Eğlence Sektörünün Gücü Kalmadı!..

Koronavirüs tedbirleri nedeniyle 111 gündür kapalı olan eğlence mekanlarının yeniden açılması gerektiğini dile getiren sektör temsilcileri Bodrum Ticaret Odası’nda (BODTO) bir basın toplantısı düzenledi. Bodrum eğlence sektörünün temsilcileri, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını ifade etti.

Eğlence Sektörünün Gücü Kalmadı!..

Toplantıya BODTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, BODTO ve Bodrum Belediyesi Meclis Üyesi Atilla Serttaş, 6 No’lu Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Ağıt Atilla Turan ve sektör temsilcileri Ali Demiröz ile Hakan Subaşıoğlu katıldı.  

Toplantıda BODTO üyelerinin talepleri doğrultusunda eğlence sektörünün pandemi öncesi ve sonrası dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan BODTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, 1 Haziran itibariyle başlayan yeni normalleşme süreci ile eğlence sektörünün hizmet vermesi için gerekli izinlerin verilmesini talep ettiklerini belirttiği konuşmasına şöyle devam etti; 

“Bildiğiniz gibi Covid-19 virüsü nedeniyle restoran, lokanta ve eğlence mekanları 15 Mart tarihinde kapatılmıştı. Alınan karar tabiki doğruydu ve gene bir kararla 1 Haziran tarihinden itibaren restoranlar açılmaya başladı. Tabi bu açılmalar yetkili mercilerin almış olduğu tedbirler doğrultusunda, sağlık kurallarına uygun olarak masa ve sandalye sayılarını azaltarak servis vermeye başlamıştır. Sektörde yapılan tüm bu önlemler salgının biraz daha azalması için alınmıştır. Bodrum ekonomisinin can damarı olan turizm ve onun tamamlayıcı kolları olan restoran ve eğlence sektöründe binlerce kişi çalışmaktadır. 1 Haziran’dan itibaren restoran ve lokantaların açılmasına izin verilmiştir. Fakat eğlence sektörü hala kapalı olup, bugün itibariyle 111 gündür kapalı durumdadır. Takdir edersiniz ki bir iş yerinin 111 gündür kapalı olması ciddi bir krize sebep vermektedir. Bodrum ekonomisinin büyük aktörlerinden olan ve hala kapalı olan eğlence yerlerinin bir an evvel açılması ve hizmet vermeye başlaması gerekmektedir. Artık sektörün dayanacak gücü kalmamıştır ve binlerce çalışanı şu anda işsizdir ve ailelerine bakacak güçleri kalmamıştır. Sektörde hayat bulan, ekmek yiyen o kadar çok çalışan ve emekçi var ki. Servisten tutun, hazırlık, organizasyon ekibi, ses-ışık-tan müzisyenine kadar çok farklı kesim bu işten para kazanıyor” dedi.

GEREKLİ İZİNLERİN VERİLMESİ İSTENİYOR

“Koronavirüs hayatımızdan hemen çıkmayacak, bunu çok net şekilde yaşayarak görüyoruz” diyen BODTO Başkanı Kocadon, sözlerine şöyle devam etti: 

“Tedbirli normal hayata alışmamız gerekiyor. Bu nedenle de tüm tedbirleri alarak, sıkı denetimlerle de olsa gerekten bu sektörü canlandırmak için eğlence sektöründe de normalleşmeye gidilmelidir. Sektörün bu yönde ciddi kayıpları var, önceden yapılan anlaşmalar, kiralamalar şu an hepsi askıda bekliyor. Bodrum zaten açık mekanlara sahip. Bu nedenle kapalı olmayan mekanlar için tedbirli şekilde sektörün canlandırılması için gerekli izinlerin verilmesi beklentimizdir. Sayın yetkililerden bir an önce eğlence sektörünün hizmet vermesi için gerekli izinlerin verilmesini arz etmekteyiz.”

Mahmut Kocadon, eğlence sektörünün tekrar devreye girmesi konusunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarciklioğlu’na da yazı yazacağını dile getirdi. 

BODTO 6 No’lu Meslek Komite Başkan Yardımcısı Ağıt Atilla Turan da çok zor durumda olduklarına dikkat çekerek, eğlence sektörünün özellikle yabancı turist için Bodrum’a gelme nedenlerinden olduğuna işaret etti ve sektörün bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğini belirtti.

