Başkan Aras'tan Önemli Açıklamalar...

Sözlerinin başında Zabıta ekiplerinin Kurban Bayramı öncesinde ve bayram süresince, gece gündüz sahada olduğunu anlatan Aras, Belediyeye 25 zabıta daha alınacağını ifade ederek "Turizm yoğunluğu olan bölgelerimizde, esnafımıza ve vatandaşlarımıza, maske ve mesafe konusunda uyarılarda bulunduk. Tedbir almayan işletmeleri ikaz ettik. Denetimlerimiz sırasında kurallara aykırı faaliyet gösterdiğini tespit ettiğimiz işyerleri hakkında gerekli yasal işlemleri uyguladık. Bu arada sınırlı sayıda personel ile çok geniş bir satıhta hizmet veren Zabıta birimimizi güçlendirmek için adım atıyoruz. 25 adet zabıta memuru alımı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan onay aldık" dedi. 

Bodrum’daki koronavirüs durumuna da değinen Aras, “Uzun süre koronavirüs risk haritasında riskli bölge olarak görünmeyen Bodrum’da da durum Kurban Bayramı’ndan sonra değişti. Şu an bir miktar riskli alanımız var ve vaka sayılarında da artış yaşanıyor. Buna rağmen, Bodrum’da durum hala kontrol altında. İlçemizin nüfusu, şu an itibariyle 600 bin civarında. Tatil dolayısıyla, her hafta 300 bin kişi sirkülasyonu var. Kısıtlı süre için Bodrum’a gelip, tatilini yapan ve ilçemizden ayrılan nüfus, sürekli değişkenlik gösteriyor. Bu sirkülasyon, eylül ayı ortalarına kadar devam edecektir” dedi. 

KIYILAR VE KAMU YOLLARINDAKİ İŞGALLER

Aras, önceki gün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün aldığı kararın uygulanmasıyla Bitez Ak-Tur Sitesi özelinde gündeme gelen uygulamaya atıfta bulunarak, kıyılar ve kamu yollarındaki işgaller hakkında şunları dile getirdi:

“Kıyı alanları, eski çağlardan beri en önemli ve en yoğun kullanım alanları olmuştur. Turizm faaliyetleri de kıyı kenarındaki nüfus baskısını artırmıştır. Kıyılar büyük bir ekonomik kaynak haline gelmeye başlamıştır. Doğal olarak kıyılar işgal edilmekte, nüfus artışı doğrultusunda kontrolsüz kullanımla karşı karşıya kalmaktadır. Bunun sonucunda kıyı eko sistemi tamamen yok olmaktadır. Kıyı alanları insanların yaşamlarını sürdürmeleri için biyolojik ve fiziksel imkanlar sunan doğal kaynaklarımızdır. Kıyılarımızın korunması ve kıyı yönetimi düzenlemelerinin artık geliştirilmesi bir zorunluluktur. 3621 sayılı yasada; KIYI herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup buralarda hiçbir yapı yapılamaz, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek ve kazıya izin verilemez.

İmar planı uygulamaları sonucu terk edilen ve kamunun eline geçen kamu yollarının önemli ölçüde siteler veya kimi vatandaşlar tarafından adeta gasp edilmesi kamuya belli engellerle kapatılmasına tanık olmaktayız. Bu yolların önemli bir bölümünden sahillere ulaşım sağlanmakta, açık olmaları halinde yurttaşlarımızın kolaylıkla sahile ulaşmaları sağlanabilecektir. Hiçbir güç Anayasa ve yasaların güvenceye almış olduğu kıyılara erişim hakkını engelleyemez. Deniz sahil şeridine erişimi engelleyen duvar, kapı, tel vs. gibi tüm fiziksel engeller derhal kaldırılacaktır. Aksi taktirde Belediye bu engelleri kaldırıp, gerekli tüm hukuki ve cezai işlemleri uygulamaktan imtina etmeyecektir.”

