BODRUM'U GÖREN YABANCILAR AYRILAMIYOR
Bodrum’da tatil için geldikten sonra doğal ve kültürel zenginliklerini gören turistlerden...
Bodrum’da tatil için geldikten sonra doğal ve kültürel zenginliklerini gören turistlerden bazıları bu ilçeye yerleşiyor.
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden Bodrum ve beldeleri yabancılar için cazibe merkezi haline geldi. Doğal ve kültürel zenginliklerin olduğu, maviyle yeşilin iç içe geçtiği ilçeyi gören turistlerin bir bölümü ilçeden ayrılamıyor. Zamanla Türk gelenek ve göreneklerine alışan yabancılar, ilçedeki sosyal sorumluluk projelerinde de yer alıyor. Bodrum'a yerleşen, çoğunu İngilizlerin oluşturduğu bazı turistler ise din değiştirerek Müslümanlığı seçiyor.
Yaklaşık 7 yıldır Turgutreis beldesinde yaşayan İngiliz Allan Waite, yaptığı açıklamada, Bodrum'u ve Türkiye'yi çok sevdiğini belirterek, ''Doğası, insanları, yemekleri, her şeyi çok güzel. Burada kendi inançlarımızı gayet rahat bir şekilde yaşayabiliyoruz. Türklerin de inançlarına saygı gösteriyoruz. Onlar da bizim inançlarımıza saygı gösteriyorlar. Burada sevmediğim bir şey yok. En çok yemekleri, yemeklerden de köfteyi seviyorum. Türk kahvesini çok beğeniyorum'' dedi.
Turgutreis'e yerleşen yabancılardan İskoç Michael Maidment, eşiyle birlikte emekli olduktan sonra 10 yıl önce Bodrum'a yerleştiğini söyledi.
Bodrum'a yerleşmeden önce tatil için de geldiğini ifade eden Maidment, şöyle konuştu:
''Kendi ülkemizde yaşamak stresli. Burada baksanıza ne kadar özgür bir ortamda yaşıyoruz ve çok mutluyuz. Türk yemekleri çok güzel. Ayrıca burası yaşamak için çok ucuz bir ülke, kendi ülkemize göre. Türk gelenek ve göreneklerini çok seviyoruz ve saygı duyuyoruz. Burada ailelerin çocuklarına ne kadar sahip çıkıldıklarına tanık olduk. Aile kavramı çok fazla gelişmiş bizim ülkemize göre. Özellikle bu durum çok hoşumuz gidiyor. Aileler birbirine çok bağlı. Burada en fazla çayı seviyoruz, çok güzel'' diye konuştu.
-''TOPLUMA ENTEGRE OLMAYA ÇALIŞIYORUZ''-
İngiliz Ian Patterson ise 10 yıldır Bodrum'da yaşadığını ve her dakika yaşamın keyfini çıkardığını ifade etti.
Kucağında Bodrum Sağlık Vakfında eğitim gören bedensel engelli çocukla soruları yanıtlayan Patterson, şöyle konuştu:
''Topluma entegre olmaya çalışıyoruz. Engelli çocuklar için bir grup oluşturduk. Bu çocuklar için para getirici etkinlikler düzenliyoruz. Bundan dolayı hepimiz çok mutluyuz. Sadece Turgutreis'te 100'den fazla yabancı yaşıyor. 50 yıl önce gemici olarak gelmiştim Türkiye'ye. Samsun ve Trabzon'u dolaşmıştım. O zaman ne kadar çok dil ve dinden insanın barış içinde yaşadığına dikkat etmiştim. Burada daha çok Türk arkadaşımız var. Yabancılar olarak grup halinde yaşamıyoruz. Türklerle arkadaşlık etmekten mutluyuz. Çünkü onlar bizim inançlarımıza saygı gösteriyor, tıpkı bizim onların inançlarına saygı gösterdiğimiz gibi.''
