CİNAYETE SAKARLIK SAVUNMASI!..

Bodrum'da geçen yıl birlikte yaşadığı yat acentesi işletmecisi ve kaptan 48 yaşındaki...

CİNAYETE SAKARLIK SAVUNMASI!..
Bodrum'da geçen yıl birlikte yaşadığı yat acentesi işletmecisi ve kaptan 48 yaşındaki Hafize Müjde Özer'i tabancayla öldürmekle suçlanan 57 yaşındaki B.K.'nın müebbet, cesedi ormanlık alana götürüp atmasına yardımcı olduğu ileri sürülen arkadaşı 51 yaşındaki V.K.'nin ise 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi.

Duruşmada tutuklu tanık B.K.'nin olayın ardından boşandığı eşi Didem Birdal tanık olarak dinlendi. Savcının sanık B.K.'nin silahı olup olmadığını sorusu üzerine ise tanık Birdal, "Kendisinin atadan, dededen kalma antika av tüfeği olduğunu biliyordum. Ancak kendisi çok sakar olduğu için, ben eve sokmadım" dedi.

Merkezi Marmaris'te bulunan Müjde Özer Yatçılık Limited Şirketi'nin Bodrum ilçesi Turgutreis Mahallesi'nde yaşayan Yönetim Kurulu Başkanı Hafize Müjde Özer, geçen yıl 17 Kasım'da ortadan kayboldu. Aynı zamanda yat kaptanı da olan Özer'in, 3 gün sonra Mumcular Mahallesi'nde çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda, başına poşet geçirilmiş ve brandaya sarılı cesedi bulundu.

ALNINDAN TEK KURŞUNLA VURULDU

Alnından tek kurşunla tabancayla vurulup öldürüldüğü belirlenen Özer'in katil zanlısı olarak 6 yıldır birlikte yaşadığı belirlenen, evli ve bir çocuk babası kaptan B.K. jandarma tarafından gözaltına alındı. Özer'i şaka yapmak isterken vurduğunu ileri süren B.K.'nin ifadesinden yola çıkan jandarma, cesedin ormanlık alana götürülüp, atılmasına yardımcı olduğu ileri sürülen kendisi gibi kaptanı olan arkadaşı V.K.'yı da gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen iki arkadaş tutuklandı.

1 SANIK TAHLİYE OLDU

Tutuklanan şüphelilerden B.K. hakkında 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis, V.K. hakkında ise suç delillerinin karartmaktan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. V.K., avukatlarının tutukluluğuna itirazı üzerine 4.5 ay sonra adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı konularak tahliye edildi.

İki sanık hakkında Bodrum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın dördüncü duruşması dün yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık B.K., avukatı Hasan Yüzbaşıoğlu, tutuksuz sanık V.K., avukatları Mehmet Şahin Botsalı ve Alican Gürkan, öldürülen Hafize Müjde Özer'in oğlu Babür İnanç, kardeşi Güven Özer, avukatları Haydar Elgin ve tutuklu sanık B.K.'nin boşandığı eşi Didem Birdal katıldı. Duruşmayı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyeleri ve Özer'in yakınları ile arkadaşları da izledi.

