Ahmet Aras Niye İstifa Etsin?

AK Parti Bodrum İlçe Başkanı Osman Gökmen Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı istifaya davet etmiş.

Yaptığı eleştirilerde haklı olduğu konular olsa bile, tüm bunlar istifayı gerektirecek nedenler midir?

Kimi zaman biz de eleştiriyoruz ama Bodrum’u düşündüğümüz için.

Bodrum’a daha iyi hizmet verilsin diye.

Eğer Sayın Gökmen’in eleştirileri istifayı gerektiren nedenler olsaydı;

Şimdiye kadar bu iktidarın on kere istifa etmesi gerekirdi.

Bodrum Devlet Hastanesi yıllardır bekliyor.

Her seferinde de suç yapımcı kişi ya da firmalara atılarak geçiştiriliyor.

Hangi iktidar yöneticisi, bırakın istifayı bu konuyla ilgili bir özeleştiri yaptı?

İşsizlik aldı başını gidiyor, pahalılık diz boyu, vatandaş evine ekmek götüremez duruma gelmiş. Türk parasının değeri sıfırlanmış, döviz fırlamış.
Ekonomiden sorumlu bakanımız gayet pişkince “Maaşınızı dövizle mi alıyorsunuz?” diye vatandaşla alay ediyor.

Sağlık sistemiyle ilgili güven her geçen gün azalıyor, Sağlık Bakanı Cumhurbaşkanının talimatları nedeniyle rakamlarla oynuyor, veri tablolarını değiştiriyor.

Eğitim sistemi yaz-boz tahtasına döndü.
Milli Eğitim bakanı kendisinin bile inanmadığı açıklamalar yapmaya zorlanıyor.
Eğitimde bırakın fırsat eşitliğini, en temel ihtiyaçlar karşılanamaz duruma gelmiş.
Öğrenciler perişan, veliler şaşkın, öğretmenler mutsuz.

İçişleri Bakanı Anayasa mahkemesi Başkanına ayar vermekle meşgul.
Sanki kendi memuru değilmiş gibi, polislerin maaşlarının azlığından yakınıyor.
Ben mi zam yapacağım maaşlara?

Diyanet İşleri Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Din İşleri Daire başkanı gibi talimatla iş yapıyor.

Bu iktidar döneminde sıradan memur değil, atanan rektörlerde bile liyakat aranmıyor.

Sağlık çalışanları korumasız, canları pahasına yaptıkları hizmetin karşılığını alamadıkları gibi yaşamını yitirenlerin ailelerine, çocuklarına bile sahip çıkılmıyor.

Ülke yönetimiyle ilgili hükümetin istifasını gerektirecek o kadar çok şey var ki, yazmakla bitmez.

Emeklilikte yaşa takılanlara, öğretmen, güvenlik görevlisi, sağlık emekçilerine verilen sözler unutuldu gitti.
Bu saatten sonra istese de veremez, hazine tamtakır.

Baroları siyasete alet ettiğiniz yetmedi, şimdi de hekimlere saldırılar başladı.

Tek bir vekil, bakan sorulara cevap vermedikleri gibi, her fırsatta gözaltı ve tutuklamalarla insanlar susturulmaya çalışılıyor.

Satılmadık fabrika, hazine arazisi kalmadı.

Sevgili Gökmen, Bodrum’da bir dolu hazine arazisi daha çok yeni, Özelleştirme İdaresi eliyle satışa çıkarıldı.
Tüm bunlara karşı en küçük bir tepki vermeyen AK Parti İlçe yönetimi, istifa etmeyi düşünür mü?
Ülkeyi gün be gün uçuruma sürükleyen, ekonomisi batmış, yargısı teslim alınmış, hukuk sistemi çökmüş, eğitimi bitmiş, gençleri işsiz, işçisi aç ülkeyi yönetenlere de aynı çağrıyı yapabilir misin?
Sonuçta yerel muhalefet olarak eleştirilerini anlamak mümkün de, bu istifa talebi biraz abartılı oldu…
Siyasette önü açık, genç ve yeni bir politikacı olarak kimi zaman gazdan ayağını çekmen gerekiyor.
Hatta bazen frene basıp durmak gerekir.
Dikiz aynasından geriye bakıp, ben nereye gidiyorum demeli insan!

Bence sen eleştirilerini yine yap ama Bodrum’un çıkarları ve önceliklerini dikkate alarak politika yapmanda yarar var diye düşünüyorum.
AK Parti içerisinde kuşkusuz senin de muhaliflerin var.
Yarın en küçük bir hatanda onlar da senin istifanı isteyebilirler.
Hani bir söz vardır.
“Kırk düşün, bir söyle!”
Kimsenin gazına gelmeden, yerel muhalefet görevini yapmana kimsenin söyleyecek sözü yok.
Ancak siyaset uzun soluklu bir mücadele.
Yarın pişman olacağın sözlerden kaçınmak gerek.
Bodrum, her ne kadar sürekli göç alan bir metropole dönse de sonuçta herkes birbirini tanır.
Özellikle de siyaset yapanlar bellidir.
Ne derler; “söz utanmaz, yüz utanır.”