ALTAN ÖYMEN BESİAD'IN KONUĞU OLDU

Bodrum Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD)’nin geleneksel Perşembe toplantısına...

ALTAN ÖYMEN BESİAD'IN KONUĞU OLDU
Bodrum Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD)’nin geleneksel Perşembe toplantısına gazeteci-yazar ve Cumhuriyet Halk Partisi eski genel başkanlarından Altan Öymen konuk oldu. Öymen, Türkiye’nin şu andaki en önemli gündemi olan “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Azka Otel’de gerçekleştirilen toplantıya BESİAD üyeleri yoğun bir katılım gösterdi. Anayasa değişikliğinin zamanlamasını ve aceleye getirilmeye çalışılmasını anlayamadığını dile getiren Altan Öymen şunları söyledi:

“Ben bu anayasa meselesinin niye bu kadar aceleye getirildiğini ve niçin bu kadar önemli bir mesele sayıldığını bu kadar yıllık tecrübeme rağmen anlayabilmiş değilim. İddia edilen şu, ‘işler iyi yürümüyor, patinaj oluyor. Bu durum böyle giderse daha kötü olur’ deniyor. İktidar bu 14 yıllık dönemde çok önemli eserler meydana getirebildiklerini söylüyorlar. 14 yılda da şöyle bir şeye rastlanmadı; iktidarda bulunanlar bir şey istediler de yapamadılar diye birşey zaten yok. Ne istedilerse yapabilmişler bu düzen içerisinde. Ama yine patinajdan bahsediyorlar. Yaptıkları patinaj mıdır, yoksa büyük eserler vermiş olmak mıdır' Büyük çelişkiler var burada. Ama ne yapalım, girildi bu yola. İstenen şey nedir ona bakmak lazım. İstenen şey Cumhurbaşkanının yetkilerinin arttırılması, kuvvetlendirilmesi. Aslında hiç bu anayasa değişikliğine girişilmese, bugünkü durumda Cumhurbaşkanının yetkileri
yeterinden daha fazla kullanma imkanı var. Zaten kendisi de söyledi; ‘Fiili bir değişiklik oldu Türkiye’de. Ben madem ki halk tarafından seçiliyorum, öyleyse kuvvetli durumdayım. Bunun hukuki olarak da anayasaya geçmesi gerekir’ dedi.”

Öymen, Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi ve yürürlüğe girmesi durumunda bugünkü olağanüstü şartlar altındaki yönetim şeklinin kalıcı olarak devam edeceğini öne sürerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Değişiklik denince ne olacak' Bugünkü olağanüstü şartlar altındaki yönetim neyse aslında o devam edecek. Ama o kalıcı hale gelecek. Yani olağanüstü hal kanunu kalksa bile bu düzen bu şekilde yürüyebilecek, en kötü ihtimalle olağanüstü hal cumhurbaşkanı tarafından ilan edilebilecek. Ama bu kalıcı hale gelmesi iyi mi' Herhalde iyi değil, çünkü bu olağanüstü hal bir olağanüstü durum nedeniyle ilan edildi. Bir darbe teşebbüsü yapıldı. Devlet binalarını bombalamaya kadar varan, çok ciddi bir hadise geçirdik. Birçok şehidimiz oldu. Meclis bombalandı. Olağanüstü hal buna karşı ilan edildi. Ama bu hadise bertaraf edildikten sonra, bir de bunun sanıkları ortaya çıkıp ta mahkemeye sevk edildikten sonra artık olağanüstü halin bitmesi gerekirdi. Şimdiye kadar devam etti. Her 3 ayda bir devam edebileceği de belirtiliyor” dedi.

Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde laiklik ilkesi gibi çok hassas maddelerin pratikte ortadan kaldırılabileceğini savunan Öymen, “Laiklik açısından bakarsak laiklik değişmiyor, o şekilde kalıyor. Fakat olayları objektif bir biçimde değerlendirmeye imkan bırakmayacak bir eğitim sistemi ve toplum düzeni yaratırsanız o zaman laiklik değişir zaten. İçeriği değişir ama biz laik bir ülkeyiz diye devam edersiniz. Fiili durum değişmiş olur. Bu anayasa değişikliği bütün bunları yapmaya müsait. Anayasa değiştirilirken isimlendirilmeden yapılması gerekiyor. Bugünkü Cumhurbaşkanına bakarak değil, herhangi bir Cumhurbaşkanı gelir ve şunları yaparsa diye düşünmek gerekir. Zaten kanunlar da öyle yapılır. Örneğin bırakalım bugünkü Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisini. Seçim oldu ve bir başkası geldi. Herkes zannetti ki o gelen kimse çok akıllıca yönetecek. Başta akıllıca demeçler veriyordu ama yoruldu, yaşlandı. Bu yetkileri kullanarak yaptığı saçma bir eylem sonucunda herkes çok zarar görür. Onu orada önleme imkanı da yok artık. Bu kumar oynamak gibi bir şey. Bunu sayın Erdoğan’a çok saygısı olan sevgisi olan insanlar için söylüyorum. Diyelim ki Anayasa değişti. Sonrasını düşünmek lazım" şeklinde konuştu.

Referandumun çok önemli olduğuna işaret eden Altan Öymen, referandumda herkes elinden geleni yapmalı diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Memleketlerde rejim değişikliği oluyor. Sonradan nasıl oldu bu diyorsunuz; Valla ben bilmiyordum, ben o sırada tatildeydim falan diyorlar. Almanya, İtalya, aklınıza ne gelirse. Bütün bunlarda insanlar fazla ilgilenmedikleri için ve ellerindeki fırsatları kullanamadıkları için olmuş. Bu iş bir de mevcut iktidarın mevcut usullere uymamayı başarabilmeleri yoluyla olur. Burada anlaşılması gereken bir şey var, hakikaten çok tehlikeli bir şey. Bu Tayyip Erdoğan meselesi değil. Tayyip Erdoğan’ı çok sevenler bile şunu düşünmeli; yarın başka adam gelirse ne olacak. Başka adam da başlangıçta iyi olabilir, sonradan delirebilir. Osmanlı tarihinde de var. Suudi Arabistan’da var. Ürdün’de oldu, adamcağız aklını yitirmiş. Bu referandumda kabul oyunun çıkmaması birinci mesele. Onun için herkes birbirine anlatacak, ikna etmeye çalışacak. Televizyonlar ve gazetelerde de bu değişikliğin neler getirdiği anlatılamadığı için insanlar ne olduğunu öğrenemediler bunun. Her fırsatta işi gücü bırakıp anlatmaya çalışmak lazım."