LAGİNA KAZILARI MÜZE'DE SERGİLENECEK

Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı, Arkeoloji Bölüm Başkanı ve Lagina...

LAGİNA KAZILARI MÜZE'DE SERGİLENECEK
Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı, Arkeoloji Bölüm Başkanı ve Lagina Kazı Başkanı Ahmet Tırpan, Yatağan'ın Turgut beldesinde bulunan ve Türkiye'nin ilk müzecisi Ressam Osman Hamdi Bey'in adını taşıyan evde oluşturulacak müzede, Lagina Antik Kenti'nden çıkartılan bazı eserleri sergilemeyi planladıklarını söyledi.
Söz konusu alanın teşhire açık etnografik eserlerle daha çekici hale getirilerek, kültür turizmine kazandırılabileceğini kaydeden Prof. Dr. Tırpan ''Osman Hamdi Bey'i Lagina'dan ayırmaya imkan yok. Buradaki ilk kazıları 1893 yılında o başlatmış. Biz ondan 100 yıl sonra başladık, bu proje hayata geçerse onun anısını da yaşatmış olacağız. Müze aynı zamanda bir 'Osman Hamdi Bey Müzesi' olsun istiyoruz, ona ait eserler de müzede sergilensin'' diye konuştu. Yaptığı çalışmalarla uluslararası üne kavuşan Osman Hamdi Bey, 1842-1910 yıllarında yaşadı. Osman Hamdi Bey, 1883 yılında Güzel Sanatlar Akademisi ile İstanbul Arkeoloji Müzesi'ni kurdu ve müdürlüklerini üstlendi. 1884'te antik eserlerin yurt dışına çıkarılmasını yasaklayan bir yasayı yürürlüğe sokan Osman Hamdi Bey, böylece çok değerli bazı eserlerin yurt dışına çıkarılmasını engellemiş oldu. Osman Hamdi Bey, Nemrut Dağı, Lagina ve Sayda'da arkeolojik kazılar yaptı. Sayda'da yaptığı kazılarda bulduğu İskender Lahiti, arkeoloji dünyasının başyapıtlarından sayılıyor. Lahit, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Osman Hamdi Bey'in, ''Kaplumbağa Terbiyecisi'' adlı tablosu ise sanat çevrelerince ''Türk Mona Lisa'sı'' olarak kabul ediliyor. Osman Hamdi Bey, Lagina kazıları için geldiği Muğla'nın Turgut beldesindeki evinde 2 yılı sürekli olmak üzere, 17 yıl yaşadı. Lagina Antik Kenti'nde ilk defa 1993 yılında kazılara başladıklarını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Tırpan, bu bölgenin çevresinde yapılan araştırmalarda MÖ 3 bin yılına ait mezarlar bulunduğunu belirterek, kazı alanının yaklaşık 5 bin yıllık geçmişi olduğunu kaydetti.
Kazı çalışmaları sırasında Lagina'nın girişinde bir kutsal su kaynağı bulduklarını ve kutsal havuza bağladıklarını belirten Prof. Dr. Tırpan, şunları söyledi:
''Buradaki su şebekesinde de o havuz içerisinden gelen sular çıkıyor. Bu su şebekesi de o dönemin tarihi ve kültürel yapısını gösteriyor. Dönemin insanları çok eski çağlardan beri suyu taşımasını biliyorlar. Burada yaklaşık 5 bin yıllık geçmişi olan su şebekesi de bulunmuş oldu.''
Prof. Dr. Tırpan, kazı çalışmalarını sürdürürken bölge içerisindeki hiçbir ağacı kesmediklerini söyledi.