-SOSYAL SORUMLUK PROJELERİNDE YER ALIYORLAR-
Bodrum Sağlık Vakfı Halkla İlişkiler Müdürü Şafak Yaşar ise 1996'da kurulan vakıfta 200'e yakın bedensel ve zihinsel engellinin tedavi gördüğünü bildirdi.
Son 6 yılda Bodrum'da yaşayan yabancıların sayılarının arttığına işaret eden Yaşar, şöyle devam etti:
''Geldikleri günden beri sosyal sorumluluklarını buraya taşıyarak bize destek veriyorlar. Bizim pek çok ihtiyacımızı karşılamamıza destek veriyorlar. Mesela 'burada çocuk bahçesi yapalım, proje yapalım' diyoruz hemen destek veriyorlar. Vakfın dış ana kapısını yenilediler. Elleri sürekli engelli çocukların üzerinde. Yapmış olmak içinde değil içlerinde sevgiyle görevlerini yapmanın huzuruyla yaşıyorlar. Sevgi ve şefkatle, samimiyetle yaklaşıyorlar'' diye konuştu.
Bodrum Müftüsü Mehmet Yiğit de Bodrum'a yerleşen yabancılardan her yıl 4-5'inin müftülüğe müracaat ederek Müslümanlığa geçmek istediklerini söyledi.
Bu kişilere dini tören yaparak Müslümanlığa geçmelerini sağladıklarını belirten Yiğit, şu ifadelere yer verdi:
''Onlara İslam'ın ve imanın şartlarını anlatıyoruz ve kelime-i şahadet getirterek şahitlerin huzurunda Müslüman olmalarını sağlıyoruz. Kendilerine Diyanet İşleri Başkanlığımızca hazırlanan bir belge veriyoruz. Mesela, Müslüman olan Ukraynalı bir kardeşimiz var. Bodrum'da kaptanlık yapan biriyle evlendi. Çocukları dünyaya geldi beni çağırdılar. İslami usullere göre isim koyduk, mevlit okuduk. Çocuk 1,5 yaşında, İslami geleneklere göre sünnet yapıldı. Burada yaşayıp Müslüman olmayan birçok insan var. Vakti gelen ölüyor. Belediyelerle görüşülüp mezarlıklarda bir bölüm ayrılıyor onlara.''
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerinden Bodrum ve beldeleri yabancılar için cazibe merkezi haline geldi. Doğal ve kültürel zenginliklerin olduğu, maviyle yeşilin iç içe geçtiği ilçeyi gören turistlerin bir bölümü ilçeden ayrılamıyor. Zamanla Türk gelenek ve göreneklerine alışan yabancılar, ilçedeki sosyal sorumluluk projelerinde de yer alıyor. Bodrum'a yerleşen, çoğunu İngilizlerin oluşturduğu bazı turistler ise din değiştirerek Müslümanlığı seçiyor.
Yaklaşık 7 yıldır Turgutreis beldesinde yaşayan İngiliz Allan Waite, yaptığı açıklamada, Bodrum'u ve Türkiye'yi çok sevdiğini belirterek, ''Doğası, insanları, yemekleri, her şeyi çok güzel. Burada kendi inançlarımızı gayet rahat bir şekilde yaşayabiliyoruz. Türklerin de inançlarına saygı gösteriyoruz. Onlar da bizim inançlarımıza saygı gösteriyorlar. Burada sevmediğim bir şey yok. En çok yemekleri, yemeklerden de köfteyi seviyorum. Türk kahvesini çok beğeniyorum'' dedi.
Turgutreis'e yerleşen yabancılardan İskoç Michael Maidment, eşiyle birlikte emekli olduktan sonra 10 yıl önce Bodrum'a yerleştiğini söyledi.
