ERCAN KESAL EDEBİYAT MANZARALARI’NA KONUK OLDU

“Çukur” dizisindeki İdris Koçovalı karakterini canlandıran Ercan Kesal, Gazeteci...

ERCAN KESAL EDEBİYAT MANZARALARI’NA KONUK OLDU
“Çukur” dizisindeki İdris Koçovalı karakterini canlandıran Ercan Kesal, Gazeteci Nebil Özgentürk'ün Bodrum’da yaptığı “Edebiyat Manzaraları” adlı söyleşiye konuk oldu.

Akşam saatlerinde Manastır Otel’de düzenlenen “Edebiyat Manzaraları”nın konuğu hekim, oyuncu, yönetmen ve yazar Ercan Kesal idi. Kesal, yaşamı, oyunculuk kariyeri ve edebiyat üzerine ilgi çeken konuşmalar yaptı.

Çocukluğunu Kapadokya’da geçiren Kesal, insanın yaşadığı yere benzediğini ifade ederek, “Coğrafya onun kaderi. Coğrafya çok acayip bir şekilde sizi kendisine benzetiyor. Siz de eğer niyetiniz, gücünüz varsa onu değiştiriyorsunuz, dönüştürüyorsunuz. Ama onun hafızası daha güçlü ya, onun zamanı çok daha fazla ya, onun sizi değiştirme ve dönüştürme gücü daha yüksek. Mesela 600 yıllık bir zeytin ağacı sizden daha fazla şey gördü, daha fazla şey yaşadı, sizden daha çok şey başına geldi. Kapadokya büyülü bir coğrafya. Tabi ben bunları çocukken algılamam ve içselleştirmem kuşkusuz mümkün değil. Ama böyle bir yerde yaşamış olmanın şansını talihini daha sonra çok daha fazla hissettim ve gördüm” dedi.

Kesal soyadını nüfus memurunun yaptığı hatayla aldıklarını ifade eden ünlü oyuncu, “Benim babam ve dedem çiftçiydi. Biz Köse Mustafa’nın torunlarıyız. Kesal soyadı da birçoğumuzun başına geldiği gibi nüfus memuru azizliği. Bize Köseliler derler ama nüfus memuru Kesal yapmış. Yapacak bir şey yok” şeklinde konuştu.

ÇOCUKKEN SUSMAM İÇİN ÖNÜME KİTAP ATARLARDI

Çocukluğunda çok kitap okuduğuna da aktaran Ercan Kesal, “Deli gibi okurdum. Ben çocukluğumda huzursuzluk çıkardığımda susmam için kitap verirlerdi. Hatta annemin lafını hiç unutmuyorum, ‘Şunun önüne kitap atın o zaman susar’ derdi. Gittiğim zaman benim önüme kitap atarlardı. Kitaplar başka bir dünya açıyor. Edebiyat beni bu dünyadan alıyor, iyileştirip geri gönderiyor. Ben onu fark ettim” ifadelerini kullandı.

SİNEMAYA EDEBİYATÇI OLARAK GİRDİM

Sinemaya edebiyatçı olarak girdiğini de aktaran Ercan Kesal, şöyle devam etti:

“Üç Maymun filminin senaristlerinden biri olarak girdim. Ama buna vesile olan eşimdi. Onlar da benim yazdığım sahneyi beğendiler. Böyle bir yolculuk başladı. Oyunculuk seçimleri sırasında Nuri Bilge’nin önerisiyle Üç Maymun’da oynadım. Ama bir keşif varsa Nuri Bilge’nin keşfidir, onun fark edişidir. Ben ise oyunculuk denen şeyin rol yapmamak olduğunu fark ettim.”

Çukur dizisinde canlandırdığı İdris Koçovalı karakterine de değinen başarılı oyuncu, “Ben İdris’im zaten. Benim oyunculuk tarzım bu. Ben İdris Koçovalı’nın bendeki karşılığının peşindeyim. Yeni bir İdris Koçovalı icat etmedim ki. İnsan her koşulda her rolü oynayamaz diye düşünüyorum” dedi.

Çukur dizisinin çok fazla şiddete içerdiği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Kesal, dizinin mahalleli olmak kavramına olumlu etkileri olduğunu dile getirerek, “Açın gündüz televizyonları, bütün kanallarda et pişiriyorlar. Bu ülkede etin kilosu kaç para. Bu nasıl bir şey. Tüm ülke et yiyor zannediyorsunuz. Çukur’da bir şiddet varsa emin olun, bizim şahit olduğumuz ya da olmadığımız sokağın şiddetinin onda biri olmadığını biliyorum. Bu ülkede yeterince şiddet var. Bunun sebebinin bu tür dizilerden olduğunu düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Ercan Kesal, söyleşi sonunda kitaplarını okurları için imzaladı.