DAMACANA SULAR NE KADAR GÜVENLİ'
Geçtiğimiz günlerde Türkiye gündemine yansıyan haberler sonrasında Sağlık Bakanlığının...
Geçtiğimiz günlerde Türkiye gündemine yansıyan haberler sonrasında Sağlık Bakanlığının birçok bölgede yaptığı denetimlerde, halk sağlığını tehdit eden damacana su firmaları tek tek tespit edilip gerekli işlemler yapılmış, sağlıksız damacanalar toplatılmaya ve firmalar afişe edilmeye başlanmıştı.
Kent Haber daha önce de zaman zaman gündeme getirdiği bu sorun ile ilgili, son durumu araştırdı. Bodrum’da satılan damacana sular ne kadar güvenli, içtiğimiz sularda sağlığımızı tehdit eden bir sorun var mı' Denetimler tam anlamıyla yapılıyor mu' gibi soruları Bodrum Belediyesi Tabibi Dr.Engin Sayın’a sorduk.
Sayın, Kent Haber’e yaptığı açıklamada, 2005 yılından bu yana damacanalar üzerinde denetimler yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“2010 yılında çevre müdürlüğü kurulduğunda Bodrum’a ilk işlerimizden biri bu damacana konusuna el atmak oldu. 2005 yılında damacana suyu satan firmaların kendilerini analiz etme yükümlülüğü vardır. Mesela günde 100 m3 tutarında bir damacana suyu satıyorsa en az bu yılda 2 defa kendi suyunu denetlemesi lazım ve bunu sattığı firmalara ve tüketicilere bize getirilmesi lazım analiz sonuçlarını. Mesela 10 bin m3’ten fazla su satanlar en azından 3 ayda bir su analizlerini yapması lazım. 100 bin m3 üzerinde su üretenler ise her gün denetleme yapması gerekir. Toplum sağlığı merkezi ve belediye zabıtası satılan bu suları ayriyeten kendileri analiz edip sonuçlarını bize bildiriyor. Eğer olumsuz bir sonuç çıkarda o firma hakkında yasal işlem yapılıyor ” dedi.
Su konusu problem Türkiye gündemine gelmeden 2 ay önce Bodrum Kaymakamı tarafından bu konunun üzerinde durulduğuna işaret eden Sayın, “Kaymakam bey burada ucuz satılan suların yasaklanması için karar çıkarttı. Bu karar onaylandı. Bu yönden Bodrum halkı şanslı diyebilirim. Daha Türkiye’deki bazı belediyelerin yönetmeliği bilmediği konularda biz çok daha önce başlattık. Sağlıklı su satılıyor diyebilirim” dedi.
Vatandaşların 1 veya 1.5 liraya satılan suları içmemeleri gerektiğinin altını çizen Sayın sözlerine şöyle devam etti;
“Bunlar sağlıklı değildir. Ben kendim doktor olarak da bu tür vakalarda bu amip dediğimiz bir takım hastalıklara da tanık olduk. Alınan son kararlardan sonra ucuz su satışı yerlerin kapatılması ile ilgili karar alındı. Kaymakam beye çok teşekkür ediyorum, özellikle bu konu üzerinde çok güzel durdu” dedi.
Öte yandan kaynağında sağlıklı ve hijyenik şartlarda doldurulsa bile depolama ve dağıtım noktalarında damacana suların bozulabileceğine dikkat çeken Sayın, suların depolamada Güneş ışığına maruz kalmasıyla oluşabilecek sorunlara da değinerek şöyle konuştu:
“Güneş ışığına maruz kalması suda erken bozulma ya veya içinde bir takım yosunlaşmalara yol açabiliyor. En azından depolandığı yer sağlıklı olması lazım. Taşınırken de güneş ışığından yani sabahtan akşama kadar güneşte dolaştırılıp ta sonra vatandaşa satmakta yanlış. Korunaklı güneş almayacak şekilde satılması uygun olacaktır ” dedi.
-UCUZ SATILAN SULARI KAYNATARAK TÜKETİN
Piyasada 1 - 1,5 liraya satılan suları alan insanlara da bir takım önerilerde bulunan Sayın” vatandaşların eğer ancak bu suları almaya bütçesi yetiyorsa, bu suları mutlaka kaynatarak tüketmeli, direk içmemeliler” şeklinde konuştu.