Bodrum'a yerleşmeden önce tatil için de geldiğini ifade eden Maidment, şöyle konuştu:
''Kendi ülkemizde yaşamak stresli. Burada baksanıza ne kadar özgür bir ortamda yaşıyoruz ve çok mutluyuz. Türk yemekleri çok güzel. Ayrıca burası yaşamak için çok ucuz bir ülke, kendi ülkemize göre. Türk gelenek ve göreneklerini çok seviyoruz ve saygı duyuyoruz. Burada ailelerin çocuklarına ne kadar sahip çıkıldıklarına tanık olduk. Aile kavramı çok fazla gelişmiş bizim ülkemize göre. Özellikle bu durum çok hoşumuz gidiyor. Aileler birbirine çok bağlı. Burada en fazla çayı seviyoruz, çok güzel'' diye konuştu.
-''TOPLUMA ENTEGRE OLMAYA ÇALIŞIYORUZ''-
İngiliz Ian Patterson ise 10 yıldır Bodrum'da yaşadığını ve her dakika yaşamın keyfini çıkardığını ifade etti.
Kucağında Bodrum Sağlık Vakfında eğitim gören bedensel engelli çocukla soruları yanıtlayan Patterson, şöyle konuştu:
''Topluma entegre olmaya çalışıyoruz. Engelli çocuklar için bir grup oluşturduk. Bu çocuklar için para getirici etkinlikler düzenliyoruz. Bundan dolayı hepimiz çok mutluyuz. Sadece Turgutreis'te 100'den fazla yabancı yaşıyor. 50 yıl önce gemici olarak gelmiştim Türkiye'ye. Samsun ve Trabzon'u dolaşmıştım. O zaman ne kadar çok dil ve dinden insanın barış içinde yaşadığına dikkat etmiştim. Burada daha çok Türk arkadaşımız var. Yabancılar olarak grup halinde yaşamıyoruz. Türklerle arkadaşlık etmekten mutluyuz. Çünkü onlar bizim inançlarımıza saygı gösteriyor, tıpkı bizim onların inançlarına saygı gösterdiğimiz gibi.''
-SOSYAL SORUMLUK PROJELERİNDE YER ALIYORLAR-
Bodrum Sağlık Vakfı Halkla İlişkiler Müdürü Şafak Yaşar ise 1996'da kurulan vakıfta 200'e yakın bedensel ve zihinsel engellinin tedavi gördüğünü bildirdi.
Son 6 yılda Bodrum'da yaşayan yabancıların sayılarının arttığına işaret eden Yaşar, şöyle devam etti:
''Geldikleri günden beri sosyal sorumluluklarını buraya taşıyarak bize destek veriyorlar. Bizim pek çok ihtiyacımızı karşılamamıza destek veriyorlar. Mesela 'burada çocuk bahçesi yapalım, proje yapalım' diyoruz hemen destek veriyorlar. Vakfın dış ana kapısını yenilediler. Elleri sürekli engelli çocukların üzerinde. Yapmış olmak içinde değil içlerinde sevgiyle görevlerini yapmanın huzuruyla yaşıyorlar. Sevgi ve şefkatle, samimiyetle yaklaşıyorlar'' diye konuştu.
Bodrum Müftüsü Mehmet Yiğit de Bodrum'a yerleşen yabancılardan her yıl 4-5'inin müftülüğe müracaat ederek Müslümanlığa geçmek istediklerini söyledi.
Bu kişilere dini tören yaparak Müslümanlığa geçmelerini sağladıklarını belirten Yiğit, şu ifadelere yer verdi:
''Onlara İslam'ın ve imanın şartlarını anlatıyoruz ve kelime-i şahadet getirterek şahitlerin huzurunda Müslüman olmalarını sağlıyoruz. Kendilerine Diyanet İşleri Başkanlığımızca hazırlanan bir belge veriyoruz. Mesela, Müslüman olan Ukraynalı bir kardeşimiz var. Bodrum'da kaptanlık yapan biriyle evlendi. Çocukları dünyaya geldi beni çağırdılar. İslami usullere göre isim koyduk, mevlit okuduk. Çocuk 1,5 yaşında, İslami geleneklere göre sünnet yapıldı. Burada yaşayıp Müslüman olmayan birçok insan var. Vakti gelen ölüyor. Belediyelerle görüşülüp mezarlıklarda bir bölüm ayrılıyor onlara.''
