ESKİ REKLAMCININ MOBİL TAROT ODASI
Bodrum’da yaşayan eski reklamcı Neslihan Hun, “Nar” ismini verdiği minibüsüyle Yarımada’yı...
Bodrum’da yaşayan eski reklamcı Neslihan Hun, “Nar” ismini verdiği minibüsüyle Yarımada’yı gezerek tarot bakıyor.
3 yıl önce İstanbul’dan Bodrum’a taşınan reklamcı Neslihan Hun, Campanella içindeki bir odayı dekore ederek burada tarot falı bakmaya başladı. Burada ummadığı bir ilgiyle karşılaşan Hun, geçtiğimiz aylarda Campanella’nın Milli Emlak tarafından satışa çıkarılması üzerine büyük bir üzüntü duydu.
Hemen bir çözüm yolu arayan Neslihan, ileride tekrar aynı sıkıntıları yaşamamak için mobil bir tarot odası kurmaya karar verdi. Neslihan Hun bundan sonraki süreci şu sözlerle anlattı:
“Araba kullanmayı, oğlum Kemik'le gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. İçimden dedim ki "öyle bir mekan olmalı ki, öncelikle herkes sevmeli, kahvesini huzurla içebilmeli, görsel anlamda keyif alabilmeli ve elbette samimiyetle aklındaki soruları sorabilmeli. Merkezi olmalı, herkes ulaşabilmeli, bunlar genel olması gerekenlerdi. Bir de dostlarımla vakit geçirirken ayrıca istediklerim vardı mavi olsun, yeşil olsun, doğa olsun, doğal olsun, müzik olsun, yaşanmışlık olsun, biraz da muziplik olsun. Ve aklıma "karavan" fikri geldi. Oldukça eski, hurda diyebileceğimiz 1974 model bir Volkswagen T2B bularak, toparlamaya başladım.”
Geçirdiği sürecin maddi manevi zorlu bir süreç olduğunu ve her bir detayıyla birebir uğraştığına işaret eden Hun, sözlerine şöyle devam etti:
“Kimi zaman hurdacılardan, kimi zaman parçacılardan malzeme temin ettikçe isim düşünmeye başladım. İşe yaramaz gibi görünen köşeye atılan parçalar, projede yerini buluyordu. Köşeye atılmış VW parçaları, gene hiç yürüyemeyeceği tahmin edilen VW'de toparlanıyordu. Sonunda kontağı çevirme zamanı geldi. "Nar" ismi her anlamda uyuyordu. Nasıl kullanılmayan parçalar yorgun bir araçta birleşip yola çıkabiliyorsa, bu araç içinde sohbetimize konu olan konular, kırık kalpler, üzgün ruhlar, sorularına cevap arayanlar da Nar'dan ayrılırken bin bir düşünceyle ve çözümle yoluna devam edebilmeli ve hazır olduğumuzda içimizdeki 'nar' dürtülebilmeliydi. Birhan Keskin'in de dizesinde dediği gibi "dürtme içimdeki narı üstümde beyaz gömlek var. Öte yandan marka kimliğini oluştururken Tarot destesindeki "Joker" kartı öne çıktı. Tarot destesinde yolculuğu yapan kahraman Joker'in de işi zordur. Keyifle çıkar yola ve kendisini bekleyenlerden habersizdir. "Tarot ve Kahraman'ın yolculuğu" diyerek "Joker"i tanımlar Hajo Banzhaf. Herkes kendi hayatının yolculuğunu sürdürür. Kendi hayatının kahramanıdır. Bu sebeple kendi yolculuğumun kartını, illüstrasyon olarak kullandım” dedi.
Tarotun Türkiye’de ilk defa karavana taşıdığından da bahseden Neslihan Nur, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Nar kullanması çok ama çok zor bir araç ve doğa aşığı. Tarot Odası kendine "Nar"ı seçti. Türkiye'de ilk defa tarot ve sohbet keyfini karavana taşıdı. Hayalleri devam ediyor ve yenilikler arıyor. Keyifli noktalarda duruyor ve çektiği fotoğrafları sizlerle paylaşmak, sosyal sorumluluk projelerinde yer alıp verimli olmak istiyor. Enerjisi oldukça yüksek. Bir nevi duygusal sörf yapıyor. Gücünü hayallerini ve oluşumunu destekleyen dostlarından alıyor. Bizimle buluşmak veya dostlarınıza sürpriz yapmak isterseniz, çağırmanız yeterli. Kimi zaman bir dere kenarında, kimi zamansa bir sahil noktasında sizlerle buluşabiliriz. Yeter ki çok dik bir yokuş olmasın” dedi.
