Kadınlardan Sığınma Evi Eylemi

Bodrum’da biraraya gelen kadınlar, belediye önünde sığınma evi eylemi yaptılar.

Kadınlardan Sığınma Evi Eylemi

Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, ellerinde taşıdıkları çantalar ve valizlerin üzerine “Sığınağı aç”, “Şiddetten kaçıyorum, sığınağa götürün”, “Öldürülmemek için sığınağa gitmek istiyorum”, “Sığınağa gitmek istiyorum" yazılı dövizler yapıştırıp belediye önünde oturma eylemi yaptı. 

Yaklaşık 5 dakika boyunca oturma eylemi yapan kadınlar, daha sonra meydana geçerek basın açıklaması yaptı. Kent Konseyi Kadın Meclisi adına yapılan basın açıklamasını okuyan Elif Aytaç, şunları dile getirdi:

“Türkiye genelinde, 30 Büyükşehirde Sadece 9 Sığınma evi bulunmakta. 2005 yılında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nda, Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyelerin sığınma evi açmasına ilişkin madde yer almıştır. 2012 yılında kanunda yapılan değişiklikle bu sayı 50.000’den 100.000’e çıkarılarak, nüfusu 100.000’i aşan belediyelerin sığınma evi açmaları zorunluluk haline getirilmiştir. Büyükşehir Belediyelerine bağlı 9 kadın konukevi, il/ilçe belediyelerine bağlı 23 kadın konukevi olmak üzere toplam 32 kadın konukevinde 703 kapasite ile hizmet veriliyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı 81 ilde 110 kadın konukevi 2 bin 717 kapasite ile hizmet veriyor. Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bağlı 2 kadın konukevi 42 kapasite ile hizmet veriyor. Sivil toplum kuruluşuna bağlı 1 kadın konukevi 20 kapasite olmak üzere, ülke genelinde 145 kadın konukevi 3 bin 482 kapasite ile hizmet veriyor. Yani, 83 milyonluk Türkiye nüfusunun yarısını kadınlar oluştururken sadece 145 sığınma evi var ve toplam kapasitesi 3 bin 482 ile sınırlı. Bu aleni gerçek karşısında, bugün sorumlu bakanlıklar ve yerel yönetimlerin 25 Kasım nedeniyle kadınları sözde koruyan, kollayan, yanlarında olduğunu beyan eden tüm bu yetkililere ve siyasilere sormak istiyoruz. 83 milyonluk nüfusun yarısına karşı sorumluluğunuzu kadınlar için yerine getirdiğinizi ve bizlerin de buna itibar ettiğimizi düşünebiliyor musunuz?”

“SIĞINMA EVİNİN FAALİYETE GEÇMEMESİ KABUL EDİLEMEZ”

Bodrum’da tamamlanan kadın sığınma evinin halen hayata geçmemesine de yer verilen basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Bodrum’da 8 Mart 2016 yılında Bodrum Kadın Dayanışma Derneği'nin Belediye Göreve Sığınak Nerede ana sloganı ile başlattığı kampanyanın Bodrum Yarımadasındaki her kadına ulaşması sonucunda, Sığınak için verdiğimiz mücadele göz önünde bulundurduğumuzda, Belediye Meclisinin 02.05.2016 tarihli toplantısına katılan üyelerin oy birliği ile sığınağın yapılmasına yönelik karar verilirken o dönemin Belediye Başkanı Mehmet Kocadon yetkilendirildi. Belediye Başkanının bir hayırsever ile iş birliği protokolü imzalayarak binanın yapımına başlandı. Ancak 2018 yılında tamamlanan binanın 2021 yılında hala faaliyete geçirilmemiş olması bizler tarafından asla kabul edilemez. Birden fazla kez ifade edilen faaliyete geçirme tarihlerinin hiç biri, meşru sayamayacağımız gerekçeler doğrultusunda yerine getirilmedi. 

“AHMET ARAS’IN İRADESİ YOK SAYILARAK DİRENÇ GÖSTERİLİYOR!”

Bodrum özelinde, Ahmet Aras’ın eşitlikçi, şiddetten ve ayrımcılık üretmeyen bir kenti var etme yaklaşımıyla sahiplendiği politikalara rağmen, yerel yönetim kadroları tarafından, Ahmet Aras'ın siyasi iradesi adeta yok sayılarak direnç gösterilmektedir. Biliyoruz ki bu direnci sadece belediye kadrolarında değil, aynı zamanda Aile Bakanlığı'nın ikircikli politikalarında da görüyoruz. Bodrum Belediyesi kullanım hakkını Aile Bakanlığı’na devredince sığınağın açılmasında sorun yokken, Bodrum Belediyesi olarak açmak istediğinde, Aile Bakanlığı'nın süreci bürokrasi çarkını işleterek açılamaz hale getirmesi, kadınların şiddet karşısında gidecekleri güvenli alana ulaşamamasına yol açmaktadır. Oysa Bodrum’un güncel nüfus sayısına göre şu an bu şehirde 2 kadın sığınağın açılmış olması gerekmekteydi. Büyükşehir Belediyesinin olsun, Muğla ilinde var olan nüfusu 100.000'i geçen diğer belediyeler olsun, kadının yaşam hakkını savunan taraftan bakmadıkları aşikâr. Kadın Meclisi olarak açıkça ifade ediyoruz ki, yasal haklarımız ve kazanımlarımıza karşı direnen ayrıca zamana yayarak hayata geçirmemek için çalışan ve bu doğrultuda hem yerel siyasetin seçilmişlere hem de kadınları yok sayanların izledikleri yöntemlere artık izin vermeyeceğiz. Şiddetsiz ve sığınak ihtiyacının olmadığı bir dünya istiyoruz. Bunun için sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız.”

Açıklama sonrası eylem sona erdi.