Bakanlıktan Yeni SİT Değerlendirmesi!

Bodrum’da bazı bölgeler “Doğal SİT- Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Doğal SİT- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edildi.

Bakanlıktan Yeni SİT Değerlendirmesi!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 10 ildeki bazı alanlar, "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olarak tescillendi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Bodrum'daki Ortakent-Dağbelen- Konacık Doğal Sit Alanının, "doğal sit-nitelikli doğal koruma alanı" ve "doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı" olarak tescil edildiği belirtildi.

Resmi Gazete'de bugün yayımlanan ve tescillenen alanlara ait koordinat ve parsel bilgilerinin de yer aldığı ilanlara göre, Bodrum dışında Rize'nin İkizdere ilçesindeki İkizdere Vadisi Doğal Sit Alanı, Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde yer alan Kadınyarı Deresi Doğal Sit Alanı, Gümüşhane'nin Kürtün ilçesindeki Uluköy Çifteköprü Doğal Sit Alanı, Rize'nin Kırklartepe köyündeki Ayane Tepesi Doğal Sit Alanı ve Edirne'deki Karaağaç Antik Yolu Doğal Sit Alanı "doğal sit-nitelikli koruma alanı" olarak tescil edildi.

Çanakkale'nin Çan ilçesi Büyükpaşa köyü mevkisinde bulunan Çanakkale Çan Grubu Doğal Sit Alanı, "nitelikli doğal koruma alanı" ve "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı", Trabzon'un Ortahisar ilçesindeki Soğuksu-Erdoğdu Mahallesi Doğal Sit Alanı ise "doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı" olarak belirlendi.

Adana'nın Karataş ilçesinde yer alan Akyatan Lagünü Doğal Sit Alanı ile Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki Yellice Poyraz Adası Doğal Sit Alanı da "nitelikli doğal koruma alanı" olarak belirlendi. Mersin'in Tarsus ilçesindeki Taşkuyu Mağarası Doğal Sit Alanı'nın ise doğal kaynak değerinin mağara olması ve mağaranın "Tabiat Varlığı" olarak tescilli olması nedeniyle "doğal sit" statüsü iptal edildi.

SINIFLANDIRMA NE ANLAMA GELİYOR?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2019 yılı Aralık ayında aldığı karara göre Doğal Sit Alanları, "kesin korunacak hassas alan", "nitelikli doğal koruma alanı", "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı" olarak sınıflandırılmıştı.

Kesin korunacak hassas alanlar, ulusal ve uluslararası öneme sahip tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran, biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı sağlayan, insan faaliyetleri sonucu bozulma veya tahrip olma riski yüksek olan, bitki örtüsü, topografya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken ve Cumhurbaşkanı Kararı ile ilan edilen kara, su ve deniz alanları olarak belirleniyor. Bu alanlarda, doğal afet durumunda gerekli acil müdahalelerde bulunulabiliyor, madencilik faaliyeti yapılamıyor, taş, toprak, kum alınamıyor, ayrıca toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı gibi malzemeler dökülemiyor.

NİTELİKLİ DOĞAL KORUMA ALANI

Nitelikli doğal koruma alanı, doğal yapısı değişmemiş veya az değişmiş, modem yaşam ve önemli ölçüde insan faaliyetleri tarafından etkilenmemiş, doğal süreçlerin hakim olduğu, koruma amaçlarına uygun olarak yörede yaşayanların alanın mevcut kaynaklarını kullanmasını sağlayarak doğal hayata dayalı geleneksel yaşam şekillerinin korunduğu kara, su, deniz alanları olarak tanımlanıyor.

Bu şekilde tescili yapılmadan önce mevcut bulunan ve bu ilke kararı kapsamında yenisine izin verilemeyen mevzuata uygun yapılar, ekonomik ömrünü tamamlayıncaya kadar kullanılabiliyor. Nitelikli doğal koruma alanlarında madencilik faaliyeti yapılamıyor, taş, toprak, kum alınamıyor, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı gibi malzeme dökülemiyor. Bu alanlarda, koşulları, kapsamı, süresi Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından belirlenmek koşulu ve faaliyetin niteliğine göre geçiş dönemi koruma koşulları ve kullanım şartları veya koruma amaçlı imar planlarıyla sınırlı bazı faaliyetlere izin verilebiliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA VE KONTROLLÜ KULLANIM ALANI

Barındırdığı siluet, jeolojik ve ekolojik değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla alanın potansiyeli ve kullanım özellikleri göz önünde bulundurularak doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetlere, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlar, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak belirlendi.

Kesin korunacak hassas alanlar veya nitelikli doğal koruma alanlarını etkileyen, bu koruma bölgeleri ile bütünlük gösteren tampon bölgeler olan sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları, düşük yoğunluklu yerleşim yerleri olarak planlanabiliyor. Sit kararı öncesi alınan ruhsatlı yapılar mevcudiyetini koruyor. Kentsel yerleşik alanlarda ve kentsel dönüşüm alanlarında yoğunluk, yapılacak koruma amaçlı imar planlarında belirlenebiliyor. Bu alanlarda sanayi tesislerine izin verilmiyor ancak mevcut ruhsatlı sanayi tesisleri, gerekli çevresel tedbiri almak koşulu ile kullanılabiliyor.