Bodrum’da Gezi'yi Anma Eylemi

Bodrum’da Gezi Parkı eylemlerinin yıl dönümünde basın açıklaması yapıldı, Gezi olayları sırasında hayatını kaybeden vatandaşlar anılırken, Gezi Davası tutuklularının mektupları okundu.

Bodrum’da Gezi'yi Anma Eylemi

İskele Meydanı’nda biraraya gelen siyasi parti ve STK temsilcileri ile vatandaşlar, ellerinde dövizler taşıdılar sloganlar attılar. Basın açıklamasında sık sık "Her Yer Gezi Her Yer direniş", "Birleşe Birleşe Kazanacağız" sloganları atıldı. Ayrıca Gezi Parkı davasında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Can Atalay, ve Mücella Yapıcı'nın mesajlarını okudu.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Ayşe Düzkan, “Bundan dokuz yıl önce, bu topraklar tarihinin en büyük toplumsal hareketlerinden birine tanıklık etti. İktidarın, İstanbul, Gezi Parkı’ndaki ağaçları kesip Topçu Kışlası yapma kararı bir bardağı taşıran damla, bir kıvılcım oldu ve Türkiye’nin dört bir yanında halk sokağa çıktı. İstanbul’da Gezi Parkı, Ankara’da, İzmir’de laiklik için, Antakya’da cihatçılara verilen desteğe karşı ama her yerde iktidarı protesto etmek amacıyla yürüdük, direndik, barikatlar kurduk, şarkılar söyledik, yeni eylem biçimleri bulduk, mücadele ettik. Dokuz canımızı toprağa verdik” dedi.

Açıklamada Gezi Parkı eylemlerinde hayatlarını kaybedenlerin unutulmadığı dile getirilerek şunlar söylendi:

“Mehmet Ayvalıtaş: 2 Haziran günü, Ataşehir’de, E-5 otoyolunda Gezici avına çıkanlar tarafından göz göre göre ezildi. Sanıklar yargılandı, dava beraatle sonuçlandı. Mehmet Ayvalıtaş adı Bahariye’de bir parka verildi. 

Abdullah cömert: 3 Haziran günü, Antakya’nın armutlu mahallesinde gaz fişeğiyle başından vurularak hayatını kaybetti. 22 yaşındaydı. 

Ethem Sarısülük: 14 Haziran günü, Ankara’da gerçek mermiyle başından vuruldu ve öldü. Adı Ankara Batıkent’te bir parka verildi, Mamak’ta adına bir kütüphane oluşturuldu. 26 yaşındaydı.

Ali İsmail Korkmaz: 2 Haziran günü Eskişehir’de, gezi eylemlerine katıldığı için, dövüldü, komaya girdi, 38 gün sonra 10 Temmuz’da öldü. Eskişehir’de heykeli dikildi, Kadıköy’de bir parka adı verildi, Niğde Kemerhisar’da adına bir hatıra ormanı kuruldu, Samandağ’da bir köprüye adı verildi, ailesi Ali İsmail Korkmaz Vakfı’nı kurdu. Hayranı olduğu ve hep canlı dinlemek istediği Pink Floyd’un İTÜ konserinde onun da fotoğrafı duvara yansıtıldı. 19 yaşındaydı.

Ahmet Atakan: Antakya'da, ODTÜ protestolarına destek veren Abdullah Cömert'in faillerinin bulunması için düzenlenen yürüyüşte başına isabet eden gaz fişeğiyle öldü. 22 yaşındaydı. 

Berkin Elvan: 16 Haziran tarihinde, yaşadığı İstanbul Okmeydanı mahallesinde, ekmek almaya gittiği sırada bir gaz fişeğiyle başından vuruldu, komaya girdi, 11 Mart 2014’te hayatını kaybetti. Cenazesine on binlerce insan katıldı, beş saat süren yürüyüşün ardından Feriköy mezarlığına defnedildiği sırada Harbiye’de polis, cenazeden dağılanlara gaz ve tazyikli su ile saldırdı. Vurulduğunda 14, öldüğünde 15 yaşındaydı ve 16 kiloya inmişti.

Medeni yıldırım: 28 Haziran 2013 günü, Lice’nin Kayacık köyünde Kalekol yapımını protesto edenlere açılan ateş sonucunda hayatını kaybetti. 18 yaşındaydı, bu sefer eloğlu değil, kardeşleri sesini duymuştu, öldüğü gece Ankara’dan Kadıköy’e gezi protestolarında adı anıldı. 

Mehmet istif: Mersin’de gezi protestolarını sırasında, çok yakın mesafeden yüzüne sıkılan biber gazı sebebiyle dil kökü kanserine yakalandı, 12 Mayıs 2014’te öldü. 36 yaşındaydı.

Serdar Kadakal: Kalp hastasıydı, yaşadığı ve çalıştığı Kadköy’de uzun zaman biber gazına maruz kaldı, daha sonra kalp krizi geçirerek 14 Eylül 2013 günü hayatını kaybetti. 36 yaşındaydı.

Elif Çermik: 22 Aralık 2013 günü, gezi eylemlerinin devamı olarak Kadıköy’de düzenlenen kent mitinginde alana sıkılan biber gazından etkilenerek komaya girdi, 159 gün komada kalıp 30 Mayıs 2014’te hayatını kaybetti. 64 yaşındaydı.”

Açıklamanın sonunda ise Gezi’de canını, gözünü, sağlığını kaybedenlerin davaları uzatılırken ve genellikle cezasızlıkla sonuçlanırken yıllar sonra yeni bir Gezi davası açıldığı ve Osman Kavala’nın bu davayla ilgili olarak 1 Kasım 2017’de tutuklandığı belirtilerek ”2020 yılında beraat ettiği halde ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Onunla birlikte tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi de 18'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hukuku rehin alan iktidar bizlere gözdağı vermek için bu insanları esir tutuyor. Biz Gezi’yi unutmadık ama iktidar da unutmadı. Ama bütün bunlar boşuna. Biz halkız, bizden korkulur ama biz korkmayız. Aynı neşe, aynı kararlılık ve aynı güçle, karanlığa karşı, Türkiye’nin geleceği için hâlâ Gezi’yoruz” denildi.

Grup eylem ve basın açıklamasının ardından meydanı sessizce terk etti.