İnsanın Doğayla Savaşı!

Tarihi, “Doğayla savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz” sözünü söyleyen Kanadalı astrofizikçi Hubert Reeves, “Canlıların var olma hakkı tartışılamaz ve hiçbir canlının varoluşunu haklı göstermesine de ihtiyaç yoktur. "Zararlı türler" ve "zararlı otlar" sözleri, bitkilerin ve hayvanların bize hizmet etmek için var olduğunu ve üzerlerinde hiçbir sınır tanımayan bir hakka sahip olduğumuzu savunan, yüzyıllar öncesinden gelen bir önyargının yansımasıdır. Bu ifadeler ben merkezciliğimizin, (ya da insan merkezciliğin) cahilliğimizin ve dar görüşlülüğümüzün doğrudan ifadesinden başka bir şey değildir. Gerçekte, başka birçokları arasında bir türüz biz de, o kadar. Bu arada, yok olmalarından bütünüyle sorumlu olduğumuz, sayıları gittikçe artan, yeryüzünden silinmiş türlere bakacak olursak, doğanın dengesine ve yaşam çeşitliliğinin korunmasına zararlı tür nitelemesini, diğer tüm türlerden daha çok hak eden biz oluruz herhalde” demişti. 

Hubert Reeves’in haklılığını görmek için yaşadığımız günümüz dünyasında illaki; son balığın ölmesi, son ağacın da kesilmesi mi gerekiyor? Gün olmuyor ki; çevrenin katledildiğine dair bir haber yapılmasın; Güvercinlik’te inşaat molozlarının doğaya bırakılması, Gündoğan’da bir sitenin foseptik sularını inatla denize bırakmaları, Binnaz adını verdiğimiz beyaz Akdeniz fokuyla yaşam alanlarını işgal etmiş insanların yer kavgası! Çoook yazık. Son üç gündür Bodrum’da çıkan yerel basın çevre haberlerinden bazıları…
 
Arkadaşlar adeta insanlık olarak sözün bittiği yerdeyiz… 3 Kuruş fazla yatırım yapmamak için be ey insanoğlu, kendi pisliğinin içinde denize girmeyi nasıl tercih edersin?, be ey insanoğlu mis gibi doğanın içinde piknik yapmak varken, inşaat molozlarına nasıl tepkisiz kalırsın? be ey insanoğlu fütursuzca habitatlarını işgal edip çaresizce anavatanına yolu düşmüş zavallı bir foka nasıl tahammül gösteremezsin? be ey insanoğlu sana sayısız, karşılıksız, huzur ve sağlık sunan doğayı bitmek, doymak bilmeyen hırsların yüzünden yok etmek yerine, onunla ne zaman uyum içerisinde yaşamayı öğreneceksin?

Not: Akdeniz foku Badem’e imkanlarını seferber eden Merhum Mustafa KOÇ’a, Beyaz Akdeniz foku Binnaz’a sahip çıkan Belediye Başkanımız Sayın Ahmet ARAS’a ve Akdeniz Foklarının korunmasına yönelik eşsiz çalışmalarından dolayı da Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) yönetim kuruluna ve tüm ekibine şükranlarımı sunarım. 

Her daim sevgiyle, maviyle, yeşille esen kalın.