Dünya Turizm Forumu Başladı

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bodrum Belediyesi ev sahipliğinde; Kovid-19'un turizme etkilerini, sektördeki yerel ve küresel gelişmeleri ve Bodrum'un turizmdeki hedeflerini ele almak amacıyla düzenlenen Dünya Turizm Forumu Bodrum Zirvesi başladı. Konferansa Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair da video konferans yoluyla katıldı.

Dünya Turizm Forumu Başladı

Göltürkbükü Mahallesi’ne faaliyet gösteren Voyage Otel’de Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, Dünya Turizm Forumu Enstitüsü (WTFI) Genel Sekreteri ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Eski Genel Sekreteri Talep Rıfai, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, Avrupa Parlamentosu üyeleri, Nijer, Gabon, Çad, Malavi ve Azerbaycan turizm bakanları, büyükelçiler, Bodrum ve Muğla protokolü ile Dünyaca ünlü sinema yönetmeni, senarist ve yapımcı Bobby Roth katıldı. 

Covid-19 sürecinde sektörün durumunu konuşmak üzere gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras yaptı. Aras, İngilizce yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:

“Bugün burada, kadim medeniyetlerden miras aldığı 3500 yıllık tarihi, doğal güzellikleri, özgün mimarisiyle ünlü Bodrum yarımadasında, dünyanın önde gelen kuruluşların yöneticileri ve temsilcilerini misafir ediyoruz.

Son bir buçuk yılda tüm dünyayı etkileyen pandemi, turizm endüstrisinde de büyük bir değişim ve dönüşüm yarattı. Bu dönüşümün en çok göze çarpanı ise kuşkusuz dijital göç oldu. Artık insanlar iş ve sosyal hayatını dijital göçebe olarak sürdürmeyi düşünüyor. Elimizdeki veriler 17 milyondan fazla dijital göçebe olarak tanımlanan çalışan sayısının olduğunu gösteriyor. Yine aynı veriler, dijital göçebelerin %70’inin kadın olduğunu ve bu çalışanların haftada 40 saatten fazla mesai harcadığını gösteriyor. Yakın tarihte 50 milyon olacağı öngörülen dijital göçebelerin ‘yeni normal’ olarak tanımlanan bu yeni süreçte hayatımızda çok daha fazla yer alacak. Dijital göçebe olarak tanımlanan iş hayatının aktörleri aynı zamanda turizm sektörünün de çok önemli bir unsuru haline gelecek.

Bodrum; yeni normalde, hem dijital göçebeler üzerinden iş eğilimlerini hem de yerli ve yabancı turistlerin tatil eğilimlerini belirleyecek ve karşılayacak özelikte. Bodrum, yeni normale geçeceğimiz şu günlerde değişen iş yapma (dijital göçebelik) ve güvenli tatil anlayışını benimseyecekler için önemli bir destinasyon olacaktır. Bodrum; bu süreçte kalabalık kent yaşamından uzak, sakin, doğa içinde, tarihi dokularla iç içe olan coğrafi örgüsüyle; ödüllü liman ve marinalarıyla iş ve tatili bir arada kurgulayacak, tüm talepleri karşılayacak donanıma sahiptir. Ayrıca kara ambulansı, deniz ambulansı, hava ambulansı, 3 tam donanımlı hastane ve yeterli sayıda yatak kapasitesi, gelişmiş bir sağlık altyapısı ve yaygınlaştırılacak seyahat sigortasıyla güvenli tatil için de çok önemli bir merkez olacaktır. 

Pandemi ile birlikte Bodrum’da ve dünyanın her yerinde yaz-kış turizmi canlanmış durumdadır sevgili konuklar. Bodrum nüfusu pandemiyle birlikte 3’e katlandı. Amacımız bu yeni koşullara adapte olup, tüm altyapıyı güçlendirerek Bodrum’da 12 ay turizmi canlı tutmak. 2,5 milyon turist ve 5 milyar dolar gelir hedefimize bu sayede ulaşabileceğimize inanıyoruz. Bunun için çalışıyoruz.”

Ahmet Aras, "Bodrum'u dünyanın Mavi Davos'u haline getirmek istiyoruz ve bugün bu amaçla Dünya Turizm Forumu'na ev sahipliği yapıyoruz" diye konuştu.

İSMAİL GÜLLE: "BODRUM YERLİ VE YABANCI TURİSTLERCE YOĞUN ŞEKİLDE ZİYARET EDİLİYOR"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Bodrum'un hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler tarafında yoğun bir şekilde ziyaret edildiğini belirterek, kentte böyle uluslararası bir organizasyon yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi. Bodrum'un turizmde Türkiye'nin gözbebeği olduğunu vurgulayan Gülle, kentin dünyaca bilinen önemli turizm destinasyonlarından olduğunu bildirdi. Gülle, Kovid-19 nedeniyle turizmde yaşanan kayıplardan bahsederek, hem turizmde hem de hizmet ihracatında yaşanan kayıpların aşıda yaşanan ilerleme ve sektördeki iyileşmeyle gelecek dönemde telafi edileceğine inandıklarını anlattı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, salgının turizme önemli bir sekte vurduğunu belirterek, "Yeni dönem bazı sıkıntılara gebe. İnşallah salgını aşıyla birlikte aşmayı umut ediyoruz. Salgın sonrası hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Uluslararası toplumun bu alanda makul davranmasını umut ediyorum." dedi.

