CHP HEYETİNDEN KENT'E NAZİK ZİYARET

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen...

CHP HEYETİNDEN KENT'E NAZİK ZİYARET
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ve CHP Muğla Gençlik Kolları İl Başkanı Tufan Erkan Yakar ile İlçe yönetiminden Tuna Işın, Kent Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Oğuz Poyraz'a geçmiş olsun ve başsağlığı ziyaretinde bulundu.

Geçtiğimiz günlerde babasını kaybeden Kent Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Oğuz Poyraz'a başsağlığı dilemek için Kent TV binasına ziyarete gelen CHP Muğla Milletvekili Prof Dr. Nurettin Demir, Kent Haber kamerasına ülke gündemini de değerlendirdi.

Dr. Oğuz Poyraz'a geçtiğimiz ay yaşadığı zor günler için geçmiş olsun dileklerini ve geçen hafta kaybettiği babası Servet Poyraz ile ilgili taziye dileklerini ileten CHP Muğla Milletvekili Prof Dr. Nurettin Demir, Türkiye'nin şuanda içinde bulunduğu durumu tarif etmekte zorlandığını kaydederek şöyle konuştu;

"Bugün de 104 kişinin yaşamını kaybettiği Ankara Katliamının yıldönümü. Bu katletme, bilerek, göz yumarak, hatta teşvik edilerek iktidar tarafından yapılmış bir katliamdır bana göre. Önceden Malatya milletvekilimiz Veli Ağbaba "şöyle bir adam gelecek, şöyle bir şey olacak ve IŞİD bir patlatma yapacak" diye söylemesine rağmen yeterince tedbir alınmadı ve insanlarımızın barış için geldiği şölen maalesef bir katliama döndü. O günden bu yana birçok olaylar oldu. Hatta bir darbe girişimi yaşadık. 7 Haziran Genel Seçimlerinden bu yana Türkiye'nin bir kan deryasına, kan tarlasına döndüğünü görüyoruz. Bu olumsuzluklar ülkenin gidişatının iyi olmadığını gösteriyor. Bu da şunu gösteriyor; iktidar bu ülkeyi yeterince iyi yönetemiyor. Yönetememenin ötesinde hakim de değil. Ekonomiye hakim değil, güvenliğe hakim değil, işsizlik iyice artıyor. Dolayısıyla bu kadar sorunun arttığı bir ülkede Cumhurbaşkanı çeşitli gündemler yaratarak insanları gerçek gündemden uzaklaştırma noktasında gündemler yaratıyor. Lozan meselesini çıkardı, şimdi Başika çıktı, Irak olayları gibi. Aslında genel olarak baktığımızda bütün olaylar emperyalist güçlerin, batıdaki büyük Türkiye ve Ortadoğu'daki yapmış olduğu planlamaların devam ettiğini, yani Büyük Ortadoğu Projesi'nin sürdüğünü görüyoruz. Türkiye'de bu konuda tam bağımsız bir ülke olma noktasında yeterince diri duramıyor. İç dinamikleri, barışı, her ne kadar Yenikapı Ruhu dense de o ruh uçtu gitti. Demokrasiyi geliştirmiyor, demokrasiyi daha çok yıkıcı faaliyetler içinde bulunuyoruz. Özellikle de Varşova'daki NATO zirvesinde, 15 temmuz olayları öncesinde islam radikalizmi dünyadaki en büyük tehlike olarak görünmüşken, bugün Rusya'yı tehlike olarak gösteriyor ve Türkiye'ye diyor ki; siz Rusya ile kötü olun. Ama Rusya gördüğümüz kadarıyla 15 temmuz darbe girişiminde Türkiye'nin yanında olmuştur, aynı Kurtuluş Savaşı'ndaki gibi" dedi.