Neslihan Hun, Kemik adını verdiği köpeğiyle birlikte Bodrum Yarımadası’nın çeşitli noktalarında tarot bakıyor.
3 yıl önce İstanbul’dan Bodrum’a taşınan reklamcı Neslihan Hun, Campanella içindeki bir odayı dekore ederek burada tarot falı bakmaya başladı. Burada ummadığı bir ilgiyle karşılaşan Hun, geçtiğimiz aylarda Campanella’nın Milli Emlak tarafından satışa çıkarılması üzerine büyük bir üzüntü duydu.
Hemen bir çözüm yolu arayan Neslihan, ileride tekrar aynı sıkıntıları yaşamamak için mobil bir tarot odası kurmaya karar verdi. Neslihan Hun bundan sonraki süreci şu sözlerle anlattı:
“Araba kullanmayı, oğlum Kemik'le gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. İçimden dedim ki "öyle bir mekan olmalı ki, öncelikle herkes sevmeli, kahvesini huzurla içebilmeli, görsel anlamda keyif alabilmeli ve elbette samimiyetle aklındaki soruları sorabilmeli. Merkezi olmalı, herkes ulaşabilmeli, bunlar genel olması gerekenlerdi. Bir de dostlarımla vakit geçirirken ayrıca istediklerim vardı mavi olsun, yeşil olsun, doğa olsun, doğal olsun, müzik olsun, yaşanmışlık olsun, biraz da muziplik olsun. Ve aklıma "karavan" fikri geldi. Oldukça eski, hurda diyebileceğimiz 1974 model bir Volkswagen T2B bularak, toparlamaya başladım.”
Geçirdiği sürecin maddi manevi zorlu bir süreç olduğunu ve her bir detayıyla birebir uğraştığına işaret eden Hun, sözlerine şöyle devam etti:
“Kimi zaman hurdacılardan, kimi zaman parçacılardan malzeme temin ettikçe isim düşünmeye başladım. İşe yaramaz gibi görünen köşeye atılan parçalar, projede yerini buluyordu. Köşeye atılmış VW parçaları, gene hiç yürüyemeyeceği tahmin edilen VW'de toparlanıyordu. Sonunda kontağı çevirme zamanı geldi. "Nar" ismi her anlamda uyuyordu. Nasıl kullanılmayan parçalar yorgun bir araçta birleşip yola çıkabiliyorsa, bu araç içinde sohbetimize konu olan konular, kırık kalpler, üzgün ruhlar, sorularına cevap arayanlar da Nar'dan ayrılırken bin bir düşünceyle ve çözümle yoluna devam edebilmeli ve hazır olduğumuzda içimizdeki 'nar' dürtülebilmeliydi. Birhan Keskin'in de dizesinde dediği gibi "dürtme içimdeki narı üstümde beyaz gömlek var. Öte yandan marka kimliğini oluştururken Tarot destesindeki "Joker" kartı öne çıktı. Tarot destesinde yolculuğu yapan kahraman Joker'in de işi zordur. Keyifle çıkar yola ve kendisini bekleyenlerden habersizdir. "Tarot ve Kahraman'ın yolculuğu" diyerek "Joker"i tanımlar Hajo Banzhaf. Herkes kendi hayatının yolculuğunu sürdürür. Kendi hayatının kahramanıdır. Bu sebeple kendi yolculuğumun kartını, illüstrasyon olarak kullandım” dedi.
Tarotun Türkiye’de ilk defa karavana taşıdığından da bahseden Neslihan Nur, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Nar kullanması çok ama çok zor bir araç ve doğa aşığı. Tarot Odası kendine "Nar"ı seçti. Türkiye'de ilk defa tarot ve sohbet keyfini karavana taşıdı. Hayalleri devam ediyor ve yenilikler arıyor. Keyifli noktalarda duruyor ve çektiği fotoğrafları sizlerle paylaşmak, sosyal sorumluluk projelerinde yer alıp verimli olmak istiyor. Enerjisi oldukça yüksek. Bir nevi duygusal sörf yapıyor. Gücünü hayallerini ve oluşumunu destekleyen dostlarından alıyor. Bizimle buluşmak veya dostlarınıza sürpriz yapmak isterseniz, çağırmanız yeterli. Kimi zaman bir dere kenarında, kimi zamansa bir sahil noktasında sizlerle buluşabiliriz. Yeter ki çok dik bir yokuş olmasın” dedi.
Neslihan Hun, Kemik adını verdiği köpeğiyle birlikte Bodrum Yarımadası’nın çeşitli noktalarında tarot bakıyor.
