MAZLUM AĞAN’DAN SALVO!
1994-1999 yılları arasında ANAP’tan Bodrum belediye başkanlığı yapan Tuğrul...
1994-1999 yılları arasında ANAP’tan Bodrum belediye başkanlığı yapan Tuğrul Acar’ın Bodrum Haber 2000 gazetesinde Ağustos ayında çıkan yazısı, CHP’li eski belediye başkanı Mazlum Ağan’ın tepkisine neden oldu.
Bodrum Yat Limanı projesini rant aracı olarak tanımlayan Acar, projenin iptal edilmesi için konuyu yargıya taşıyacağını açıklamıştı.
Bu açıklamalar karşısında, son seçimleri kaybetmesinin ardından kameralar karşısında hiç yer almayan Mazlum Ağan, CHP ilçe binasında bir basın açıklamasında bulundu.
CHP ilçe yönetimi, basın mensupları ve çok sayıda partilinin hazır bulunduğu basın açıklaması, CHP Bodrum İlçe Başkanı Duran Öztürk’ün konuşmasıyla başladı. Öztürk, 15 bin çalışana ekmek kapısı olacağını belirttiği Yat Limanı projesini, 12 ay turizm ve gulet kültürü için olmazsa olmaz olarak tanımladı.
“15 bin çalışana ekmek kapısı olan Yat Limanı, Bodrum’un çok önemli bir projesidir. Ve aynı zamanda turizm açısından çok önemli bir projedir. Turizmden geçinen tüm insanların İçmeler mevkiinde yapılacak bu projeye sahip çıkması gerekiyor. Bodrum halkının sahip çıkması gerekiyor. Bu projeyi biz çok önemsiyoruz.”
Projenin Tuğrul Acar zamanında başladığını ve Mazlum Ağan döneminde uzun uğraşlarla onaylatıldığını hatırlatan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer turizmi 12 aya çıkarmak istiyorsak ve gulet kültürümüzü yaşatmak istiyorsak bu proje olmazsa olmazlardan birisidir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu projenin sonuna kadar arkasındayız. Bu projeyle ilgili kamuoyunda yanlış algılamalar yaratılmaktadır. Mahkemeye götürmek isteyenler çıkmıştır. Gazetelerde ‘birilerine peşkeş çekiliyor’ denilerek, gölge düşürülmeye çalışılmıştır. Lütfen bu tür olaylara alet olmayalım ve bu konuyu siyasi malzeme yapmayalım. Bu yat limanını biz siyasetin üstü olarak görüyoruz. Bütün herkesin sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Olay şahsileştirilmiştir. Biz bireysel çıkarlarımızı, menfaatlerimizi, Bodrum’un toplumsal menfaatlerinde arayacağız.”
İlçe Başkanı Duran Öztürk’ten sonra söz alan Mazlum Ağan, sözlerine durumu özetleyerek başladı. Gündeminde 2 konunun yer aldığını belirten Ağan şöyle konuştu:
“Sevgili basın mensupları, sevgili CHP’liler, meclis üyesi arkadaşlarım.Mademki ben bunları, yaptım yaptırdık, onaylattık; o zaman burada çıkan olumsuz yazılara da cevap vermemiz gerekiyor.”
Ağan, öncelikle basın mensuplarına teşekkür ederek başladığı açıklamalarına, proje paftaları üzerinden göstererek devam etti. Ağan’ın açıklamaları şöyle:
“İçmeler mevkiinde bir tersane alanı var. Bu tersane alanı benim dönemimde onaylanmış bir tersane alanı değil. Daha önceki yıllarda onaylanmış. Çok eskiden bir atölyeyle başlamış, sonra turizmin şehir içerisinde gelişmesiyle şehir içindeki tersaneler yer bulmaya çalışmışlar ve bu mevkide yer bularak yavaş yavaş yerleşmişler. Ve bir zaman gelmiş, Bodrum Belediye Meclisi bu alanın çekek yeri olarak yapım kararını almış. Onaylanmış ve burada uygulamalara da başlanmış. Daha sonra 2000’li yıllarda burası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2. derece doğal sit yapılıyor. Yani yat yapım ve çekek yerlerinin hepsi iptal oluyor. 2. derece doğal sitte, turizm alanı yapabiliyorsunuz. Hatırlarsınız, o vakitler oradaki tersane sahipleri telaş içindeydi, biz ne yapacağız diye. Biz burayı 2. derece sit alanı olmaktan çıkarıp, yat yapım ve çekek yeri olarak tekrar onaylattık. Ne zaman: 2003 yılında onaylattık.”
