Dikkat, Cankurtaranlardan Şikayet Var!..

Eğitimlerini tamamlayıp Bodrum Belediyesi Halk Plajlarında göreve başlayan tam donanımlı cankurtaranlarla ilgili vatandaşlardan şikayetler gelmeye başladı. Vatandaşlar cankurtaran olarak görevlendirilen kişilerin eksikliklerinin olduğunu iddia ederek, yetkililerin sıkı denetimler yapmasını istiyor.

Dikkat, Cankurtaranlardan Şikayet Var!..

Türkiye Su Altı Sporları Federasyonu (TSSF) ile Uluslararası Cankurtarma Federasyonu (ILS) standartlarında yetiştirildikleri açıklanan cankurtaranlar, bu hafta içerisinde göreve başladılar fakat şikayetler de gelmeye başladı. Bitez sahilindeki cankurtaranların kuleye çıkıp gözleri sürekli denizde olması gerekirken, bütün gün ağacın altında oturup telefonlarıyla ilgilendikleri ve yeteri kadar donanımlı ve bilgili olmadıkları ifade ediliyor.

“KÜÇÜK BİR ÇOCUK BOĞULUYORDU!” 

Kent Haber’e ulaşan bir vatandaş, Bitez sahilindeki halk plajında bir çocuğun boğulma tehlikesi geçirdiğini anlatarak şöyle dedi:

“Birkaç gün önce Bitez halk plajında küçük bir çocuk boğuluyordu, ben koşup yetişene kadar teyzesi kurtardı, neyse ki. Cankurtaranlar ise ağacın altında oturuyorlardı, insanlardan duydular da anca öyle geldiler bir şey var mı diye bakmaya. İlkyardım müdahalesi yok, su getirmeleri gereken yerde meyve suyu getirdiler. "Oksijenimiz kalmamış, kalsaydı oksijen verirdik" dediler. Sonunda küçük çocuk olduğu için "yine de baksınlar" diyerek ambulans çağırdılar.

Ben hemen hemen her gün plajdayım, takip ediyorum, cankurtaranlar gözleri sürekli denizde olması gerekirken bütün gün o ağacın altında oturuyorlar, ellerinde cep telefonları ya oyun oynuyorlar ya müzik dinliyorlar. Hatta, bir kızın onlara "sizin cankurtaran kulesinde olmanız gerekmiyor mu?" sorusuna karşılık "bütün gün sen orada dur da görelim" diye cevap vermeleri.

"Cankurtaranlarımız hazır, eğitimlerini aldılar" deniyor ama bu manzara gösteriyor ki en azından Bitez halk plajındakiler ne hazır, ne de eğitimli. Bunun dikkate alınması gerekiyor, takip edilmesi gerekiyor... İlle de bir çocuğun ölmesi mi gerekiyor?”