GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ YARGIYA TAŞINIYOR

Yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde...

GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ YARGIYA TAŞINIYOR
Yürürlüğe giren Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in nasıl uygulanacağı, İzmir'de yapılan bir toplantıda ele alındı. Turizm Güncel haber sitesinin bildirdiğine göre, Yönetmelikte sektöre ağır darbeler vuran maddelerin değiştirileceğine dair verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten ETİK Başkanı Mehmet İşler, konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi.

Toplantıda bir konuşma yapan Çevre Mühendisi Demet Turhan, Yönetmelikte belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden olanlara; konutlar için 568, ulaşım araçları için 1.708, işyerleri ve atölyeler için 5 bin 696, fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 17 bin 94 Türk Lirası idari para cezası verileceği uyarısında bulundu.

Turizm sektörü temsilcileri , Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nde değişiklik öngören yönetmeliğin uygulanamaz olduğunu belirterek tepki gösterdi. ETİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler, yönetmeliğin sektörün sorunlarını çözmekten öte, yeni sorunlar yaratacağını söyledi. İşler, "Bu yönetmelik saha kontrol edilmeksizin masa başında alınan bir yönetmeliktir. Uygulamaya kalkarlarsa sektör ve halk olarak ciddi tepki alırlar. Yaşamın doğal akışındaki gerçeklikle masa başındaki gerçeklik birbiriyle örtüşmeyen bir yönetmeliktir" dedi. Seçimler öncesi Ankara'da her iki bakanlığın yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde sorunun düzeltildiğinin söylendiğini anımsatan İşler, yönetmeliğin istenen değişiklikler yapılmadan önlerine getirilmesinin sektör olarak kendilerini rencide ettiğini vurguladı.

ETİK Başkanı Mehmet İşler, "Muhatabımız kişiler değil. Sektör olarak karşımızda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti var. Yargı yolunu deneyeceğiz. Basın yoluyla, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hakkımızı arayacağız" diye konuştu. “Biz geleceğimizi bu sektöre yatırmışken bu Deli Dumrul yasası gibi önümüze dayatmacı maddelerin konulmasına karşıyız” diyen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bunu bir an önce engellemek isityoruz. Bu konu burada kalmayacak, büyüyecek. Bu konudan en çok etkilenecek yer İzmir'dir, Ege'dir. İstanbul, Antalya, İç Anadolu bizim gibi etkilenmeyebilir. Ama bir Kuşadası, Bodrum, Fethiye, Çeşme etkilenecektir. Biz gelirimizin bir kısmını tur operatörlerinden değil yerli turizme de önem verdiğimizden ve oradan sağladığımız için bu cebimizdeki paraya el atmak demek. Bu toplantıyı kişisel olmasın diye sektör olarak istedik ki birlikte olalım, karşı tarafı yargılamadan önce sorunlarımızı açıklayalım dedik. Ancak görüyoruz ki buna itibar edilmedi. "

Yasal olarak 26 Haziran 2011 tarihine kadar dava açmaları gerektiğini belirten İşler, bir soru üzerine ETİK olarak dava açamadıklarını ancak ETİK'e üye kuruluşlardan birisinin bu davayı açabileceğini belirtti. “Bizim burada bir yaşam tarzımız var. Beach Club'larımız var. Onları bu kulvara hiç koyamıyoruz. Bunu uygulamamız mümün değil. Biz ayaklanarak bunun arkasında duracağız. Birilerinin tabii ki huzur içinde tatil yapması gerekirken, birileri de vergi verirken, yatırımları düşünürken bir yönetmelik ve kararnameyle bunların hepsinin baltalanmasına karşıyız” diyen İşler, şu görüşleri dile getirdi:

“Yaşam tarzı olarak düğünlerimizi, sünnetlerimizi, eğlencelerimizi dışarıda yaparız. Bizleri kapalı mekanlara tıkmaya çalışıyorlar. Halkımız düğün de yapamayacak. Eğlence düzenleyemeyecek. Avrupa'da insanlar böyle açık havaya hasretken, burada yaşamaya özenirken biz insanlarımızı gürültü olmaması için klimalı, kapalı ortamlara iteceğiz. Bize yönetmeliğe uymayan açık ve yarı açık tesisleri kapatın deniyor. Peki biz Efes Oteli'nin bahçesini ya da tesisimizin bahçesini kapattığımızda İmar Yasası'na aykırı davranmış olmayacak mıyız' Her durumda ters ve uygulanamaz bir yönetmeliktir bu."