Eleştirilerin asıl odak noktası olan, projedeki dolgu alanını projeye kendilerinin dahil etmediğini belirten Ağan, sözlerine şöyle devam etti:
“Peki bu dolgu alanı hangi dönemden geliyor' Bu dolgu alanı, bugün mahkemeye veren Sayın Tuğrul Acar’ın kendi döneminde yapmış olduğu, meclisten geçirdiği dolgu alanı. Yani kaç yılında; 15.6.1995 tarihinde meclis kararı alarak o günün meclisinden geçirdi. Bugün ‘Yat Limanı Bahane, Dolgu Alanı Şahane’ diye başlık atılan gazetede Sayın Tuğrul Acar 1995’te projeyi ilgili kurumlara göndermiş, bunun gerçekleşmesi için yasal çalışmalara girişmiş. Ben de o zaman Meclis Üyesiyim."
Sözlerine gazetede yazılanları okuyarak devam eden Mazlum Ağan’ın eleştirileri de gittikçe sertleşti:
“İfadeyi doğru yapmazsanız ve okumasını da bilmezseniz böyle bir soru sorarsınız' Bu mudur şu mudur diye soracaklarına eğer okumasını bilselerdi böyle bir soru da sormayacaklardı, mahkemeyi de yanıltmayacaklardı, yanlış da bilgi vermemiş olacaklardı.”
Konunun ayrıntılarını 2 pafta arasında örneklemelerle detaylandıran Ağan’ın sözü getirdiği yerde eleştiri oklarının hedefinde yine Tuğrul Acar vardı:
“Yani kendi döneminde almış olduğu dolgu alanı daha fazla metrekareyi kapsıyor. O zaman şahaneydi, o zaman bir rant vardı, birilerine bir şeyler kazandırılıyordu da niye bize haber verilmedi. O gün ben Meclis üyesiydim. Niye haber verilmedi de şimdi 2009 yılında çıkıyor, burada rant var diyor' Madem rant vardı, kendi döneminde bunları niye söylemedi, belki biz geçirmezdik o zaman meclisten. Böyle bir çelişki içerisinde olan Sayın Tuğrul Acar’ın konuyla ilgili bilgisi bu kadar. Kendi döneminin almış olduğu kararı unutarak, sadece bizim dönemimizdeki kararı gündeme getirmiş ve konuyu mahkemeye intikal ettirmiştir.”
Mazlum Ağan, konuyu hukukçularla görüştüğünü ve davaya müdahil olarak dahil olacağını belirttikten sonra Bodrum’un acilen limana ihtiyacı olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Liman yapma zorunluluğu var….
Sadece mendirek yapılmış. Belediyelerin hepsi, kusura bakmasınlar ama uyumuştur.”
Açıklamalarının ikinci bölümünde, Mazlum Ağan’ın salvolarından gazeteci yazar Çetin Akant da nasibini aldı. Ağan önce, Çetin Akant’ın Bodrum Haber 2000 gazetesindeki köşesinde yazdıklarını okudu:
“Seçim öncesi oy uğruna törenle açılan, bitmemiş Gümbet Arıtma Tesisi. Günlerdir denizi kirlettiği için yargıya intikal etti. Bu modern biyolojik arıtma sistemi denilen tesise harcanan paraya yazık. Önce kanalizasyon sistemi yapılmalı, bu tesise gelen atık su bakterileri öldürmeyecek şekilde kontrol sağlanmalı, sonra arıtma tesisi yapılmalıydı.”