ESKİ EŞİ TANIKLIK YAPTI

Olaylardan sonra tutuklu sanık B.K.'den boşanan eşi Didem Birdal da tanık olarak dinlendi. Eşinin kendisini aldattığından hiç şüphelenmediğini belirten Didem Birdal, "B.K. ile 2001 yılında tanıştık, 10 yıl sonra da evlendik. İstanbul'da oturuyorduk. Kendisi gemi kaptanı olduğu için eve çok sık gelmiyordu. Bazı günler 05.00'e kadar çalışıyor, bazen hiç gelmediği oluyordu. Geliş gidiş saatleri çok belirli olmadığı için ben de kendisine ne yaptığını veya nerede olduğunu sormuyordum. Çoğu zaman ayrı kalıyorduk. Daha sonra ailem bana Bodrum'da ev aldı. Yaz aylarını Bodrum'da geçirmeye başladım. Olay tarihlerinde B.K., benden önce bir iş görüşmesi amacıyla İstanbul'a gitti. Ben de 16 Kasım'da İstanbul'a gidecektim. 'Beraber döneriz' diye konuşup, beni beklemesini söyledim. Sabah İstanbul'a hareket ettim ancak kendisi beni beklemeden döndü. Ben de 17 Kasım'da döndüm. Çocuğumuz da benimle birlikteydi ve bizi karşılayarak eve bırakıp, ayrıldı. Ertesi gün çocuğumuz hasta olduğu için saat 19.00 gibi eve geldi. O gün çocuğumuz ateşliydi. O da bizimle kaldı. Sabah 06.00'ya kadar bekledim daha sonra ben de uyumuşum. O saate kadar evde olduğunu biliyorum. Saat 10.00 sıralarında uyandığımda evde yoktu. O gün yani pazar günü öğleden telaşlı bir şekilde geldi. Benden otomobilimi istedi ve bir şey söylemedi. Şüphelenmedim çünkü zaman zaman kendi aracı bozulduğunda benim ve babamın otomobilini kullanırdı. Akşam saatlerinde ise eve geldi, değişik halleri vardı, ben de rahatsızlığım olduğu için üzerinde durmadım. Bu durumu işten çıktığı için psikolojisinin bozuk olmasına bağladım. O gece sabaha kadar uyumadı. Gece yarısı kalktı, duş aldı. Sabah, oğlumuz babasının kendisini okula bırakmasını isteyince kaldı. Yolda otomobili kullanırken molozlara doğru sürünce tartıştık. Çocuğumuzu okula bıraktıktan sonra 3-4 gün görüşmedik. Daha sonra karakoldan arandım. Eşimin başka bir kadınla ilişkisi olduğunu söylediler. Ben şaka zannedip telefonu kapattım. Eşimi aradım ama ulaşamadım. Daha sonra karakoldan tekrar arandım ve eşimin karakolda olduğunu öğrendim. Karakola gittim, ifade verdim. Eşimin, Müjde Özer ile ilişkisi olduğuna dair bilgim yoktu. Çalışma şeklinden dolayı da şüphe de duymadım" dedi.

ESKİ EŞTEN 'SAKAR' İFADESİ

Savcı Tolga Yamalı'nın, B.K.'nin silahı olup olmadığını sorusu üzerine ise tanık Birdal, "Kendisinin atadan, deden kalma antika av tüfeği olduğunu biliyordum. Ancak kendisi çok sakar olduğu için ben eve sokmadım" diye cevap verdi.

ADLİ KONTROL YASAĞININ KALDIRILMASINI İSTEDİ

Diğer sanık V.K.'nin avukatı Mehmet Şahin Botsalı, daha önceki duruşmada olduğu gibi, müvekkilinin yat kaptanlığı dışında başka bir işi olmadığını ve yurt dışı yasağı adli kontrol tedbirinin uygulanmaya devam etmesinin işsiz kalmasına ve mağduriyetine sebebiyet verecek nitelikte olduğunu belirterek, kaldırılmasına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme Heyeti verilen aranın ardından kararını verip, sanık B.K.'nin tutukluluk halinin devamına, V.K.'nin adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması taleplerinin reddine, keşif talebinin bir sonraki celsede değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrasında konuşan tutuklu sanık B.K.'nin avukatı Hasan Yüzbaşıoğlu, müvekkilinin ciddi bir sakarlık durumu olduğunu, bilerek, isteyerek bu eylemi gerçekleştirdiğine inanmadığını söyledi.

ÖLENİN YAKINLARINDAN SAKARLIK TEPKİSİ

Müjde Özer'in oğlu Babür İnanç ve kardeşi Güven Özer'in avukatı Haydar Elgin de sakarlık iddialarına ilişkin, "Savunma avukatının beyanıdır. Bu cümle hiç hoş olmayan, abesle iştigal anlamında bir cümledir. Kadın cinayetinin adı 'sakarlık' olacak ise herkes önüne geleni öldürür ondan sonra da bunun adı 'sakarlık' olur. Türk adaletinin bu konuda yanılmayacağına inanıyorum" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Üyesi Ayfer Özkoç da davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.