Başsavcılık Kararı İstinafa Taşıdı

Muğla'da, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i (27) boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı'nın (32) 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme' suçundan yargılandığı davada haksız tahrik indirimi uygulanarak verilen 23 yıl hapis cezası ile kardeşi Mert Avcı hakkında verilen beraat kararlarının istinaf mahkemesine taşımasına ilişkin detaylar ortaya çıktı.

Başsavcılık Kararı İstinafa Taşıdı

Cumhuriyet Başsavcılığının başvuru dilekçesinde Cemal Metin Avcı'nın öldürme eyleminin vahamet düzeyleri arasında açık bir oransızlık bulunduğu anlaşılmasına rağmen, eksik ceza tayin edildiği, Mertcan Avcı'nın ise yangını önleyecek, sonlandıracak veya ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmadığına yer verildi. Bu nedenle usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunduğundan kararın kaldırılması istendi.

KARAR İSTİNAF MAHKEMESİNE TAŞINDI

Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, Cemal Metin Avcı'nın aldığı 23 yıl cezanın az bulunması ve kardeşi Mertcan Avcı'nın beraat kararlarının istinafa taşındığını açıkladı.

Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cenk Düzgün tarafından hazırlanan ve istinafa taşınan başvuru dilekçesinin detayları ortaya çıktı. Dilekçede, Cemal Metin Avcı'nın Pınar Gültekin'in banka hesabına 8 Ocak 2019- 2 Temmuz 2020 tarihleri arasında 54 farklı günde kartlı ve kartsız para yatırma işlemleri ile para gönderdiği belirtildi. HTS kayıtlarına göre de aralarında 3 Ocak 2019 tarihinden itibaren sürekli ve yoğun sayılabilecek düzeyde iletişim bulunduğuna da dilekçede dikkat çekilip, Avcı'nın, olay tarihinden önce Gültekin'in yaşadıkları evlilik dışı ilişkiyi eşine ve çevresine anlatacağını söyleyerek tehditte bulunup kendisinden para istediğine dair adli mercilere herhangi bir başvurusunun bulunmadığına yer verildi.

'DELİLLERE ULAŞILAMAYAN KURGUSAL VE SOYUT İDDİALAR'

Cemal Metin Avcı'nın haksız tahrik hükümlerinden yararlanabilmek amacıyla sürekli değişen ve çelişen savunmaları olduğunun ifade edildiği dilekçede, Pınar Gültekin'in olay sırasında kendisine bıçakla saldırdığını ve kolundan yaraladığını, kendisiyle para karşılığı ve zorla birlikte olduğunu, evine davet edip verdiği içecekle bayılttıktan sonra tecavüz ettirip buna dair uygunsuz görüntülerini çekerek şantajda bulunduğunu söylediği belirtildi. Ancak yapılan tüm araştırmalara rağmen bunların delillere ulaşılamayan kurgusal ve soyut iddialar olduğu da dilekçede belirtildi.

İlişkinin ve para gönderme süreci çok uzun sayılabilecek bir süre devam ettiğine dikkat çekilen dilekçede, buna bağlı olarak Gültekin'in ilk haksız hareketinin (aralarındaki evlilik dışı ilişkiyi eşine ve çevresine anlatacağını söyleyerek tehditte bulunup sanıktan para istediği iddiası) ne zaman gerçekleştiği ve sanığın ne zamandan beri bu haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli eylemin etkisi altında bulunduğu tespit edilemediği vurgulandı. Bu nedenle de Cemal Metin Avcı'nın suçu, önceden karar vermeden Gültekin'in olay günü de devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan haksız hareketinin neden olduğu psikolojik etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklık sonucu işlediğinin dosyada delillendirilemediği kaydedildi.

KARARIN KALDIRILMASI İSTENDİ

Dilekçede, Cemal Metin Avcı'nın öldürme eyleminin vahamet düzeyleri arasında açık bir oransızlık bulunduğu anlaşılmasına rağmen, haksız tahrik indirimi yapılıp, eksik ceza tayin edildiği kaydedildi. Avcı'nın bağ evine getirdiği Gültekin'i darp ederek etkisiz hale getirdikten sonra bir demir varilin içerisine koyup, benzin istasyonundan aldığı benzini de üzerine dökmek suretiyle yakmaya başladığı, kardeşi Mertcan Avcı'yı kendi beyanlarına göre saat 19.00 sıralarında telefonla WhatsApp üzerinden arayıp olay yerine çağırdığı da dilekçede vurgulandı.

Mertcan Avcı'nın olay yerine geldiği saatlerde varildeki yangının devam ettiği, Adli Tıp raporlarına göre Pınar'ın henüz hayattayken yangına maruz kaldığı ve ölüm zamanının bilinemediğine de dikkat çekildi. Ağabeyi ayrıldıktan sonra 1, 1-5 saat kadar tek başına olay yerinde kalıp, Pınar'ı yakıldığı varili bu süre zarfında hakimiyeti altına alan Mertcan Avcı'nın bu yangını önleyecek, sonlandıracak veya ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmadığı da dilekçede ayrıca vurgulandı.

Canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme suçuna iştirak ettiği kuşkuya yer olmayacak şekilde kanıtlandığı vurgulanan Mertcan Avcı'nın olay yerinde kaldığı süre boyunca varilde ne yakıldığını görmediğine ve bununla hiç ilgilenmediğine, ağabeyinin bozulmuş kokoreçleri yaktığına ilişkin sözlerine inanıp, bunu hiç sorgulamadığına dair savunmalarına itibar edilerek beraatine karar verildiği dilekçede ifade edildi. Bu nedenle usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunduğundan kararın kaldırılması istendi.