EĞİTİM–SEN'DEN KHK İHRAÇLARINA TEPKİ AÇIKLAMASI

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen ve görevlerine iade...

EĞİTİM–SEN'DEN KHK İHRAÇLARINA TEPKİ AÇIKLAMASI
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile mesleklerinden ihraç edilen ve görevlerine iade için başlattıkları açlık grevi eyleminin 75. gününde tutuklanan akademisyenler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasını protesto eden Eğitim–Sen Bodrum Temsilciliği üyeleri bir basın açıklaması yaptı.

Bugün öğle saatlerinde Bodrum Belediye Meydanı’nda toplanarak ellerinde Gülmen ve Özakça'nın fotoğraflarının olduğu pankartları taşıyan grup, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmasına tepki gösterdi. Bir basın açıklaması yapan yaklaşık 30 kişilik grup zaman zaman çeşitli sloganlar attı.

Grup adına açıklamayı geçtiğimiz Ekim ayında ihraç edilen öğretmenlerden biri olan Eğitim–Sen Bodrum Temsilciliği üyesi Hülya Bayar okudu. Bayar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Ülkenin işçileri, emekçileri, yoksullaştırılmış halkı olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Siyasal iktidarın iç ve dış politikada attığı adımlar toplumu daha fazla kutuplaştırıyor, barış ve huzur içinde bir arada yaşamayı zorlaştırıyor. Bugün 10’uncu ayı tamamlanan OHAL düzeni ile yarına, geleceğe ilişkin umutlarımızı karartan gelişmelere her gün bir yenisi ekleniyor. Süresiz, dönüşümsüz açlık grevinin 75. gününde, evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça dün çıkarıldıkları mahkeme tarafından “Tutuklanmamaları halinde adaletin işleyişine zarar verecekleri” gerekçesiyle tutuklanmıştır. 29 Ekim'de ihraç karşılaşılan Bodrum'daki 8 arkadaşımız ile ilgili 6 ay 28 gün geçmesine rağmen ne bir hukuki işlem nede adli işlem gördük. Adaletin işleyişi bu.”

“Hükümet 27 Temmuz'dan bu yana çıkardığı 7 Kanun Hükmünde Kararnameyle ihraç listeleri yayınlamıştır” sözlerine açıklamasını sürdüren Bayar, şöyle devam etti:

“7 ihraç kararnamesinde yer alan toplam sayı 89 bin 450 kamu personelidir. Buna ilave olarak Anayasa Mahkemesi, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve HSYK'nın ihraç kararı aldığı 3653 hakim ve savcı daha bulunmaktadır. Yani toplamda 93 bin 103 personel ihraç edilmiştir. 16 ocak 2017 tarihine kadar. OHAL KHK’leriyle hukuksuzca ihraç edilen üyelerimizin tutuklanması hukukun değil, siyasi iktidarın kapıldığı korkunun göstergesidir! Kaldı ki tutuklama kararının siyasi talimatlarla alındığı çok açıktır! Çünkü hükümet ve yargı, haksızlık ve hukuksuzluk kuşatmasına karşı “işimi geri istiyorum” diyerek isyan eden, bedenlerini açlığa yatıran iki insanın taleplerini karşılamayı değil, aksine onları gözlerden uzaklaştırarak sindirebileceğini ve üyelerimiz için oluşan kamuoyunun etkisini kırabileceğini düşünmektedir! Bu nedenledir ki Kızılay’ın orta yerindeki “insan hakları anıtı” dahi kurulan polis bariyerleriyle kuşatılmış, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak isteyenler, genç yaşlı denilmeden yerlerde sürüklenmiş, darp edilerek gözaltına alınmıştır. Şayet AKP, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı hukuksuzca gözaltına alan savcılığın iddia ettiği gibi toplumsal olaylardan, tepkilerden korkuyorsa; milyonları açlıkla, işsizlikle terbiye etmekten, itaat etmeye zorlamaktan vazgeçmelidir. Dolayısıyla OHAL kaldırılmalı, KHK’ler ile hukuksuzca işlerinden atılan emekçiler işlerine iade edilmelidir."

İhraç edilen öğretmen Hülya Bayar, “Eğitim-Sen olarak Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın iradelerini zor kullanarak yok sayabilecek her türlü olumsuz duruma dair hükümeti ve yetkilileri uyarıyoruz” diyerek devam ettirdiği açıklamasını şu ifadelerle noktaladı:

“Bir kez daha onların yaşamlarına yönelik en ufak bir tehdidin sorumlusunun hükümet olacağının özellikle belirtiyoruz! Bu kapsamda üyelerimiz Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’in hemen serbest bırakılmasını ve taleplerinin süratle karşılanarak yaşamlarına sağlıklı biçimde devam edebilmelerini istiyoruz! Biz kazancağız! Çünkü bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslar arası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması “suç” değildir. Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerimiz de “suçlu” değil, kamu emekçileri mücadelesinin onurudur.”

Basın açıklamasının ardından grup olaysız dağılırken, polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı görüldü.