Belediye Başkanı olduğu dönemde, Ankara ile yapılan toplantılarda Bodrum’da arıtma tesisin olmadığının hep gündeme geldiğini söyleyen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yarımadanın en büyük ve en ekonomik tesisini yaptık. İsterseniz araştırın, bunun kadar ekonomik, bu büyüklükte bir arıtma tesisi bulamazsınız. Böyle de bir cevap yazıyor.”
Bodrum Yat Limanı projesini rant aracı olarak tanımlayan Acar, projenin iptal edilmesi için konuyu yargıya taşıyacağını açıklamıştı.
Bu açıklamalar karşısında, son seçimleri kaybetmesinin ardından kameralar karşısında hiç yer almayan Mazlum Ağan, CHP ilçe binasında bir basın açıklamasında bulundu.
CHP ilçe yönetimi, basın mensupları ve çok sayıda partilinin hazır bulunduğu basın açıklaması, CHP Bodrum İlçe Başkanı Duran Öztürk’ün konuşmasıyla başladı. Öztürk, 15 bin çalışana ekmek kapısı olacağını belirttiği Yat Limanı projesini, 12 ay turizm ve gulet kültürü için olmazsa olmaz olarak tanımladı.
“15 bin çalışana ekmek kapısı olan Yat Limanı, Bodrum’un çok önemli bir projesidir. Ve aynı zamanda turizm açısından çok önemli bir projedir. Turizmden geçinen tüm insanların İçmeler mevkiinde yapılacak bu projeye sahip çıkması gerekiyor. Bodrum halkının sahip çıkması gerekiyor. Bu projeyi biz çok önemsiyoruz.”
Projenin Tuğrul Acar zamanında başladığını ve Mazlum Ağan döneminde uzun uğraşlarla onaylatıldığını hatırlatan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer turizmi 12 aya çıkarmak istiyorsak ve gulet kültürümüzü yaşatmak istiyorsak bu proje olmazsa olmazlardan birisidir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu projenin sonuna kadar arkasındayız. Bu projeyle ilgili kamuoyunda yanlış algılamalar yaratılmaktadır. Mahkemeye götürmek isteyenler çıkmıştır. Gazetelerde ‘birilerine peşkeş çekiliyor’ denilerek, gölge düşürülmeye çalışılmıştır. Lütfen bu tür olaylara alet olmayalım ve bu konuyu siyasi malzeme yapmayalım. Bu yat limanını biz siyasetin üstü olarak görüyoruz. Bütün herkesin sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Olay şahsileştirilmiştir. Biz bireysel çıkarlarımızı, menfaatlerimizi, Bodrum’un toplumsal menfaatlerinde arayacağız.”
İlçe Başkanı Duran Öztürk’ten sonra söz alan Mazlum Ağan, sözlerine durumu özetleyerek başladı. Gündeminde 2 konunun yer aldığını belirten Ağan şöyle konuştu:
“Sevgili basın mensupları, sevgili CHP’liler, meclis üyesi arkadaşlarım.Mademki ben bunları, yaptım yaptırdık, onaylattık; o zaman burada çıkan olumsuz yazılara da cevap vermemiz gerekiyor.”
Ağan, öncelikle basın mensuplarına teşekkür ederek başladığı açıklamalarına, proje paftaları üzerinden göstererek devam etti. Ağan’ın açıklamaları şöyle:
“İçmeler mevkiinde bir tersane alanı var. Bu tersane alanı benim dönemimde onaylanmış bir tersane alanı değil. Daha önceki yıllarda onaylanmış. Çok eskiden bir atölyeyle başlamış, sonra turizmin şehir içerisinde gelişmesiyle şehir içindeki tersaneler yer bulmaya çalışmışlar ve bu mevkide yer bularak yavaş yavaş yerleşmişler. Ve bir zaman gelmiş, Bodrum Belediye Meclisi bu alanın çekek yeri olarak yapım kararını almış. Onaylanmış ve burada uygulamalara da başlanmış. Daha sonra 2000’li yıllarda burası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2. derece doğal sit yapılıyor. Yani yat yapım ve çekek yerlerinin hepsi iptal oluyor. 2. derece doğal sitte, turizm alanı yapabiliyorsunuz. Hatırlarsınız, o vakitler oradaki tersane sahipleri telaş içindeydi, biz ne yapacağız diye. Biz burayı 2. derece sit alanı olmaktan çıkarıp, yat yapım ve çekek yeri olarak tekrar onaylattık. Ne zaman: 2003 yılında onaylattık.”
