Hedef Onkoloji Üssü Olmak!..

100 yıllık deneyimini ilk kez İstanbul dışına taşıyan Amerikan Hastanesi, Bodrum Amerikan Hastanesi’ndeki deneyimli tıbbi kadrosunu yeni isimlerle büyüterek ilerleyen süreçte onkoloji üssü olmayı hedefliyor. Önceki gün Bodrum Amerikan Hastanesi’nin ilk majör rektum kanseri ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi.

Hedef Onkoloji Üssü Olmak!..
 

 

2019 yılında Türkiye’nin ilk müze hastanesi olarak hizmete giren Bodrum Amerikan Hastanesi, kalite ve hizmet standartlarıyla hem Bodrumlular hem çevre illerde yaşayan vatandaşlar hem de Bodrum’a tatile gelenlerin güvenle tedavi oldukları, hasta bakım ve tedavisinde yüksek kalitede sağlık hizmeti veren bir kuruluş olma iddiasını sürdürüyor. Hastane, alt yapısı, deneyimli tıbbi ve idari kadrosu, ameliyathaneleri ve donanımlı yoğun bakım ünitesi ile teknik yatırımların yanı sıra tıbbi kadrosunu da iki katına çıkararak, Türkiye’nin alanında önemli doktorlarını Bodrum’da buluşturuyor.

Bodrum Amerikan Hastanesi, onkoloji cerrahisi alanında bünyesine kattığı Prof. Dr. Cem Terzi ve Prof. Dr. Aras Emre Canda ile de kadrosunu güçlendirdi. Hastanenin bünyesine kattığı deneyimli kolon, rektum ve anüs kanseri tedavisi uygulayan kolorektal cerrahları, Bodrum Amerikan Hastanesi’nde cuma günü ilk majör cerrahi operasyonunu gerçekleştirdi. 46 yaşındaki rektum kanserli erkek hastanın ameliyatı başarıyla tamamlandı.  

“AMELİYATI BAŞARIYLA GERÇEKLEŞİRDİK”

Gerçekleştirilen ilk majör ameliyat sonrası Kent Tv ekranlarında yayınlanan Sağlıklı Yaşam programının yapımcı-sunucusu Gülay Üserbay'a değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Cem Terzi, şunları dile getirdi:

“Hastanemiz, büyük ameliyatlar ve kanser cerrahisi için altyapısı son derece olumlu, mükemmel. Bu nedenle yaz aylarında nüfusu artan bu bölgedeki hastaların başka şehirlere gönderilmesi yerine bizim buraya gelerek ameliyatlarını Bodrum’da, bu gelişmiş teknolojiye sahip hastanede gerçekleştirmemiz bir yenilik. Dün ilk ameliyatımızı yaptık. Bodrum Amerikan Hastanesi olarak,ilk majör rektum kanseri ameliyatımızı gerçekleştirdik. Hastamız, 46 yaşında ve rektum kanseriydi. Ameliyatı başarıyla tamamladık. Altyapı olarak, teknik imkanlar olarak her şey mükemmeldi. Anestezi ve yoğun bakım süreçlerimiz de çok iyi geçti. Hastamız sabah odasına alınarak ağızdan beslenmeye başladı. Kaldırdık, yürüttük. Başarılı bir ameliyat oldu” dedi.

Kolorektal kanser tedavisinde çok önemli yeniliklerin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Cem Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunların başında tedavi algoritmalarının hastanın özelliğine göre şekillendirilmesi geliyor. Standart bir yaklaşım değil, her hastanın ihtiyacı olan tedavinin önceden belirlenmesi. Buna da tümör konseylerinde karar veriyoruz. Bu hastamızda çok yoğun bir lenf nodu yükü olduğu için ve tümörü ileri evrede olduğu için kemoterapi ile başladık. 12 kür kemoterapisini baştan aldık. O bittikten sonra 28 gün ışın tedavisi aldı. Ondan sonra 8 hafta bir bekleme süreci oldu, tümör küçülsün diye. Dün de ameliyatını yaptık. Yani ameliyatı tanı konduktan 9 ay sonra gerçekleşti. Bu çok yeni bir yaklaşım ama sonuçları çok yüz güldürücü bir yaklaşım. Bu sayede tümör çok küçülmüştü, başka bir organa sıçramamıştı ve biz makatı koruyabildik” dedi.