Türkiye'nin bir iç savaşa gitmesinin istendiğini savunan Prof. Dr. Nurettin Demir sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok kötü yönetilen bir durum var. Ne yapmak lazım' Demokrasiyi geliştireceğiz, daha güçlü akılcı örgütlenmeler kurmak lazım. Laikliği, Cumhuriyetin ilkelerini korumak gerekiyor ve bunun için belki de bu iktidardan bir şekilde kurtulmanın yollarına bakmak gerekiyor. Çünkü bu iktidar huzuru, yeterli ekonomik kalkınmayı, refahı getiremediği için benim endişelerim Türkiye'deki kaos olaylarının artacağı şeklinde. Dün biliyorsunuz Hakkari'de 18 şehit verdik. Her gün 3 kişi, 5 kişi, 10 kişi. Bu nereye varacak. Türkiye için için yanıyor. Umutsuz değiliz. Türkiye'nin 93 yıllık bir birikimi var, duyalı insanlarımız var, halkımız var. bunu mutlaka aşmamız gerekiyor. Yolunu da mutlaka bulacağız diye ümit ediyorum."

MGK'nın uzatılması yönünde tavsiye kararı aldığı Bakanlar Kurulunun da görüşülmesi üzerine TBMM'ne yollama kararı verdiği OHAL'in uzatılması konusuna da değinen Prof. Dr. Nurettin Demir, OHAL'den daha önemlisi Kanun Hükmündeki Kararnamelerin mecliste görüşülmesi olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Tavsiye kararı alındı ve meclise gelecek diye düşünüyoruz ama bu mevcut iktidarın özellikle kanun hükmünde kararnameleri getirmesi gerekiyor meclise. Bundan da kaçıyor, çekiniyor. Geçen hafta çarşamba günü gelecekti, sonra perşembeye kaldı. Meclisi çalıştırmıyorlar yani iktidar milletvekillerini meclise sokmayarak erkenden kapanmasına neden oldu. Şimdi bu çok önemli zaten Türkiye'de 15 temmuz sonrası o kadar çok mağdur yaratıldı ki, o kadar çok insan perişan ki. Bir çok insan suçlanıyor, birçok insan içeride, mağdur. Diyor ki; ben hiç bir şekilde bu FETÖ örgütüyle ilişkili değilim ama bana bir yol gösterin, ben aklanmak istiyorum. Ben soruşturma geçireyim, savcılığa gideyim, mahkemeye gideyim. Ama böyle bir imkan da verilmediği için işinden uzaklaştırılmış, açığa alınmış ya da hapsedilmiş pek çok mağdur insanımız var. Bu 100 binleri geçmiş durumda. Bu çok büyük bir tehlike. Bir devlet mağdur insanlara intikam duygusuyla yaklaştığı zaman barış ortamı kısa sürede büyük patlamalara yol açabilir."

Meclisin bir an evvel normal çalışmalarına dönmesi gerektiğine vurgu yapan Demir açıklamalarına şöyle devam etti:

"Yani kanun hükmünde kararnameler, özellikle OHAL sonrası çıkarılan 8 tane maddenin bir an önce mecliste görüşülmesi lazım. Çünkü bunların bir çoğu 15 Temmuzla ilgili değil. Bakıyorsunuz ki iktidar bunu bir fırsatçılığa çevirmiş durumda. Dolayısıyla bu fırsatçılık, birçok insanı maalesef çok mağdur duruma düşürdü. Türkiye'deki iç barışı da zorluyor. Yani bir dışarıdan gelen tehlikeler var, bir de içeriden gelen tehlikeler var. Ekonomi sıkıştırıyor, döviz her gün artıyor. Kredi bulmada zorlanılıyor. Her ne kadar hükümet böyle birşey yok dese de. Petrol fiyatları artıyor ve 5 TL'ye yaklaşmış durumda. Tarım bitmiş durumda. Anadolu'ya gittiğinizde bakıyorsunuz kilometrelerce ekilmeyen araziler var. İşsiz sayısı Diyarbakır, Urfa gibi illerde yüzde 20'lere çıkmış durumda. Yani 5 kişiden biri şu anda çalışmıyor. Bu insanlar ne olacak. Bir şekilde Türkiye'nin kendi geleceği açısından ve iktidarın da kendi geleceği açısından yeni bir hükümetin, yeni bir koalisyonla birlikte akıl, hukuk ve adaleti çalıştıracak bir sistemi getirmek lazım. Çünkü cezaevleri bugün doldu taştı. Cezaevlerinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Maalesef işkenceler artmış durumda ve bu mağdur insanların yakınları da cezaevlerine girereken yakınlarına ulaşmakta çok zorlanıyor. İnsanlar yakınlarına maalesef elbise, kitap götüremiyorlar. Çok büyük bir baskı var, her ne kadar Adalet Bakanı cezaevlerinde böyle bir şey yok diyorsa da, ben bir cezaevi komisyonu üyesi olarak bunları yakınen görüyorum. Bu olumsuzlukların hepsini topladığımızda Türkiye'de bir karabulut var. Önümüzü göremiyoruz, fırtına mı gelecek, dolu mu gelecek, ne olacak' Ama bizim mutlaka bir aydınlığa çıkmamız lazım" dedi.