Eleştirilerin asıl odak noktası olan, projedeki dolgu alanını projeye kendilerinin dahil etmediğini belirten Ağan, sözlerine şöyle devam etti:
“Peki bu dolgu alanı hangi dönemden geliyor' Bu dolgu alanı, bugün mahkemeye veren Sayın Tuğrul Acar’ın kendi döneminde yapmış olduğu, meclisten geçirdiği dolgu alanı. Yani kaç yılında; 15.6.1995 tarihinde meclis kararı alarak o günün meclisinden geçirdi. Bugün ‘Yat Limanı Bahane, Dolgu Alanı Şahane’ diye başlık atılan gazetede Sayın Tuğrul Acar 1995’te projeyi ilgili kurumlara göndermiş, bunun gerçekleşmesi için yasal çalışmalara girişmiş. Ben de o zaman Meclis Üyesiyim."
Sözlerine gazetede yazılanları okuyarak devam eden Mazlum Ağan’ın eleştirileri de gittikçe sertleşti:
“İfadeyi doğru yapmazsanız ve okumasını da bilmezseniz böyle bir soru sorarsınız' Bu mudur şu mudur diye soracaklarına eğer okumasını bilselerdi böyle bir soru da sormayacaklardı, mahkemeyi de yanıltmayacaklardı, yanlış da bilgi vermemiş olacaklardı.”
Konunun ayrıntılarını 2 pafta arasında örneklemelerle detaylandıran Ağan’ın sözü getirdiği yerde eleştiri oklarının hedefinde yine Tuğrul Acar vardı:
“Yani kendi döneminde almış olduğu dolgu alanı daha fazla metrekareyi kapsıyor. O zaman şahaneydi, o zaman bir rant vardı, birilerine bir şeyler kazandırılıyordu da niye bize haber verilmedi. O gün ben Meclis üyesiydim. Niye haber verilmedi de şimdi 2009 yılında çıkıyor, burada rant var diyor' Madem rant vardı, kendi döneminde bunları niye söylemedi, belki biz geçirmezdik o zaman meclisten. Böyle bir çelişki içerisinde olan Sayın Tuğrul Acar’ın konuyla ilgili bilgisi bu kadar. Kendi döneminin almış olduğu kararı unutarak, sadece bizim dönemimizdeki kararı gündeme getirmiş ve konuyu mahkemeye intikal ettirmiştir.”
Mazlum Ağan, konuyu hukukçularla görüştüğünü ve davaya müdahil olarak dahil olacağını belirttikten sonra Bodrum’un acilen limana ihtiyacı olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Liman yapma zorunluluğu var….
Sadece mendirek yapılmış. Belediyelerin hepsi, kusura bakmasınlar ama uyumuştur.”
Açıklamalarının ikinci bölümünde, Mazlum Ağan’ın salvolarından gazeteci yazar Çetin Akant da nasibini aldı. Ağan önce, Çetin Akant’ın Bodrum Haber 2000 gazetesindeki köşesinde yazdıklarını okudu:
“Seçim öncesi oy uğruna törenle açılan, bitmemiş Gümbet Arıtma Tesisi. Günlerdir denizi kirlettiği için yargıya intikal etti. Bu modern biyolojik arıtma sistemi denilen tesise harcanan paraya yazık. Önce kanalizasyon sistemi yapılmalı, bu tesise gelen atık su bakterileri öldürmeyecek şekilde kontrol sağlanmalı, sonra arıtma tesisi yapılmalıydı.”
Belediye Başkanı olduğu dönemde, Ankara ile yapılan toplantılarda Bodrum’da arıtma tesisin olmadığının hep gündeme geldiğini söyleyen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yarımadanın en büyük ve en ekonomik tesisini yaptık. İsterseniz araştırın, bunun kadar ekonomik, bu büyüklükte bir arıtma tesisi bulamazsınız. Böyle de bir cevap yazıyor.”
