CEMİL İPEKÇİ'DEN GÜNDEM YARATACAK AÇIKLAMALAR

Uzun yıllardan bu yana Bodrum'a gelip-giden, bir süredir ise tamamen Bodrumlu olan...

CEMİL İPEKÇİ'DEN GÜNDEM YARATACAK AÇIKLAMALAR
Uzun yıllardan bu yana Bodrum'a gelip-giden, bir süredir ise tamamen Bodrumlu olan ünlü Modacı Cemil İpekçi, Türkiye'de son günlerde yaşanan olayları değerlendirdi.

Son dönemlerde Türkiye gündemine oturan yolsuzluk iddiaları ve sonrasında yaşanan tartışmalara dikkat çeken İpekçi, yaşanan gelişmelerin Cumhuriyet tarihinin en önemli olaylarından biri olduğunu ifade ederek şunları söyledi;

"Tam zamanında Bodrum'a gelmişim. Hiç olmazda Bodrum'da olduğumuzda bazı şeylerden uzak kalıyoruz. Konuyla ilgili bir şey söylemek mümkün değil sanatçıda olsak halktan biriyiz siyasetçi değiliz. Ama duyduklarımızla okuduklarımızla seyrettiklerimizle ve gördüklerimizle hakikaten asrın ve Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinde ki en büyük olaylardan bir tanesi" diye konuştu.

Yaşanan son olaylardan sonra artık hiçbir şeye inancının kalmadığını anlatan İpekçi, sözlerine şöyle devam etti;

"Hala insanlar inanmak isteyebilir, inanmamak isteyebilir ama şöylesine bir olay var, hiçbir şeye inancımız kalmadı Milletçe. Sayın Başbakan yargıyı da suçladı, yargıya da bizim de bildiklerimiz de var dedi. Peki yargıya, bakanlara güvenmeyeceksek, hükumete güvenmeyeceksek, hukuğa güvenmeyeceksek millet olarak neye güveneceğiz. Şuanda zannediyorum ki bütün Türkiye panik halinde. Çünkü güveneceği hiçbir şey yok. Hele ki ben siyasetçi değilim ancak siyaseti çok yakından takip ederim. Son olaydan sonraki emniyet operasyonu, emniyetin bir anda müdürlerinin hepsinin aynı anda değiştirilmesi hepimizde bazı sorulara neden oldu" dedi.

Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu belirten İpekçi, vatandaşın siyasi iktidarlara olan tepkisini sokakta değil sandıkta göstermesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi;

"birşey yapabilecek miyiz hayır!.. Demokratik bir ülkeysek zaten bağırmanın çağırmanın demokrasi olduğunu düşünmüyorum. Ama sandık diye birşey var, oy vermek diye birşey var. Ben bugün bu olaylara bu kadar karşı gelenlerin, aydın kesimin ve aydın olmayan halk kesiminin de, çünkü AKP'nin yüzde 51 oy aldığı kesimin içinde en az yüzde 30'u benim gibi insanlardı. Yüzde 30'uda o söylenenlere inanmış merkez parti olacağına inanmış insanlar vardı. Ama bugün bakıyorum ki benim gibi olanların oy vermeyeceklerini görüyorum" ifadelerini kullandı.

İpekçi, bazı kesimlerin kendisi için "oy verse ne olur, vermese ne olur" söylemlerinde bulunduğunu anlatarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı;

"Cemil İpekçi oy verse ne olur vermese ne olur diyorlar. Cemil İpekçi bir kişi değil. Cemil İpekçi vatandaş ama Cemil İpekçi tek kişi değil. Cemil İpekçi'nin söyledikleri de nasıl AKP döneminde kaç yüz kişi dinlemişse aynı şimdi de dinliyorlar. Onun için konuşma şekillerini de son derece aşağılayıcı buluyorum. Son derece insanları yok sayar buluyorum. Bizleri yok sayanları da sanıyorum ki seçimlerde bizlerde yok sayacağız. Onun içinde seçimleri bekliyoruz. Herhangi bir örgütlenmemiz yok. Yeteri kadar televizyonları seyrediyoruz. Bazı yandaş kanallar vermese de bazı kanallar bire bir veriyor. İnşallah seçimde bakalım halk mı daha güçlü veya diğer kişiler mi daha güçlü göreceğiz."