Datça'dan Dünyanın Dört Bir Yanına Satıyor

Datça'da yaşayan Yavuz Demirhan, yaptığı 3 boyutlu yapbozları, Japonya'dan ABD'ye kadar dünyanın birçok ülkesine satıyor.

Datça'dan Dünyanın Dört Bir Yanına Satıyor

Datça'da yaşayan Yavuz Demirhan, yaptığı 3 boyutlu yapbozları, Japonya'dan ABD'ye kadar dünyanın birçok ülkesine satıyor. Lisansını aldığı 550 yapboz modeli bulunan Demirhan, tasarımlarımın 3D yazıcılarda plastik malzeme ile kullanım haklarını da pazarlıyor.

1972 yılında Almanya'ya işçi olarak giden Ali-Hacer Demirhan çiftinin 3 çocuğundan ortancası olan Yavuz Demirhan, eğitimini burada aldı. Almanca eğitim alan Demirhan, Türkçeyi ise ailesinden öğrendi. Ergenlik dönemini iki farklı kültürün ortasında kimlik bunalımı içinde geçirdiği için liseyi orta dereceyle tamamladığını belirten Demirhan, o yıllarda resim ve el işindeki dersleri ile spor faaliyetlerindeki başarısına rağmen, üniversitede biyoloji okumaya başladı. Ancak, üniversitede pek başarılı olamadı. Puzzle tasarımı ile tanıştığı süreci anlatan Demirhan, "Dikkat ve odaklanma sorunum vardı. Bu nedenle derslere ilgim azdı. 2001 yılında üniversitenin sosyal sorumluluk projesi kapsamında Meksika'ya engelli çocuklara yardım için gidecek olan 7 kişilik öğrenci grubuna seçildim. Meksika'da karşılaştığım yerli halkın kültüründen çok etkilendim. Proje kapsamında beş hafta Meksika'da kaldıktan sonra Almanya döndüğümde, üniversite eğitiminin bana göre olmadığına karar verip, bıraktım. Üniversiteden ayrıldıktan sonra Meksika'ya gitmek üzere para biriktirmek için bir yıl çeşitli işlerde çalıştım. 26 yaşında tekrar Meksika'nın yolunu tuttum. Meksika'da en az bir yıl kalmakta kararlıydım. Bir yıl sonraya geri dönüş bileti almıştım. Ne olursa olsun bir yıl orada yaşayacaktım. Güney Meksika'da Pasifik'in kıyısındaki Juchitan de Zaragoza kasabasında, tekerlekli sandalyesinde yaşamasına rağmen, işi olan, aile kurup hayata tutuna bir engellinin evinde misafir olarak kaldım. Giderken yanıma, orada tanıştığım Meksikalı yerli bir ailenin çocuğuna hediye olarak götürmek üzere aldığı kaleydoskop çok beğenilince, benzerlerini yapmak üzere sosyal medyada araştırma yaparken, karşıma hayatımı bütünüyle değiştirecek olan üç boyutlu ahşap yapbozlar çıktı" dedi.

İLK YAPBOZUNU 50 PESOYA SATTI

İki hafta süren çabaları sonucu, derme çatma tahtalardan ilk yapbozunu yaptığını belirten Demirhan, "Meksikalı biri, yapbozu satın almak için o günün 5 dolar karşılığı olan iki yemek ücreti diyebileceğim, 50 peso para teklif etti. İstemesem de satmak zorunda kaldım. O para ile kendime demir bir gönye aldım. O gönyeyi halen saklıyorum. Yanında misafir kaldığım aile beni bir marangoza götürüp, yeni tahtalar almamı sağladı. Yeni alet ve yeni malzemeler olunca yapbozların çok daha iyilerini yapmaya başladım. Bana kaymakamlık idare binasında yer gösterdiler. 10 adet yapbozu utana sıkıla yere serip satmaya çalıştım. Neredeyse toplanıp gidecektim ki, yapbozlardan birini 200 peso'ya sattım. İşte o gün yapboz ustası olmaya karar verdim. İlk gün 10 yapbozdan 5'ini sattım. 1000 peso kazandım" diye konuştu.

LİSANSINI ALDIĞI 550 YAPBOZ MODELİ VAR

İlk denemede başarılı olunca, internette yapboz sitelerinde model arayışına başladığını vurgulayan Demirhan, şöyle devam etti:

"Beğendiğim modellerin benzerlerini yaptım. Meksika'da artık herkes beni tanımaya başladı. Bazen yerli halkla değiş tokuş usulü alışverişler yapıyordum. Pantolon ihtiyacım mı var, bir ya da iki adet yapboz yapıp veriyordum. 2009 yılına kadar Meksika'da kaldım. Teknoloji Üniversitesi'nde bile ürün satıp, yapboz üzerine eğitim verdim. Bu arada İspanyolca'yı öğrendim. Meksika'nın yerli dili ile konuşmaya başladım. ABD'den bile turistler gelip, benim yapbozlarımı alıyordu. Orada büyük itibar gördüm. Ancak, ailemin isteği üzerine 2009 yılında Türkiye'ye dönüp onlarla birlikte Datça'da yaşamaya başladım. Datça, Meksika'dan sonra benim yapboz sanatında zirveye çıktığım yer oldu. Burada, kendi tasarımlarıma yöneldim. Japon ustalarla görüştüm, yapboz dünyasıyla daha yakın ilişki kurdum. İlk aşamada 10 adet kendi tasarımımı Japonya'ya gönderdim. Sadece biri kabul gördü. İşin püf noktalarını öğrendikçe, tasarımlarım çoğaldı. Şu an kendi üzerime lisansını aldığım 550 yapboz modelim var."

ÜRETTİĞİ MODELLERİN LİSANSINI DA PAZARLIYOR

Çalışmalarında üç boyutlu mekanik tasarımların yanı sıra, mozaik, kaydırma ve yerleştirme oyunlar üzerine tasarımlar da yaptığını ifade eden Demirhan, "Yapboz yaparken kullandığım malzemelerin tamamını doğal ürünler oluşturuyor. Boya ve vernik gibi kimyasalları hiç kullanmıyorum. Ağaçların doğal renkleri çok daha ilginç oluyor. Yurt dışından çeşitli ahşap malzemeler getirtiyorum. Siyah ahşap için venge, beyaz için akçaağaç, kırmızı için paduk, mor morgül ve çizgili ahşap için zebrano gibi ağaçları kullanıyorum. Ürettiğim yapbozları ABD başta olmak üzere, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, Bulgaristan ve Japonya gibi ülkelere satıyorum. Ülkeme döviz kazandırıyorum. Şimdi sadece ürün değil, tasarımlarımın 3D yazıcılarda plastik malzeme ile kullanım haklarını pazarlıyorum, lisanslarını veriyorum."


 


DHA-Genel - Türkiye-Muğla / Datça - Mehmet ÇİL