Amacımız Siyaset Değil, Bodrum!

Geçen haftaki yazımda Bodrum Belediyesi’nin yapmış olduğu rutin işleri abartı dille paylaşım yapmasını eleştirmiştim ve “kahramanlık destanı değil, rutin iş” demiştim.

Yazıya hem olumlu hem olumsuz o kadar çok tepki geldi ki açıkçası şaşırdım. Fikrimi anlayanlar övgü dolu sözler etti, destekledi. Hatta bazı belediye çalışanları önemli iddialarda bulundu, birazdan bundan bahsedeceğim.

Yazının içeriğini tam olarak anlamayanlarda malum saldırıya geçti. İşi siyasallaştırdılar. Benim bir siyasi kanada hizmet ettiğimi, bu yüzden karalama yaptığımı söylediler. 

Her görüşe sonuna kadar saygım var. Ama iş hakarete ve küfüre varırsa bunu kabul etmem mümkün değil. O yüzden hakaret ve küfür dışında hem olumlu, hem olumsuz her görüş ve bu görüş sahibi siz değerli okurlarım başımın tacısınız.

Ben gazeteciyim. Yasalar çerçevesinde doğru bildiklerimi yazmaktan hiç çekinmedim. Yazdıklarım yıllardır her kesimi hep rahatsız etti. Açıkçası doğru bildiğim karşısında ne Ak Parti, ne CHP, ne MHP, ne İYİ Parti kim olursa olsun tanımam, yazmaya devam ederim. Arşivlerden görebilirsiniz.

Tabi bu özgürlükte Kent TV’nin payı çok büyük. Kent TV’nin çok değerli yöneticileri hiçbir zaman bir müdahalede bulunmadı, fikirlerimizi, iddialarımızı özgürce dile getirmemize olanak sağladı. Bu yüzdendir ki Kent TV Bodrum’un en etkili medyası değil mi zaten? Bünyesinde bulunmaktan onur duyduğum Kent TV ailesine çok teşekkür ederim.

Gelelim bugüne…

Geçen haftaki yazımdan sonra bazı belediye çalışanları beni aradı ve çok ciddi iddialarda bulundu. Birazdan bahsedeceğim bu iddiaları eğer bir kişiden duymuş olsaydım, çok önemsemezdim. Ama farklı servislerden farklı kişiler arayınca, işin rengi değişti.

Bu arkadaşların iddiasına göre; belediyede çalışan bazı memur ve işçilerin üzerinde emekli olma baskısı kuruluyormuş. Aylardır süren bu baskı sonucunda emekli olmayı kabul etmeyenlere alakasız işlere, uzak görev yerlerine gönderme tehdidinde bulunulmuş. Yani bir nevi sürgün tehdidi!

Emekli olanların yerlerine ise farklı şehirlerden, Bodrum’u hiç tanımayan memur ve işçiler getiriliyormuş. Memurlardan sonra sıra sokakta çalışan işçiye geliyormuş. 

Bunlar oldukça vahim iddialar. Belediyenin bu iddialara açıklık getirmesi gerekiyor. Neye göre nasıl bir kadrolaşma yapılıyor? Bu insanlar neden emekli olmaya zorlanıyor? Neden kadrolaşmada Bodrum dışından, Bodrum’u hiç tanımayan personel getiriliyor? Neden sokaktaki işçiye kadar kadrolaşma yapılıyor? Neden Bodrum’un iş gücünden yararlanılmıyor, bunları öğrenmek istiyorum.

Dediğim gibi bu iddiaları farklı kişiler dile getirince çok önemsedim ve kendimce bir araştırma da yaptım. Bazı belediye çalışanları iddiaları teyit etti, bazıları da konuşmak istemedi. Ama “yok öyle bir şey” diyen çıkmadı. 

Açıkçası merak ediyorum belediyenin amacı Bodrum’a hizmet etmek mi, yoksa Bodrum dışından bazı grupları memnun etmek mi?

Umarım belediye yetkilileri bir açıklama yapar ve beni yalanlar. Ben de bu açıklamayı virgülüne dokunmadan yayınlarım.

Umarım…