Batılılık ve Batıcılık İkilemi...

İktisatçı, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. Erol Manisalı, Bodrum’da bir söyleşi gerçekleştirdi. Manisalı, “Siyasal İslam, Batıcılık ve Batılılık Kıskacında Türkiye” adlı kitabını da imzaladı. 

Batılılık ve Batıcılık İkilemi...

İktisatçı, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. Erol Manisalı, Bodrum’da bir söyleşi gerçekleştirdi. Manisalı, “Siyasal İslam, Batıcılık ve Batılılık Kıskacında Türkiye” adlı kitabını da imzaladı. 

Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü Orhan Kemal Meydanı’nda gerçekleştirilen söyleşide Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Manisalı, “Siyasal İslam, Batıcılık ve Batılılık Üçgeninde Türkiye” konusuyla ilgili kitabında yer alan birçok konuya ve güncel konulardan analizlere değindi. Etkinliğe yoğun ilgi vardı. 

Söyleşi öncesi Kent Haber’e konuşan Prof. Dr. Erol Manisalı, “Bugün batılılık ve batıcılık ikilemi üzerinde duracağım. Aslında batılılık ve batıcılık arasında çok büyük farklar var. Siyahla beyaz kadar. Örneğin Atatürk, Avrupalı, batılı kafadan olan bir insandı. Buna karşılık Osmanlı’nın son dönemindeki yönetimlerin hepsi batılı kafada değil, batıcı insanlardı. Yani batının himaye politikasını benimsemişlerdi. Arada siyahla beyaz kadar fark vardı. Bu süreç maalesef bugün de devam ediyor. Gerçek batılı kafada olan, örneğin laiklikten kadın erkek eşitliğine kadar, demokratik değerlerinin benimsenmesine kadar bu çizgide olan insanlar vardı. Bunlar Avrupalı kafada, batılı kafada olan insanlardı. Bir de batının himayesi altına girmeyi batıcılık gibi gösteren, aynen FETÖ örgütünde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef alan bir batıcılar kitlesi vardı. Dolayısıyla bugün bu ikisinin çatışması, kavgası yapılmaktadır.”

“Batılı kafada olanlarla batıcı kafada olanlar arasındaki mücadele süregelmektedir” diyerek açıklamasına devam eden Manisalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu maalesef bizim elitimizde de kısmen vardır. Aydınlarımızın önemli bir kısmı üniversiteden askere kadar bu gelgitler arasında, batılılıkla batıcılık arasında gelgitler içerisinde bocalamaktadırlar. En başta da siyasiler gelmektedir. Siyasiler bu işte nasıl başı çekmişlerdir? Bölgede Amerikan çıkarlarını gözeterek, Amerikan çıkarlarını Türkiye’de gözeterek bunu yapagelmişlerdir. Buna karşılık Türkiye’nin ulusal çıkarlarını Türkiye penceresinden görmek isteyen insanlar batılı kafada olan insanlardır.”

Bir süre önce vefat eden Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü’nün kurucusu Cenap Tezer ile ilgili de konuşan Prof. Dr. Erol Manisalı, “Cenap Bey ile çok yakındık. Geçen yıl burada verdiğim konferansta yan yana oturmuştuk. Ben rahmetli Cenap dostuma ‘Burası Dibeklihan çöl ortasındaki bir vaha gibi aydınlık saçan bir merkez oldu. Bütün aydınların, demokratik düşünceye sahip insanların, üst düzey sanat çevrelerinin buluştuğu çöldeki bir vaha gibi olmuştu’ demiştim. Bunun en baş yaratıcılarından biri Cenap dostumdu. Maalesef onu kaybettik. Bu yılki etkinlikle onun anısına düzenlenmektedir. Ben de bugünkü konferansımı onun adına düzenlenen etkinlikle kapsamında veriyorum ve tekrar sevgili dostum Cenap Tezer’i anmış olacağız” dedi. 

Prof. Dr. Erol Manisalı “Siyasal İslam, Batıcılık ve Batılılık Kıskacında Türkiye” adlı kitabını da okurları için imzaladı.