BU KIZILAY O KIZILAY DEĞİL!
Türk insanının merhamet elini dünya genelinde ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Türk...
Türk insanının merhamet elini dünya genelinde ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Türk Kızılayı'nın adını kullanan kurnaz tacirler, vatandaşın cebine bu defa da bu yolla uzandılar. Araç muayenesine giden sürücülere sanki Türk Kızılayı'ndan gelinmiş gibi bir izlenim bırakan tacirler, yangın söndürme tüpünü ve ilkyardım çantasını sürücülere pahalı fiyattan satıyor. Fiyat farkının farkında olan sürücüler, "Olsun, Türk Kızılayı kazansın" diyerek kendisini avutuyor; ancak asıl parayı Türk Kızılayı değil, kurnaz tacirler kazanıyor.
Üzerinde "Türk Kızılayı İlkyardım Çantası Dağıtım Aracı" yazan bir araçla Muğla'nın ilçelerini dolaşan bir medikal firmasının çalışanları, Karayolları'nın istasyonlarına girerek burada sürücülere Kızılay adına satış yapıyor. Sadece ürünün üzerinde kullanmak koşuluyla Kızılay ile anlaşma yapan firma, anlaşmanın dışına çıkarak firmaya ait beyaz aracın üzerine Türk Kızılayı logosu kullanıyor. Araca Türk Kızılayı'na ait dağıtım aracı izlenimi veren tacirler, bu yolla pahalı fiyattan ürünleri rahatlıkla satabiliyor.
Rakibine "Korsan" Diyor
Bodrum'un Bitez beldesinde bulunan Karayolları'nın araç muayene istasyonuna giren Türk Kızılayı logolu 06 AN 2607 plakalı araçtan sürücülere yangın söndürme tüpü ve ilkyardım çantası satan tacirler, aynı araçla Milas, Marmaris ve Fethiye gibi ilçelere giderek buralarda bulunan istasyonlarda da rahatlıkla satış yapabiliyor. Hazırladıkları "Türk Kızılayı Satış Sorumlusu" kartını taşıyan firmanın satıcısı Gürsan Özbayrak satılan ürünlerden bir miktar Kızılay'a ödeniyor olmasına rağmen, "Bunların geliri Kızılay'a gidiyor" diyerek sürücüleri yanıltıyor. Diğer satıcıları "korsan" olarak tanımlayan Özbayrak, zabıtaya şikayet ettiği satıcıların bölgeden uzaklaştırılmasını istemekten de çekinmiyor. Karayolları'nda güvenlik olduğunu söyleyen kişi de "korsan" diyerek adlandırdıkları satıcıdan şikayetçi olarak, "Zabıtayı kaç defa çağırdık, gelmedi" diyor. Karayolları Muayene İstasyonu sınırları dışında bekleyen farklı bir firmanın satış aracı ise içeri alınmıyor. Firmanın satış sorumlusu İhsan Uğurlu, "Kızılay var diye beni almıyorlar. Kızılay'dan olduğunu pek zannetmiyorum" diyor. Tüm belgelerinin mevcut olduğunu söyleyen Uğurlu, "Kızılay bir yardım kuruluşu, onu satamaz. Gelen hayrı dağıtmak zorunda" diyerek yaşanan durumda bir mantık arıyor.
"Kızılay'a Yardımımız Olsun, Ne Yapalım!"
Kızılay adına ürün satan tacir, yangın söndürme tüpü ve ilkyardım çantasını 47 YTL'ye satarken, diğer satıcı aynı ürünleri 35 YTL'ye satıyor. Vatandaş ise Kızılay'a yardımcı olmanın huzuru içinde ya da kendisini böyle söyleyerek avutuyor. Bir vatandaş, yangın söndürme tüpünün ve ilkyardım çantasının eksik olduğunu belirterek, "Kızılay arabasından aldık. Burada başka satan yok, dışarıda duranı farketmedim. Aslında farketsem de ben Kızılay'ı tercih ederim. 12 YTL tutarında bir fiyat farkı var, o da Kızılay'a yardımımız olsun, ne yapalım" diyor. Diğer bir vatandaş ise, "Kızılay hiç olmazsa yardım kuruluşu, biraz fiyatı farklı da olsa Kızılay'dan almayı tercih ettim" diye belirtiyor. Daha önce aldığı yangın söndürme tüpünden dolayı mağdur olduğunu anlatan vatandaş, "Kızılay bildiğimiz güvendiğimiz bir kuruluş, bir sahtekarlık yapacağını tahmin etmiyorum bu yüzden Kızılay'ı tercih ettim, hem Kızılay'a da katkımız olmuş olsun" diye konuşuyor. Vatandaşların anlattıkları, yanıltıldıklarını ortaya koyuyor.
Araç Üzerinde Logo Yasak
Türk Kızılayı'ndan yetkililer ise yapılan anlaşmaların detaylarını verirken araç üzerinde logo kullanılamayacağını belirtiyor. Sözleşmeli firmanın, Kızılay araçlarını kullanamayacağını söyleyen yetkililer, firma aracı olması halinde bile üzerinde logo kullanılamayacağını belirtiyor. Yapılan sözleşme ile firmaya ürün üzerinde logo kullanma izni verilirken, karşılığında Kızılay'a satılan üründen belirli bir oranda gelir elde ediliyor. Diğer taraftan alınan şikayetler sebebiyle sözleşmelerin 2009 yılı başından itibaren sona erdirileceği, yeni sözleşmeler yapılmayacağı vurgulanırken, Kızılay'ın da böyle bir satış yapmayacağının altı çiziliyor. 1868'den beri, tam 140 yıldır dünyadaki muhtaç insanların yardımına koşan Türk Kızılayı bu tür sömürülerle itibar kaybediyor.
