KÜDÜR İÇİN SUÇ DUYURUSU!
Geçtiğimiz günlerde Küdür Yarımadası’nda ruhsata aykırı şekilde sondaj kuyusu ve...
Geçtiğimiz günlerde Küdür Yarımadası’nda ruhsata aykırı şekilde sondaj kuyusu ve iskele yapımıyla gündeme gelen firma hakkında Bodrum Kent Konseyi suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Yalıkavak Mahallesi Küdür Halk Plajında iskele ve sondaj kuyusu çalışmaları başlatıldı. Vatandaşların şikayeti üzerine bölgeye giden Bodrum Belediyesi ekipleri, yaptıkları incelemede iskele ve sondaj kuyusunun ruhsata aykırı olduğunu tespit edip çalışmayı durdurarak şantiyeyi mühürledi.
Bodrum Kent Konseyi Ekoloji ve Kent Kimliği Çalışma Grubu adına Mehmet Çilsal ve bazı vatandaşlar, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bodrum Kaymakamlığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, yapılan çalışmalar yapan firmanın işlediği suçların ise şunlar olduğu iddia edildi:
“Tescil edilen SİT alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına zarar vermek (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu madde 65); Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait yeri kısmen işgal etmek ve bozmak; mera niteliğindeki kamusal alanı kısmen zapt etmek ve üzerinde tasarrufta bulunmak (TCK 154); başkasına ait mala zarar vermek (TCK 151); kamu yararlanmasına ayrılmış yere zarar vermek (TCK 152); mühür bozmak (TCK 203). Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK 281) ve 3194 Sayılı imar Kanunu, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, 2872 Sayılı Çevre Kanunlarının suç saydığı filleri işlemek.”
Suç duyurusunda bulunan Mirbahattin Demir isimli vatandaş, Kent Haber’e yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Ben Yalıkavak’ta yaşıyorum. Biz her hafta Cumartesi günü Küdür’de çevre ve kıyı temizliği yapıyoruz. 20 Ocak’ta oraya gittiğimde aşağıda çalışmalar gördüm. Oradaki birine sorduğum balıkçılara küçük bir iskele yaptıklarını söylediler. Fakat benim aklımda soru işareti kaldı. 25 Ocak günü tekrar gittiğimde yağmurlu ve fırtınalı bir günde sondaj makinelerinin çalıştığını gördüm. Sonra fotoğraflarını çekip arkadaşlara yolladım. Ardından belediyenin haberi oldu ve mühürledi. Oraya bir bina ve beach club yapacaklarını duydum.”
Bodrum Kent Konseyi Ekoloji ve Kent Kimliği Çalışma Grubu’ndan Mehmet Çilsal ise yapılan çalışmaya tepki göstererek şöyle konuştu;
“Orada kaçak olarak sürdürülen iskele, bina, su sondajı faaliyetlerini yaptıkları yer 4 tane koruma statüsüne sahip. Bir defa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aykırılık var. Türk Ceza Kanunun en az 5 maddesine aykırılık var. Belediye bu faaliyetleri mühürlendiğinde üstüne bir de mühür fekki suçu işliyorlar. O da yetmezmiş gibi arkadaşlar birkaç gün sonra bölgeye gittiğinde bu sefer delilleri kaçırıyorlar, karartıyorlar. Yani idari anlamda işledikleri suçun haddi hesabı yok. Ama artık Yarımada böyle haydutların istilasına uğradı. Bunu yurttaşlar ve Kent Konseyi hem idari hem de adli mücadelelerle durdurmak gibi bir görevimiz var” dedi.
Çilsal, bahse konu bölgedeki 347 metrekarenin 3 yıllığına kiralandığını da dile getirerek şunları söyledi;
“2017 senesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü ile bu şirket arasında bir sözleşme yapılmış. Bu insanlara 437 metrekarelik Küdür Alacain mevkisinde bir yer tahsis edilmiş. Kira sözleşmesi yapılmış, 3 yıllığına verilmiş. Bu adamlar bu kira sözleşmesinin kendilerine orada inşaat yapma hakkı verdiğini sanıyorlar. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı memurları da bilmiyor. Bu hakkı vermez. Niye vermez' Bir, orası meralık. Meralık vasfı kalkmadığı sürece sen orada taş üstüne bir harç atamazsın, kazma kürek vuramazsın. Meralık vasfı değişmediği sürece bunlar olmaz. İki, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu buna idari değil hapis cezası öngörmüş. Sen doğal SİT olan bir yere kimseye sormadan haydutça, eşkıya gibi gelip inşaat yaparsan, sondaj yaparsan sen, hukuk devleti hapse atar. Hukuk devleti ama, hukuk devleti.”