Açıklamalarına Bodrum ve turizm sektörü özelinde devam eden CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Bodrum'daki en önemli sıkıntının şu an turizmle ilgili olduğunu kaydetti. Demir sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her ne kadar Marmaris, Fethiye, Antalya'ya baktığımızda iç turizm buraları biraz daha rahatlatsa da ülke geneline baktığımızda 8,5 milyon kaybımız var. Özellikle Antalya bölgesinde çok büyük iflaslar var. O nedenle hükümetin en azından turizm yatırımcılarına, yat turizmine ve diğer ticari kuruluşlara bir destek çıkması lazım. Ben akşam yol üzerindeki büyük AVM'lere gideyim dedim. Bir kişi, iki kişi var. Daha Ekim ayının başındayız. Bodrum'un bu kadar boş olduğunu kışın bile görmemiştim. Bir çok işletmenin de hep yakındıklarını görüyoruz. Hemen önümü kesiyorlar, bizim halimiz ne olacak diyorlar. Önümüzdeki aylarda biz CHP olarak, genel başkanımızın da katılımıyla turizm sektöründeki bu sorunları tekrar görüşmek üzere bir toplantı yapmayı düşünüyoruz" dedi.

Bodrum ölçeğinde Büyükşehir Yasası'nın getirmiş olduğu bazı sıkıntıların olduğunu ancak bunların aşılamayacak şeyler olmadığını söyleyen Demir, asıl sıkıntının ise merkezi hükümetin bölgeye yapacağı yatırımlardaki bütçe kesintileri ve eğitimde yaşandığını belirterek konuşmasını şöyle tamamladı:

"Gördüğüm kadarıyla küçük müteahhitlere ödemede bile bir sıkıntı yaşadığını görüyorum. Yollarda müteahhitlerin durduğunu, hastane inşaatlarının durduğunu görüyorum. Demek ki bir kredi sıkıntısının yaşadığı görülüyor. Bodrum'un yaşadığı bir başka sıkıntı da özellikle eğitimde yaşanan sıkıntılar. Birçok ailenin şikayetleri var. Özellikle öğretmenlerinin başka yerlere tayin olması, proje okullarının dağıtılması gibi konularda şikayet var. Yani başarıdan hükümet niye rahatsız olur bilmiyorum. Çok başarılı okulları, bu girişimle maalesef bozmaya çalışıyor. Bundan tabi ki Bodrum'da çok şikayetçi. Türkiye geneline baktığımızda hiç olmazsa insanların burada daha huzurlu olduklarını görüyoruz" dedi.

Kent Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Oğuz Poyraz CHP heyetine nazik ziyaretleri için teşekkür ederken, İlçe Başkanı Recai Seymen, Muğla Milletvekilleri Ömer Süha Aldan ve Prof. Dr. Nurettin Demir'in zor ve sıkıntılı zamanlarında yanlarında durarak verdikleri desteği de unutamayacaklarını belirtti.