Üzerinde "Türk Kızılayı İlkyardım Çantası Dağıtım Aracı" yazan bir araçla Muğla'nın ilçelerini dolaşan bir medikal firmasının çalışanları, Karayolları'nın istasyonlarına girerek burada sürücülere Kızılay adına satış yapıyor. Sadece ürünün üzerinde kullanmak koşuluyla Kızılay ile anlaşma yapan firma, anlaşmanın dışına çıkarak firmaya ait beyaz aracın üzerine Türk Kızılayı logosu kullanıyor. Araca Türk Kızılayı'na ait dağıtım aracı izlenimi veren tacirler, bu yolla pahalı fiyattan ürünleri rahatlıkla satabiliyor.
Rakibine "Korsan" Diyor
Bodrum'un Bitez beldesinde bulunan Karayolları'nın araç muayene istasyonuna giren Türk Kızılayı logolu 06 AN 2607 plakalı araçtan sürücülere yangın söndürme tüpü ve ilkyardım çantası satan tacirler, aynı araçla Milas, Marmaris ve Fethiye gibi ilçelere giderek buralarda bulunan istasyonlarda da rahatlıkla satış yapabiliyor. Hazırladıkları "Türk Kızılayı Satış Sorumlusu" kartını taşıyan firmanın satıcısı Gürsan Özbayrak satılan ürünlerden bir miktar Kızılay'a ödeniyor olmasına rağmen, "Bunların geliri Kızılay'a gidiyor" diyerek sürücüleri yanıltıyor. Diğer satıcıları "korsan" olarak tanımlayan Özbayrak, zabıtaya şikayet ettiği satıcıların bölgeden uzaklaştırılmasını istemekten de çekinmiyor. Karayolları'nda güvenlik olduğunu söyleyen kişi de "korsan" diyerek adlandırdıkları satıcıdan şikayetçi olarak, "Zabıtayı kaç defa çağırdık, gelmedi" diyor. Karayolları Muayene İstasyonu sınırları dışında bekleyen farklı bir firmanın satış aracı ise içeri alınmıyor. Firmanın satış sorumlusu İhsan Uğurlu, "Kızılay var diye beni almıyorlar. Kızılay'dan olduğunu pek zannetmiyorum" diyor. Tüm belgelerinin mevcut olduğunu söyleyen Uğurlu, "Kızılay bir yardım kuruluşu, onu satamaz. Gelen hayrı dağıtmak zorunda" diyerek yaşanan durumda bir mantık arıyor.
"Kızılay'a Yardımımız Olsun, Ne Yapalım!"
Kızılay adına ürün satan tacir, yangın söndürme tüpü ve ilkyardım çantasını 47 YTL'ye satarken, diğer satıcı aynı ürünleri 35 YTL'ye satıyor. Vatandaş ise Kızılay'a yardımcı olmanın huzuru içinde ya da kendisini böyle söyleyerek avutuyor. Bir vatandaş, yangın söndürme tüpünün ve ilkyardım çantasının eksik olduğunu belirterek, "Kızılay arabasından aldık. Burada başka satan yok, dışarıda duranı farketmedim. Aslında farketsem de ben Kızılay'ı tercih ederim. 12 YTL tutarında bir fiyat farkı var, o da Kızılay'a yardımımız olsun, ne yapalım" diyor. Diğer bir vatandaş ise, "Kızılay hiç olmazsa yardım kuruluşu, biraz fiyatı farklı da olsa Kızılay'dan almayı tercih ettim" diye belirtiyor. Daha önce aldığı yangın söndürme tüpünden dolayı mağdur olduğunu anlatan vatandaş, "Kızılay bildiğimiz güvendiğimiz bir kuruluş, bir sahtekarlık yapacağını tahmin etmiyorum bu yüzden Kızılay'ı tercih ettim, hem Kızılay'a da katkımız olmuş olsun" diye konuşuyor. Vatandaşların anlattıkları, yanıltıldıklarını ortaya koyuyor.
Araç Üzerinde Logo Yasak
Türk Kızılayı'ndan yetkililer ise yapılan anlaşmaların detaylarını verirken araç üzerinde logo kullanılamayacağını belirtiyor. Sözleşmeli firmanın, Kızılay araçlarını kullanamayacağını söyleyen yetkililer, firma aracı olması halinde bile üzerinde logo kullanılamayacağını belirtiyor. Yapılan sözleşme ile firmaya ürün üzerinde logo kullanma izni verilirken, karşılığında Kızılay'a satılan üründen belirli bir oranda gelir elde ediliyor. Diğer taraftan alınan şikayetler sebebiyle sözleşmelerin 2009 yılı başından itibaren sona erdirileceği, yeni sözleşmeler yapılmayacağı vurgulanırken, Kızılay'ın da böyle bir satış yapmayacağının altı çiziliyor. 1868'den beri, tam 140 yıldır dünyadaki muhtaç insanların yardımına koşan Türk Kızılayı bu tür sömürülerle itibar kaybediyor.