Geçtiğimiz günlerde Yalıkavak Mahallesi Küdür Halk Plajında iskele ve sondaj kuyusu çalışmaları başlatıldı. Vatandaşların şikayeti üzerine bölgeye giden Bodrum Belediyesi ekipleri, yaptıkları incelemede iskele ve sondaj kuyusunun ruhsata aykırı olduğunu tespit edip çalışmayı durdurarak şantiyeyi mühürledi.
Bodrum Kent Konseyi Ekoloji ve Kent Kimliği Çalışma Grubu adına Mehmet Çilsal ve bazı vatandaşlar, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bodrum Kaymakamlığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, yapılan çalışmalar yapan firmanın işlediği suçların ise şunlar olduğu iddia edildi:
“Tescil edilen SİT alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına zarar vermek (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu madde 65); Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait yeri kısmen işgal etmek ve bozmak; mera niteliğindeki kamusal alanı kısmen zapt etmek ve üzerinde tasarrufta bulunmak (TCK 154); başkasına ait mala zarar vermek (TCK 151); kamu yararlanmasına ayrılmış yere zarar vermek (TCK 152); mühür bozmak (TCK 203). Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK 281) ve 3194 Sayılı imar Kanunu, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, 2872 Sayılı Çevre Kanunlarının suç saydığı filleri işlemek.”
Suç duyurusunda bulunan Mirbahattin Demir isimli vatandaş, Kent Haber’e yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Ben Yalıkavak’ta yaşıyorum. Biz her hafta Cumartesi günü Küdür’de çevre ve kıyı temizliği yapıyoruz. 20 Ocak’ta oraya gittiğimde aşağıda çalışmalar gördüm. Oradaki birine sorduğum balıkçılara küçük bir iskele yaptıklarını söylediler. Fakat benim aklımda soru işareti kaldı. 25 Ocak günü tekrar gittiğimde yağmurlu ve fırtınalı bir günde sondaj makinelerinin çalıştığını gördüm. Sonra fotoğraflarını çekip arkadaşlara yolladım. Ardından belediyenin haberi oldu ve mühürledi. Oraya bir bina ve beach club yapacaklarını duydum.”
Bodrum Kent Konseyi Ekoloji ve Kent Kimliği Çalışma Grubu’ndan Mehmet Çilsal ise yapılan çalışmaya tepki göstererek şöyle konuştu;
“Orada kaçak olarak sürdürülen iskele, bina, su sondajı faaliyetlerini yaptıkları yer 4 tane koruma statüsüne sahip. Bir defa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aykırılık var. Türk Ceza Kanunun en az 5 maddesine aykırılık var. Belediye bu faaliyetleri mühürlendiğinde üstüne bir de mühür fekki suçu işliyorlar. O da yetmezmiş gibi arkadaşlar birkaç gün sonra bölgeye gittiğinde bu sefer delilleri kaçırıyorlar, karartıyorlar. Yani idari anlamda işledikleri suçun haddi hesabı yok. Ama artık Yarımada böyle haydutların istilasına uğradı. Bunu yurttaşlar ve Kent Konseyi hem idari hem de adli mücadelelerle durdurmak gibi bir görevimiz var” dedi.
Çilsal, bahse konu bölgedeki 347 metrekarenin 3 yıllığına kiralandığını da dile getirerek şunları söyledi;
“2017 senesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü ile bu şirket arasında bir sözleşme yapılmış. Bu insanlara 437 metrekarelik Küdür Alacain mevkisinde bir yer tahsis edilmiş. Kira sözleşmesi yapılmış, 3 yıllığına verilmiş. Bu adamlar bu kira sözleşmesinin kendilerine orada inşaat yapma hakkı verdiğini sanıyorlar. Bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı memurları da bilmiyor. Bu hakkı vermez. Niye vermez' Bir, orası meralık. Meralık vasfı kalkmadığı sürece sen orada taş üstüne bir harç atamazsın, kazma kürek vuramazsın. Meralık vasfı değişmediği sürece bunlar olmaz. İki, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu buna idari değil hapis cezası öngörmüş. Sen doğal SİT olan bir yere kimseye sormadan haydutça, eşkıya gibi gelip inşaat yaparsan, sondaj yaparsan sen, hukuk devleti hapse atar. Hukuk devleti ama, hukuk devleti.”
