Avukatlardan Adliye Önünde Eylem!..

TBMM Adalet Komisyonu’nda ‘çoklu baro’ görüşmeleri devam ederken, avukatlar da eylemlerini sürdürüyor.

Avukatlardan Adliye Önünde Eylem!..

Ak Parti tarafından meclise sunulan çoklu baro teklifi, ikinci gününde Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başladı. Görüşmelere katılmak isteyen bazı baro başkanlarının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Çankaya kapısındaki bekleyişleri sürüyor.

Bodrum’daki avukatlar da Bodrum Adliyesi önünde bir basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Akşamüstü saatlerinde gerçekleştirilen eyleme çok sayıda avukat katıldı. Basın açıklamasını okuyan Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Cavidan Karaöz Özyiğit, şunları dile getirdi:

“Bir süredir, Baroların seçim sisteminin değiştirilmesi, çoklu baro adı altında, meslek örgütümüzü siyasallaştıracak bir sistem yaratılması, bir ilde birden fazla baro kurulmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Son olarak, TBMM’ne sunulan yasa teklifi ile bu çalışmalar, yasal düzenleme haline getirilmeye çalışılmaktadır.

Kurulmak istenen yeni sistem ile etnik, siyasi, mezhepsel temelli, sarı, mavi, kırmızı ve pembe renkli barolar gibi ayrı ayrı baroların kurulmasının, ülkemiz hukuk sistemine zarar vereceğini, bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini, anlatmaya çalışıyoruz. Aralarında Muğla Barosu’nun da bulunduğu tüm Barolar, bu yasa teklifinin geri çekilmesi için birçok girişimde bulunduk. Adalet Bakanlığı, TBMM nezdinde yapılan girişimlere, hiçbir baronun böyle bir değişikliği talep etmemesine rağmen,
TBMM nezdinde yasa çalışması bütün hızıyla, bütün karşı çıkmalara rağmen devam etmektedir.

Avukatların seslerini duyurmak için Ankara’ya yürüyen Baro Başkanlarının yürüyüşü, Ankara’ya girmesi, anayasayı hiçe sayarak engellenmiş, baro başkanları ve avukatlar hak etmedikleri hareketlere maruz kalmışlardır. Bugün ise Baroların çağrısı ile Ankara’da yapılmak istenen savunma mitingi, alelacele yasaklanmış, yasa değişikliğinin doğrudan tarafı olan avukatları temsil eden Baro başkanları meclis çalışmasına alınmamıştır. Baro Başkanları TBMM kapısında bekletilmiş ve halen bekletilmektedir. Geçen hafta tarım konusunda yapılacak değişiklikler için, tüm temsilcilerini meclise alarak çalışma yapan Milletin Meclisi; bugün, savunmayı temsil eden Baro Başkanlarını meclise almamış, Baroları ilgilendiren yasayı, yaklaşık 150 bin avukatı temsil eden Baro başkanları olmaksızın geçirmeye çalışmaktadır.

Her ne yasak olursa olsun, her ne yapılırsa yapılsın avukatları kimse susturamaz. Mitingi yasaklasalar da binlerce avukat arkadaşımız Ankara’da. Savunma susmaz. Bugün  bu yaşananlar ve bizlere yaşatılanlar, Milletin Meclisinin önünde Avukatların bekletilmesi, anayasanın hiçe sayılması tarihi bir ayıptır, utançtır, hatadır. Yasanın doğrudan muhatabı olan avukatların dinlenmemesi, hiçe sayılması, çok vahimdir. Barolar, hukukun, insan haklarının, vatandaşların sesidir. Yapılmak istenen değişiklikler yalnızca Barolara yönelik değildir. Esas müdahale bağımsız yargıya, hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkesine, bizzat adalete, vatandaşların hakkına ve hukukuna yöneliktir.

Bizler; hukuk devletinin, bağımsız yargının ve bağımsız savunmanın savunucularıyız. Bu nedenle mücadelemiz, bağımsız savunma- bağımsız yargı içindir. Bizler, tek bir cübbe olsun istiyoruz. Bizler, tek bir Baro olsun istiyoruz. Bizler, çoklu Baro istemiyoruz. Bizler, Baroların özgür olmasını istiyoruz. Bizler bağımsız savunma istiyoruz. Bizler, derhal bu yanlıştan vazgeçilmesini, yasa teklifinin geri çekilmesini istiyoruz.

Mücadeleyi sonuna kadar hep birlikte sürdürmeye devam edeceğiz. Muğla Barosuna bağlı avukatlar olarak, yasa çalışmasına son verilinceye kadar başlattığımız ‘Barolara Dokunma Nöbeti için oturma eylemine, devam edeceğiz. Avukatları kimse dizayn edemez, avukatlar üzerinden kimse prim yapamaz. Bir kez daha, Ankara’da olan tüm Baroların, meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum.Onlar orada mücadele ettiği müddetçe bizde burada mücadeleye devam edeceğiz. Bu onurlu mücadelemizde tüm vatandaşlarımız da  yanımızda görmek istiyoruz. Ve bir kez daha haykırıyoruz. Savunma susmadı, susmayacak.”