BEDENİNİ BİLİME BAĞIŞLADI!

Milas’ta yaşayan emekli işçi Ümit Togay, tıp literatüründe ‘ceset bağışı’ olarak...

BEDENİNİ BİLİME BAĞIŞLADI!
Milas’ta yaşayan emekli işçi Ümit Togay, tıp literatüründe ‘ceset bağışı’ olarak adlandırılan konuyu medyadan öğrendikten sonra, radikal bir karar alarak bedenini tıp öğrencilerinin anatomi eğitimi için bağışladı.

Kadavrasının, yeni kurulan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bilimsel çalışmalarda ve eğitimde kullanılmasını isteyen Togay, Milas Toplum Sağlığı Merkezi’ne başvurarak bağışta bulundu. Tıp fakültelerinden başarılı doktorların mezun olmasını istediğini söyleyen Togay, organ nakli bekleyen hastaların yaşamını görünce 23 yıl önce de organ bağışında bulunduğunu ifade etti. 60 yaşıdaki Ümit Togay aldığı bu kararı şu sözlerle anlattı:

"Ben televizyonda izledim yada gazetede okudum. Türkiye’de organ bağışı var ama kadavra veren yok. Talebeler nasıl ders görecekler' Yani verdiğimiz kadavrayla iş görecekler. Ben bu yüzden düşündüm, dedim ben toprağa gireceğime dedim ben gideyim üniversiteye vereyim kendimi dedim, kadavramı dedim. Üç tane, beş tane, 10 tane doktor çıkabilir hastanemizden" dedi.

Togay çevresinden aldığı tepkilere de hiç aldırış etmediğini, kafasına koyduğunu yaptığını söyledi.

İlçedeki kadavra bağışçısı sayısının 3´e yükseldiğini belirten Milas Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. İlyas Türk, Türkiye’de organ bağışçısı sayısında artış yaşandığını, ancak kadavra bağışının yaygın olmadığına dikkat çekti. Yapılan bağış hakkında açıklama yapan Dr. İlyas Türk şu ifadeleri kullandı:

"Bilindiği üzere ülkemizde organ bağışı her geçen gün artmaktadır. Ama ceset bağışı, halk arasında kadavra diye bilinen bağışların sayısında aynı oranda artış yoktur. Bir vatandaşımız Milas Toplum Sağlığı Merkezimize başvurarak kadavra bağışı yapmak için başvurdu. Kendisine bundan dolayı teşekkür ederiz. Bizim için sevindirici bir olay. Bilime katkısından dolayı, gelecek nesillere ve eğitime katkısından dolayı teşekkür ederiz. Organ bağışının ve ceset bağışının dinimizce sakıncasının olmadığına dair Diyanet İşleri Başkanlığının yazıları mevcuttur ki hutbelerde bunun dile getirildiği görülmüştür" dedi.