Bodrum Amerikan Hastanesi ekibine yeni katılan isimlerden bir diğeri olan Prof. Dr. Aras Emre Canda da yaptığı açıklamada şu bilgileri aktardı:

“Rektum kanseri dediğimizde, bunun ameliyatını hastayla konuşurken hep bir endişe oluyor. Kalın bağırsağı bir boru gibi düşünelim, bir parça çıkacak. O, tekrar anüse bağlanabilecek mi? En büyük endişelerden birisi de budur. Bu teknik olarak mümkün. Özellikli bir ameliyat ama bu bölgede uygun cerrahi tekniklerle, o bağırsak kısmını çıkarttıktan sonra çoğu hasta için aşağı bağırsağı makat kısmına bağlayıp tekrar dışkılamasını o yolla sağlayabiliyoruz. Bazı hastalarda böyle bir bağlantı yaptıktan sonra geçici süreli bir torba açmamız gerekebiliyor. Dışkı, belli bir süre hastanın karnındaki bağırsaktan geliyor. Ona özel torbalar yapıştırılabiliyor. Bu daha sonra kapatılabiliyor. Bazı hastalarda ise buna gerek duymuyoruz. Ama makat kısmını tamamen tutan kanserlerde orayı çıkartmak zorunda kalıyoruz. Yani organ kaybı oluyor. Bunun planlaması hastanın hastalığının ilk saptandığında olması gerekiyor. Yani biz hastayı ilk başta değerlendirip kişiye özel bir tedavi planı oluşturuyoruz. O planla bu başarı elde edilebiliyor” dedi.

“LAPAROSKOPİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI ÇOK”

Bağırsak kanseri tedavisindeki yeniliklerden birinin laparoskopik cerrahi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Aras Emre Canda, sözlerine şöyle devam etti;

“Kapalı fıtık ameliyatı, kapalı safra kesesi ameliyatı yapar gibi karın boşluğuna 3-4 tane delik açarak giriyoruz. Aslında açık cerrahide yaptığımız ameliyatın aynısı. Delikler aracıyla özel aletler kullanılarak yapılıyor. Bunun ne avantajı var? Bir kere büyük bir kesi olmuyor. Ameliyattan sonraki iyileşme dönemi çok daha hızlı oluyor. Yara izi olmuyor. Ağrı çok daha az oluyor. Laparoskopik cerrahinin avantajlarından birisi bağırsak fonksiyonları daha erken geriye dönüyor. Onun dışında bağırsak kanserleri karın zarına yayılabiliyor. Bu hasta gruplarında multidisipliner; onkoloji, radyasyon onkolojisi, radyoloji. Bunların bulunduğu konseyde tartışarak hastaya özgü tedaviyi belirliyoruz. Bu hastalar için karın zarına hastalığı azaltmaya yönelik bir ameliyat ve onunla birlikte karın içerisine sıcak kemoterapi uygulaması yapıyoruz. Bu ülkemizde yaklaşık 20 yıldır aktif bir şekilde yapılan uygulamalar. Bunlar büyük ameliyatlar. Hastaneye yatışlar oluyor ama bu hastalarda damardan kemoterapiye göre daha avantajlı sonuçlar elde edilebiliyor. Bu alanda son yıllarda daha sık yapılmaya başlanan yeni bir tedavi yöntemi de Pipak yöntemi. Bu yöntemde az önce bahsettiğim ameliyatlı ve sıcak kemoterapi yöntemi uygun olmayan hastalarda damardan kemoterapi yerine bu hastaların hedefe yönelik bir tedavi yöntemi diye tanımlayabiliriz. Hastanın karın içinde bir hastalığı var, direk onun üzerine kemoterapiyi püskürterek veriyoruz. Böylece o hastalığın içine daha iyi girebiliyor. Bu hastaların daha uzun yaşaması sağlanabiliyor. Bu hastalar bu tedaviden bir fayda gördükten sonra bir ameliyat ve sıcak kemoterapi yapılabiliyor. Bu yöntemi de Bodrum’da Amerikan Hastanesi’nde yapmak istiyoruz” dedi.