Sektör temsilcisi Ali Demiröz de kafelerinin tamamının bar gibi çalıştığını ifade ederek şöyle dedi:

“Normal kafe masası yok, bistro masalar var. Bizim daha önce de mücadelemiz buydu. Kafe kafe olsun, restoran restoran olsun. Bodrum’daki kafelerin yüzde 80’i amacının dışında, bar gibi çalışıyor. Özellikle barların olmadığı bu dönemde tamamen barcılığın işini yapıyorlar. Sosyal mesafenin orada olmadığını görüyoruz. Yetkililer bunu yanlış anlamasın ama bunun uygulaması zayıf. Kafelerin dizaynı bile bar üzerine yapılmış. Çoğu kafe mutfaksız, bir hamburger isteseniz yiyemezsiniz çünkü sistemi bara göre düzenlenmiş” dedi.

Sektör temsilcisi Hakan Subaşı da sektörel sıkıntıları gündeme getirerek destek beklediklerini belirtti. Subaşıoğlu, “Bizim mekanlarımız oldukça geniş mekanlar. Sosyal mesafemizi kısıtlayacak bir durum yok ama burada gerçekten büyük bir dengesizlik var. Artık bu mekanların dayanacak gücü kalmadı. Birçok mekan kira, ödemeler birikiyor. Nasıl ödenecek bilmiyoruz” şeklinde konuştu. 

“BİZ BATAKHANELER DEĞİLİZ TURİZMCİYİZ”

BODTO Meclis Üyesi Atilla Serttaş ise, Bodrum’un geçim kaynağının turizm sektörü üzerine kurulu olduğunu dile getirerek şöyle dedi:

“Biz hükümetimizi seviyoruz, Bilim Kurulu’nun bugüne kadar aldığı kararları sonuna kadar en titiz şekilde uyguladık. Eğlence hayatı yoksa turizm yapmak çok zorlaşıyor. Özellikle Bodrum’da eğlence hayatı çok önemli. 111 gündür siftah yapamadık. Biz zaten 10 ay geriden geliyoruz, cepten yiyoruz. Şimdi bu 2 ayı kaybettik mi önümüzdeki 12 ayı da kaybedeceğiz. 2021’in Mayıs’ına kadar 1 kuruş para bulmak ihtimalimiz yok. Başka ülkelerde de eğlence mekanları kapalı ama devlet çalıştığında aldığı paradan daha fazlasını veriyor. Şu anda kapalıyız, bizim personelimize asgari ücret verilmiyor, adama bu ay verdikleri 1.100 TL. Bu insanlar bu parayla nasıl geçinecekler.”

“Biz batakhaneler değiliz” diyerek açıklamasına devam eden Serttaş, sektörden ekmek yiyen binlerce insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu söyleyerek şunları dile getirdi:

“Burası turizm bölgesi, biz turizmciyiz. Barcı deyince ‘Bunlar barcı, pavyoncu, batakhane, bunlar insanların paralarını alır, çalar’ değil. Biz turizmciyiz, biz devletimizi, milletimizi doğru temsil eden işletmeleriz. Bizim personelimiz çok ahlaklıdır. Cumhurbaşkanımız desin ki; ‘kanınız lazım’, inanın bizim sektördeki herkes kanını verir. Bizi Suriye’ye götürsünler savaşalım ama bizi aç bırakmasınlar. Çocuklarımız personelimiz aç. Bizim personelimiz yetişmiş personel, hepsi 15-20 yıllık personel. Devlet tarafından bizim işletmelerimiz test etmek kolaydır. Şu anda ‘ödenmeyen cezanın faizi mi olur?’ zihniyetiyle binlerce insan faaliyetini dışında konu gösteriyor ve kimse buna ses çıkarmıyor. Biz açarsak yarın bizi mi kapatacaklar? O zaman ben yarın dükkanımı açayım. Yarın bana tutanak tutulduğunda diğerlerine uygulamıyorsunuz bana mı uygulayacaksınız? Bütün yasalar bize mi geçerli oluyor? Ben 30 yıllık esnafım, 30 yıldır devletime sürekli SGK yatırdım. Ben personelimin hakkının verilmesini talep ediyorum. 30 yıldır bu sigortayı yatırdıysak da bu sigortanın bize ödenmesi gerektiğini savunuyorum. Kapanıyorsak kapanalım. Bilim Kurulu sağ olsun bizi bugüne kadar korudular kolladılar ama bu sefer de acımızdan öleceğiz. Memlekette günde 15 kişi vefat ederken 85 milyon kişiyi zapturapt altına almak ne kadar doğru? 15 vefat. O da olmasın ama 15-16 vefatla 82 milyon zapturapt altındayız. Ekonomi çöktü. Diğer meslektaşlarımız da bu işleri yapıyorsa bizim de bir şekilde rızkımızı, çarkımızı döndürebilecek, günde 4 saat de açsak iyi kötü personelimize devletin verdiği ödeneğin üzerine harçlık çıkarabilecek bir duruma gelmemiz lazım.”

Serttaş, kısa çalışma ödeneklerin turizm bölgelerinde 2021 Mayıs ayına kadar devam etmesi gerektiğini de dile getirdi.