KERİMOĞLU EVİ RESTORE EDİLDİ

Türkülere konu olan Kerimoğlu Eyüp Efe'nin vurularak öldürüldüğü Muğla'nın Yerkesik...

KERİMOĞLU EVİ RESTORE EDİLDİ
Türkülere konu olan Kerimoğlu Eyüp Efe'nin vurularak öldürüldüğü Muğla'nın Yerkesik beldesindeki ''Kerimoğlu Evi'' restore edildi. Yerkesik Belediye Başkanı Mustafa Karadağ, yaklaşık 90 bin YTL'ye mal olan restorasyonun, Muğla Valiliğinin desteğiyle yapıldığını bildirdi.
Kerimoğlu Evi'ni, bahar aylarında kültür evi olarak hizmete açacaklarını belirten Karadağ, şunları söyledi:
''Restore ederek kültür turizmine kazandırdığımız Kerimoğlu Evi'nde, yörenin el sanatları ve halkın geçmişte kullandığı bazı eşyaları sergileyeceğiz. Bahçesiyle birlikte bin 600 metrekare alan içindeki Kerimoğlu Evi'nde, Kerimoğlu efsanesinin anlatıldığı yazı ve resimler sergilenecek. Daha önce ahır ve samanlık olarak kullanılan bölümde ise yöresel el sanatları ile geçmişte kullanılan bazı eşyalar ve Zeybeklerin kullandığı elbiseler yer alacak. Arka bahçedeki küçük bir bölümde de ziyaretçiler için kafeterya yapılacak.''
Evin restorasyonu sırasında, Eyüp Efe'nin öldürüldüğü yerin yakınlarında mermi kapsülü bulunduğunu ifade eden Karadağ, ''Kerimoğlu Eyüp Efe'ye atılan kurşunlardan birine ait olduğunu düşündüğümüz kapsülü, cam bir bölmede ziyaretçilere göstereceğiz'' dedi.
Yerkesik Belediye Başkanı Mustafa Karadağ, amaçlarının yörenin kültürünü yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirterek, ''Kerimoğlu Eyüp Efe bu evde öldürülmüş. Hüzünlü hikayesi, dilden dile günümüze kadar gelmiş. Eyüp Efe'ye yakılan ağıtlar, kültürümüz olmuş'' diye konuştu.
Mustafa Karadağ, türkülere konu olan Kerimoğlu Eyüp Efe'nin vurularak öldürülüşüyle ilgili farklı rivayetler olduğunu belirterek, en yaygın rivayeti şöyle anlattı:
''Kerimoğlu Eyüp Efe, 1882-1901 yıllarında eski adıyla 'Pisi', şimdiki adıyla Yeşilyurt beldesinde yaşamış. Annesi, babaları Kerim öldüğü için 2 çocuğunu tütün yetiştirerek yokluk içinde büyütmüş. Sonraki yıllarda ağabey Kerimoğlu Hüseyin, tütün alım satımı yaparak aileyi geçindirmeye başlamış. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde devletin dış borçları nedeniyle Avrupa devletleri tütün üretiminden elde edilecek vergi gelirlerini müsadere altına almışlar. Yabancılar, tütün rejisi denilen bu sistem getirmiş. Reji sayesinde bir yandan ülke kaynakları gasp edilirken, bir yandan da tütün üreticisi ezilmiş. Rejiden başka yere tütün satmak yasaklanmış. Reji istediği fiyatı verir, ödemeyi de istediği zaman yaparmış. Rejiye karşı gelen, kolluk kuvvetlerince cezalandırılırmış. Kerimoğlu Eyüp Efe'nin ağabeyi tütün kaçakçılığı yaptığı için sık sık hapse düşermiş. Eyüp Efe de bu yüzden düzene isyan etmiş. Kerimoğlu Eyüp Efe, 17 yaşındayken bir düğünde arkadaşlarıyla zeybek oynadığı için Pisi Muhtarı İzzet Ağa ile tartışmış. Bunu fırsat bilen kolluk kuvvetleri, çok geçmeden Eyüp'ün peşine düşüp evini kuşatmışlar. Eyüp Efe dağlara doğru kaçarken çıkan çatışmada zaptiyelerden birini öldürmüş. Zaptiyeler uzun süre dağda Eyüp'ün izini sürmüşler ama bulamamışlar. Bunun üzerine Milas'ta kaçakçı yakalamakla ünlenmiş 'Kör Arap' lakaplı İsmail Çavuş'a haber göndermişler. Kör Arap, köylülerden, Kerimoğlu Eyüp'ün 'Çakallar' denilen bir mezrada bulunan İbişoğlu İbrahim'in çoban kulübesinde sevdiği kızla buluştuğunu tespit etmiş. Kör Arap ve adamları, çok geçmeden çoban kulübesinin etrafını sarmış ve 19 yaşındaki Kerimoğlu Eyüp Efe'yi uyurken vurarak öldürmüş. Bir rivayette Eyüp Efe'nin öldürüldükten sonra kafasının kesildiği de anlatılır. Silahtan çıkan kurşunlar evin duvarlarında izler açmış. Bu izleri görmek hala mümkün. O günden sonra, Eyüp, yöre insanları için kaderine razı olmamanın, her ne olursa olsun direnmenin sembolü oldu. Kerimoğlu Eyüp Efe'nin türküsü ilk kez 'Koca Aşa' adlı bir kadın tarafından söylenmiş. Yıllar sonra Pisili Tahir Usta, türküyü düğünlerde zeybek havası olarak söylemiş, türkü dilden dile günümüze kadar gelmiş.''