Bu arada Bodrum’daki büyük damacana su depoları ve bazı market ile restoranların önlerinde güneş ışığına maruz kalarak depolanan sular ise dikkatlerden kaçmıyor.
Kent Haber daha önce de zaman zaman gündeme getirdiği bu sorun ile ilgili, son durumu araştırdı. Bodrum’da satılan damacana sular ne kadar güvenli, içtiğimiz sularda sağlığımızı tehdit eden bir sorun var mı' Denetimler tam anlamıyla yapılıyor mu' gibi soruları Bodrum Belediyesi Tabibi Dr.Engin Sayın’a sorduk.
Sayın, Kent Haber’e yaptığı açıklamada, 2005 yılından bu yana damacanalar üzerinde denetimler yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“2010 yılında çevre müdürlüğü kurulduğunda Bodrum’a ilk işlerimizden biri bu damacana konusuna el atmak oldu. 2005 yılında damacana suyu satan firmaların kendilerini analiz etme yükümlülüğü vardır. Mesela günde 100 m3 tutarında bir damacana suyu satıyorsa en az bu yılda 2 defa kendi suyunu denetlemesi lazım ve bunu sattığı firmalara ve tüketicilere bize getirilmesi lazım analiz sonuçlarını. Mesela 10 bin m3’ten fazla su satanlar en azından 3 ayda bir su analizlerini yapması lazım. 100 bin m3 üzerinde su üretenler ise her gün denetleme yapması gerekir. Toplum sağlığı merkezi ve belediye zabıtası satılan bu suları ayriyeten kendileri analiz edip sonuçlarını bize bildiriyor. Eğer olumsuz bir sonuç çıkarda o firma hakkında yasal işlem yapılıyor ” dedi.
Su konusu problem Türkiye gündemine gelmeden 2 ay önce Bodrum Kaymakamı tarafından bu konunun üzerinde durulduğuna işaret eden Sayın, “Kaymakam bey burada ucuz satılan suların yasaklanması için karar çıkarttı. Bu karar onaylandı. Bu yönden Bodrum halkı şanslı diyebilirim. Daha Türkiye’deki bazı belediyelerin yönetmeliği bilmediği konularda biz çok daha önce başlattık. Sağlıklı su satılıyor diyebilirim” dedi.
Vatandaşların 1 veya 1.5 liraya satılan suları içmemeleri gerektiğinin altını çizen Sayın sözlerine şöyle devam etti;
“Bunlar sağlıklı değildir. Ben kendim doktor olarak da bu tür vakalarda bu amip dediğimiz bir takım hastalıklara da tanık olduk. Alınan son kararlardan sonra ucuz su satışı yerlerin kapatılması ile ilgili karar alındı. Kaymakam beye çok teşekkür ediyorum, özellikle bu konu üzerinde çok güzel durdu” dedi.
Öte yandan kaynağında sağlıklı ve hijyenik şartlarda doldurulsa bile depolama ve dağıtım noktalarında damacana suların bozulabileceğine dikkat çeken Sayın, suların depolamada Güneş ışığına maruz kalmasıyla oluşabilecek sorunlara da değinerek şöyle konuştu:
“Güneş ışığına maruz kalması suda erken bozulma ya veya içinde bir takım yosunlaşmalara yol açabiliyor. En azından depolandığı yer sağlıklı olması lazım. Taşınırken de güneş ışığından yani sabahtan akşama kadar güneşte dolaştırılıp ta sonra vatandaşa satmakta yanlış. Korunaklı güneş almayacak şekilde satılması uygun olacaktır ” dedi.
-UCUZ SATILAN SULARI KAYNATARAK TÜKETİN
Piyasada 1 - 1,5 liraya satılan suları alan insanlara da bir takım önerilerde bulunan Sayın” vatandaşların eğer ancak bu suları almaya bütçesi yetiyorsa, bu suları mutlaka kaynatarak tüketmeli, direk içmemeliler” şeklinde konuştu.
Bu arada Bodrum’daki büyük damacana su depoları ve bazı market ile restoranların önlerinde güneş ışığına maruz kalarak depolanan sular ise dikkatlerden kaçmıyor.
