.” diye konuştu. 

Şükrü Otlak’ın eşi Hatice Otlak da savunma avukatının duruşmada sarf ettiği sözlere tepki göstererek şöyle dedi:

“Bugün yeni bir avukat tutup gelmişler, psikolojimizi bozdular. Duruşmada ‘Öteki ailelerin paralarını verdik, helalleştik. Ölenle ölünmüyor’ şeklinde konuştu. Biz istediğimiz gibi bir sonuç alamadık. 3 kişinin ölümüne 10 yıl çok az.”