Başkan Aras, yine kamuya terk edildikten sonra halkın kullanımını engelleyecek şekilde etrafı çevrilen park ve yeşil alanlar ile ilgili de şu ifadeleri kullandı:

“Kamuya terk edilen park ve yeşil alanların etrafının çevrildiği ve kamuya kapatıldığı pek çok alan vardır. Bunlar da adeta gasp edilmiştir. Bu alanların toplum tarafından kullanılması hiçbir surette engellenemez. Buralara konan tüm engellerin behemehal kaldırılmasına açık çağrı yapıyoruz. Aksi takdirde kısa bir süre içinde tüm bu engelleme ve işgale son verileceğini ve sorumluları hakkında gerekli hukuki ve cezai işlemin yapılacağını buradan tüm halkımıza duyurmak istiyorum. Kamuya ait alanlar toplumun ortak malıdır ve mutlak şekilde toplum yararına açık olacak şekilde kullanılması sağlanacaktır.”

Ortakent’te Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devredilip, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle imara açılan bir milyon metrekarelik alan hakkında da konuşan Aras, şunları kaydetti:

“Oranın şu andaki mevcut planda statüsü tamamen kentsel yeşil alan ve ağaçlandırılacak alan idi. Ancak kararname ile burası, konut, ticaret, otel olarak imara açıldı. Şu anda bu bir plan. Bu plan şu anda yapılıyor. Buranın 100 binlik planı vardı, 25 binlik planı yoktu. Çünkü doğal sit olduğu için planlama yetkisi bakanlıktaydı. Ancak bu kararname ile Özelleştirme İdaresi’ne ait olan bu alanın şu anda imara açılma durumu var.”

Aras’ın ardından konu ile ilgili teknik bilgi veren CHP’li meclis üyesi ve şehir plancısı Banu Özberk ise şunları kaydetti:

“Bu alanda öngörülen yapılaşma miktarı 87 bin metrekare. Maalesef imar planları askıya gönderildi. Ne kadar bir nüfus geldiğini öngöremiyoruz. Dolayısıyla buradaki sosyal donatı alanlarının da neye göre hesaplandığını bilmiyoruz. Yürürlükteki imar planları ile 750 bin metrekare olan ağaçlandırılacak alan, plan değişikliği sonunda 226 bin metrekareye düşürülmüş” dedi.

İYİ Partili meclis üyesi Mehmet Onur Şahbaz ise “Bodrum’da oluşturulacak ortak bir kamuoyu ile, bu teknik bilgiler ve Bodrum’un ortak refleksiyle umut ediyorum ki bu alan yeniden kamuya yeşil alan olarak kazandırılır” dedi. 

Konu hakkında yeniden söz alan Başkan Aras ise, “Birçok vatandaşımızın imar planları konusunda zaman zaman mağduriyet yaşadığı bir durumda, bazıları tabi bizim yetkimizde, bazıları Büyükşehirin yetkisinde, bazıları Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve Turizm Bakanlığımızın yetkisinde olan alanlarda mağduriyet yaşadığı bir durumda, bir kamusal alanın tepeden inme bir yaklaşımla imara açılması kamuoyunu düşündürmeli. Bu da Bodrum’daki kamusal alanların kısıtlanması, sınırlanması açısından değerlendirilmeli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. 

ECRİMİSİL BORÇLARINA HACİZ KONUSU

Toplantıda MHP’li meclis üyesi Bahattin Kul, belediyeye olan ecrimisil borçlarının ödenmemesi yüzünden işletmecilere haciz uygulaması yapıldığı iddialarını sordu. Kul, işletmecileri ecrimisil borçlarının taksitlere bölünmesi talebinin olduğunu söyledi. Konuyla ilgili konuşan Başkan Aras, “Biz pandemi döneminde hacizleri kaldırmıştık ancak açılan işletmeler de oldu. Bir de bizi en çok zorlayan konu zaman aşımı. 2015’ten kalan borçlar eğer herhangi bir şekilde gündeme getirilmezse, kamu zararı yaratacağı aşikardır. O yüzden en azından 2015’i söyledim. Ya ödemelerini ya da yapılandırmalarını istedik. Gerçekten büyük oranda borcu olanlar var. Onları da zaman aşımına uğramadan takip etmek ve almak zorundayım. Yoksa kamu zararına yol açmış olurum” dedi.