Turizmin özgünlükten mimariye, mutluluktan tarihe, maneviyattan paraya kadar her şeyle ilgili olduğuna işaret eden Kuşoğlu, "Türkiye'de 1980'den sonra önemli başarılar yakalandı. Belki Akdeniz ülkelerine göre turizmde geriyiz, genel olarak baktığımızda Türkiye turizmde iyidir ve iyi bir mesafe de kaydetmektedir özellikle de son yıllarda." dedi.

Turizmde başarıyı yakalarken doğayı korumayı da öğrenmek gerektiğine işaret eden Kuşoğlu, şöyle konuştu:

"Turizm önemli ama doğaya da kör, sağır olmayalım. Salgın turizme önemli bir sekte vurdu. Yeni dönem bazı sıkıntılara gebe. Bazen bu maskelerimizden hiç kurtulmayacağımızı sanıyorum. Sanki bundan önce hep bununla yaşamışız gibi. İnşallah salgını aşıyla birlikte aşmayı umut ediyoruz. Salgın sonrası hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Uluslararası toplumun bu alanda makul davranmasını umut ediyorum."

Salgının gelişmiş ülkeler için önemli bir fırsat yarattığına dikkati çeken Kuşoğlu, turizm konusunda gelişmiş zengin ülkelerin çok kısıtlayıcı ve yasakçı olmaması, turizmi bir uluslararası politika silahı aracı olarak kullanmaması gerektiğini dile getirdi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kovid-19 etkilerini azaltmak için bakanlık tarafından hayata geçirdikleri destek paketleri, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı gibi uygulamaları anlattı.

Sertifika programı sayesinde sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağladıklarını dile getiren Alpaslan, otellerden havalimanları ve seyahat acentalarına kadar sertifika programını uyguladıklarını söyledi.

Alpaslan, "Bugün itibarıyla 10 binin üzerinde sertifikalı turizm paydaşı var. 5 binin üzerinde otelimiz sertifika almış durumda. 30 oda üzerindeki tüm otellere bunu zorunlu kıldık. Bunu kalıcı hale getireceğiz. Kovid-19'dan kurtulsak bile dünya eski dünya olmayacak. Turizm, tatil yapma alışkanlıkları değişecek." dedi.

Salgın sürecinde insanların tatil yapmanın, gezmenin önemini tekrar gördüğünü anlatan Alpaslan, "Salgının belirli düzeye inmesiyle turizmde hareketlilik yoğun olarak devam edecek. Bu yeni döneme ilişkin gerek ülke gerek turizm yatırımcıları olarak önlemlerimizi almalıyız." diye konuştu.

Alpaslan, turizm sektörünün çevre konusunda çok fazla duyarlı olması gerektiği, yatırımlarına "sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık" kavramlarını öne çıakrması gerektiği mesajını verdi.

TURİZMDE ÇIKIŞ YOLU "AŞILAMA ORANININ ARTMASINA" BAĞLI

Toplantıya video konferans yoluyla katılan Eski İngiltere Başbakanı TonyBlair, Türkiye’nin de yoğun bir şekilde yürüttüğü aşı seferberliğinin önemine değinerek pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen turizmin çıkışı olarak aşının yaygınlaşmasını gösterdi.

Turizmin salgından en çok etkilenen sektör olduğunu kaydeden Blair, Kovid-19 nedeniyle yaşanan trajik can kayıplarından bahsetti.

Blair, bunun yanı sıra küresel ticarette ve turizmde büyük kayıplar yaşandığını, turizmde çalışanların işlerinden olduğunu kaydederek, önemli kayıplardan birisinin de "turizmin durması nedeniyle ülkeler arasındaki uluslararası iletişimin kopması" olduğunu anlattı.

Turizmdeki kan kaybının sürmesi sonucu sıkıntıların henüz sonlanmadığını vurgulayan Blair, "Turizm ticaretindeki düşüşün bir sonucu olarak dünya çapında 100 milyon dolayında kişi çalışan işini kaybetme riski altında. Sektörün yeniden açılması acil bir öncelik." açıklamasında bulundu.

Blair, turizm sektörü için neler yapılması gerektiğini ele almanın tam zamanı olduğunu belirterek, "Kovid-19 sürecinde tüm dünya gibi turizm sektörünün de en önemli çıkış yolu aşılanma oranlarının küresel ölçekte artmasından geçiyor." ifadesine vurgu yaptı.

Test ve aşı durumunu gösteren seyahat kartı konusunda ortak kurallar üzerinde anlaşılmasının önemine dikkati çeken Blair, turizmin yeniden başlaması için "sektör çalışanlarına yapılan aşıların doğrulanabileceği bir sisteme" ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Blair, aşıya ulaşmada küresel adaletin sağlanması ve zengin ülkelerin bu noktada aktif rol alması gerektiğinin altını çizerek, G7, G20 ve BM gibi uluslararası örgütlerin aşı dağıtımında adaletin sağlanmasını öncelik görmesi halinde 2022 sonuna kadar küresel nüfusun aşılarının tamamlanabileceğini sözlerine ekledi.

Toplantı oturumlarla devam ediyor.