Geleceğin Bodrum'u...

Geleceğin Bodrum'u...

"40 yıl öncesine kadarki butik Bodrum'dan, küçük metropol kılıklı bitik Bodrum'a evrilmemeliyiz...  El yapımı Bodrum'dan fabrikasyon Bodrum'a dönüşmemeliyiz, akustik Bodrum'dan, mekanik Bodrum'a sapmamalıyız, analog Bodrum niteliğinde kalmalı, digital Bodrum'u kadim dokumuza yakıştırmamalıyız.." dedik yıllarca... Hele bakın gelinen duruma...

Negatif evrim, beyaz badanalı, mavi pencereli şirin evlerimizin, kayıtsız sahipsizlik döneminde, bukalemun gibi renk değiştirmesiyle sürdü, Bodrum'un simgesi olan kadim kalenin restorasyon adı altında deformasyonuyla tavan yaptı. Total deformasyonu tetikleyen unsur liyakatsizlik kadar, şuursuz hırs, ilgisizlik ve bilinçşizlik, belki biraz da kasit.

Önümüze bakarsak, Bodrum, tarih öncesi çağlarından beri, belki de en çarpıcı kavşağa geldi... Termal turizm, sağlık turizmi, kongre turizmi gibi dokuya uygun katma değerler, Bodrum'u çok yönlü bir kent yapıp, ülkeye yılda 10 Milyar Dolar pompalayan nitelikli bir kış turizmi merkezine dönüştürebilir...

Ancak, bu katma değerlerin hayata kontrolsüz ve bilgisizce geçmesi, yukarda bahsettiğim öz dokusal değerleri biraz daha öğütebilecek bir çelişki ve törpü etkisi yaratabilir. Bodrum'un kış nüfusu Milyon'u geçebilir, bu da, yeni zincir deformasyonları getirebilir... Gelişimi temkinli ve şuurlu yönetmeliyiz.

Bununla beraber, niceliği ve niteliği, paranın el değiştirmesine bağlı bir deformasyona ve bilinçsizliğe kurban gitmekte olan yaz turizmini ve ne yazık ki, dış turizmin başkenti olma ünvanını yitirmekte olan beldemizin, kendini aşan yaratıcı bir sıçrama yapması da elzem.

Bodrum'da bilinen tek termal kaynak Kadıkalesi-Gümüşlük arasında... Başkan'ın açıkladığı gibi, buradan yakın otellere sıcak su verilmesi bir debi ve kapasite sorunu. Nakil esnasında sıcak su, her 1 km'de 2 derece kadar soğur. Oysa sondaj yapılsa bir çok yerden sıcak su fışkıracağı kesin. Bu, yabancı yatırımcıyı çekmek için sinerjik bir olta olur. Ancak yatırımcılar Bodrum'un kadim dokusuna uygun ülkelerden seçilmeli.

Bundan tamamen muaf olarak, başta İngiltere olmak üzere, Avrupa'nın birçok ülkesindeki sağlık sistemi krizini çözecek doğru ve bilinçli bir plan programla, sağlık turizmi için yabancı yatırımcıyı ve onların kendi hastalarını çekmek adına, Sağlık Turizmi Serbest Bölgesi olma kriterlerine haiziz... 

Şu kadarını söyleyeyim... 1 sağlık turistinin ekonomik getirisi, 27 normal turistin ortalama getirisinden fazla... Serbest Bölge sistemi vergiden muaf olduğu için, hastaneler, geriatric yaşlı yaşam evleri, tıp kongresi merkezi, huzur evleri, poliklinikler gibi entegre yatırımları yapacak konsorsiyumların ihalesine şöyle bir madde konabilir. "Alınmayacak vergi tutarının 1/4'ü kadarı ile yerli halka ücretsiz sağlık hizmeti sunulacaktır."

Bu durumda, yukarda bahsettiğim metropolleşme kaygısına gelirsek, bu da bir bilinçli ve kontrollü olma meselesi. İlk akla gelen ve doğru olan, bu kış turizmi yatırımlarının kent merkezinin dışında, bütünleşik yapıda konuşlandırılması, kara trafiği dışında ulaşımlar düşünülmesi. Sağlık Turizmi geliriyle zaten altyapı ve bağlantı entegrasyonu, şehirciliğe en uygun, modern ve en optimum çözümlerle düzenlenecektir. 

Hiçbir şey, şimdiki kontrolsüz büyümeden ve 3 kuruş için 3 kuruşluk turistleri çekmekten ve taşımaktan niteliksiz olmayacaktır...

Bodrum'un ufku açık... Tek gereken vizyon.