DİSLEKSİ ZEKA GERİLİĞİ DEĞİLDİR
Gümüşlük Kemal Durmaz İlkokulu Özel Eğitim Öğretmeni Osman Kiraz, Bodrum’da disleksi...
Gümüşlük Kemal Durmaz İlkokulu Özel Eğitim Öğretmeni Osman Kiraz, Bodrum’da disleksi (okuma ve öğrenme bozlukluğu) ile ilgili bir seminer verdi.
Akademi Disleksi Türkiye Disleksi Hareketi Projesi kapsamında Konacık Mahallesi’ndeki Herodot Kültür Merkezi’nde bir seminer verildi. Seminerde eğitimci Osman Kiraz, disleksi hakkında katılımcılara görsellerle destekleyerek detaylı bilgiler aktardı.
DİSLEKSİ ZEKA GERİLİĞİ DEĞİLDİR
Seminer sonrası Kent Haber’e konuşan Osman Kiraz, disleksinin zeka geriliği olmadığına işaret ederek şöyle dedi:
“Disleksi bir hastalık değildir. Buna uygun şekilde öğrenme metotlarıyla müdahale edildiği zaman bu çocuklarımız öğrenebilir, bununla yaşamaya alışır ve başarılı bir şekilde hayatlarına devam eder. Özel öğrenme güçlüğünün altındaki engellerden biri disleksi. Bunlar disleksi, disgrafi, diskalkuli ve dispraksi gibi 4’e ayrılıyor. Ama okuma yazma güçlüğü 1’inci sınıfta daha çok karşılaşıldığı için disleksi tanısı çok alınıyor. Neredeyse özel öğrenme güçlüğünü ana başlığın üstüne geçmiş durumda. Herkes özel öğrenme güçlüğü nedir diye değil de disleksi diyince daha iyi biliyorlar, farkına varıyorlar.”
BELİRTİLERİ NELERDİR'
Disleksinin belirtilerinin neler olduğundan da bahseden Kiraz, “Belirtileri daha çok ilkokulda okuma yazma güçlüğü, harflerin yerini değiştirme, yutma, karıştırma, yani “b” harfini “p” harfiyle karıştırma, sayıları karıştırma, haftanın günlerinde, zaman kavramında sıkıntı. Aileler bunu fark ettiğinde öncelikle hastaneye yönlendiriyoruz. Tıbbi tanılama sürecinden geçmeleri lazım. Herhangi nörolojik, fizyolojik problem var mı' Ondan sonra da eğitsel süreç başlıyor. Eğitsel değerlendirme, standart testler ve bu testlerin sonucunda da uygun bir eğitim şekli. Okullarda varsa eğitsel tedbir, bireysel eğitim planı ve destek eğitim odası, kaynaştırma prosedürleri uygulanmalı.” bilgisini aktardı.
Disleksinin tamamen geçme gibi bir durumunun olmadığını da söyleyen Özel Eğitim Öğretmeni Osman Kiraz, “Bununla beraber yaşamaya alışınca, öğrenme yollarını fark edince, öğreniyorsunuz, yaşıyorsunuz.” dedi.
ÖZEL EĞİTİM ALANINDA ÇOK SÖMÜRÜ VAR
Disleksi gibi özel eğitim gerektiren alanlarda ailelerin zaman zaman sömürüye maruz kaldığına da dikkati çeken Kiraz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu konuda dikkat edilmesi lazım. Kimi insanlar karşınıza çıkıp, ‘Ben disleksiyi iyi edeceğim.’ diyebiliyorlar. İyice araştırıp, gerçekten uygun metotların kullanıldığı, uygun metotları uygulayan insanlara ulaşıp uzmandan uygun şekilde eğitim almaları gerekiyor. Okulda da eğitsel tedbirler zaten mevcut. Ama özel eğitim alanında çok sömürü var. O yüzden bunlara dikkat edip, uygun kanallardan ulaşıp eğitimlerini alsınlar diyorum.”
Disleksi ile ilgili çok faydalı bilgilerin aktarıldığı seminere ilgi beklenenin altında oldu.
Akademi Disleksi Türkiye Disleksi Hareketi Projesi kapsamında Konacık Mahallesi’ndeki Herodot Kültür Merkezi’nde bir seminer verildi. Seminerde eğitimci Osman Kiraz, disleksi hakkında katılımcılara görsellerle destekleyerek detaylı bilgiler aktardı.
DİSLEKSİ ZEKA GERİLİĞİ DEĞİLDİR
Seminer sonrası Kent Haber’e konuşan Osman Kiraz, disleksinin zeka geriliği olmadığına işaret ederek şöyle dedi:
“Disleksi bir hastalık değildir. Buna uygun şekilde öğrenme metotlarıyla müdahale edildiği zaman bu çocuklarımız öğrenebilir, bununla yaşamaya alışır ve başarılı bir şekilde hayatlarına devam eder. Özel öğrenme güçlüğünün altındaki engellerden biri disleksi. Bunlar disleksi, disgrafi, diskalkuli ve dispraksi gibi 4’e ayrılıyor. Ama okuma yazma güçlüğü 1’inci sınıfta daha çok karşılaşıldığı için disleksi tanısı çok alınıyor. Neredeyse özel öğrenme güçlüğünü ana başlığın üstüne geçmiş durumda. Herkes özel öğrenme güçlüğü nedir diye değil de disleksi diyince daha iyi biliyorlar, farkına varıyorlar.”
BELİRTİLERİ NELERDİR'
Disleksinin belirtilerinin neler olduğundan da bahseden Kiraz, “Belirtileri daha çok ilkokulda okuma yazma güçlüğü, harflerin yerini değiştirme, yutma, karıştırma, yani “b” harfini “p” harfiyle karıştırma, sayıları karıştırma, haftanın günlerinde, zaman kavramında sıkıntı. Aileler bunu fark ettiğinde öncelikle hastaneye yönlendiriyoruz. Tıbbi tanılama sürecinden geçmeleri lazım. Herhangi nörolojik, fizyolojik problem var mı' Ondan sonra da eğitsel süreç başlıyor. Eğitsel değerlendirme, standart testler ve bu testlerin sonucunda da uygun bir eğitim şekli. Okullarda varsa eğitsel tedbir, bireysel eğitim planı ve destek eğitim odası, kaynaştırma prosedürleri uygulanmalı.” bilgisini aktardı.
Disleksinin tamamen geçme gibi bir durumunun olmadığını da söyleyen Özel Eğitim Öğretmeni Osman Kiraz, “Bununla beraber yaşamaya alışınca, öğrenme yollarını fark edince, öğreniyorsunuz, yaşıyorsunuz.” dedi.
ÖZEL EĞİTİM ALANINDA ÇOK SÖMÜRÜ VAR
Disleksi gibi özel eğitim gerektiren alanlarda ailelerin zaman zaman sömürüye maruz kaldığına da dikkati çeken Kiraz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu konuda dikkat edilmesi lazım. Kimi insanlar karşınıza çıkıp, ‘Ben disleksiyi iyi edeceğim.’ diyebiliyorlar. İyice araştırıp, gerçekten uygun metotların kullanıldığı, uygun metotları uygulayan insanlara ulaşıp uzmandan uygun şekilde eğitim almaları gerekiyor. Okulda da eğitsel tedbirler zaten mevcut. Ama özel eğitim alanında çok sömürü var. O yüzden bunlara dikkat edip, uygun kanallardan ulaşıp eğitimlerini alsınlar diyorum.”
Disleksi ile ilgili çok faydalı bilgilerin aktarıldığı seminere ilgi beklenenin altında oldu.
