MUÇEP'ten Ortakent Açıklaması...
Ortakent Mahallesi’nde özelleştirilme kapsamına alınan hazine arazisinde yapılan imar düzenlemesine tepkiler sürüyor.

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Bodrum Meclisi bugün Üniversite Caddesi üzerinde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına MUÇEP üyelerinin yanı sıra çeşitli STK üyeleri de katıldı. Basın açıklamasını platformun sözcüleri Güney Şirin ve Umay Karabaş okudu.
Güney Şirin, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a imar ve özelleştirme kararından vazgeçme çağrısı yaparak şunları söyledi;
“Bodrum’un gelecek nesillere taşınması, ekonomimize milyonlarca dolarlık katkı sunan, binlerce insanımızın ekmek kapısı olmuş turizmin sürdürülebilir olması için yapılaşmaya değil korunmaya ihtiyacı var. Ulusal ve uluslararası sermayenin sözde yatırım adı altında yapmış olduğu otel ve ultra lüks villalar ile artan yapılaşma baskısının üstüne, korumakla yükümlü kurum ve kuruluşların almış olduğu kararlar biz Bodrum sevdalılarını derinden yaralamıştır. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı yapıyoruz. Bodrum’un doğal kalmış kamu alanları üzerinde almış olduğunuz imar ve özelleştirme kararlarından vazgeçin. Bodrum sadece bizlerin değil; Nesli tükenmekte olan Akdeniz Fokları, Caretta Carettalar ve tüm deniz canlıları ile kara canlılarının yaşam alanlarıdır. Bu nedenledir ki tüm canlılara karşı sorumluluğumuz bulunmaktadır.”
Umay Karabaş ise açıklamasında Yalıçiftlik Mahallesi’nde Rüzgar Elektrik Santrallerinin yapılmasının planlandığını sözlerine ekleyerek şunları söyledi;
“7 Ekim Çarşamba günü Resmi Gazete’de yayınlanan kararla öğrendiğimiz Muğla’daki 32 jeotermal sondaj alanı ihalesinin 10 tanesi Bodrum’da. Bodrum’un toplam 17.400 hektarlık alanı sondaj bölgesi yapılmak istenmekte. Buna, geçen sene Şubat ayında Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edilmiş Küdür Yarımadası da dahil. Valilik bugün yaptığı açıklamada, ruhsatların 2012 yılından beri var olduğunu, yeni bir alanın olmadığını söyledi. O dönem yapılmış yanlışları tekrarlamamak ve Muğla ilinin doğasını korumak buradaki yaşam açısından da turizm açısından da esas kabul edilmelidir.
28 Eylül’de Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü sayfasından Yalıçiftlik Kargıcak’ta Lodos Enerji tarafından yapılması planlanan RES’leri öğrendik. Lodos Enerji’yi örneğin İzmir Karaburun’dan biliyoruz. Kargıcak’ta yapılmak istenen RES’lerin bir kısmı 1. derece doğal sit içinde olmakla beraber alan toplamda yaklaşık 1300 hektardır.
29 Eylül’de Resmi Gazete’den yayınlanan kararla Gölköy için, haritaya baktığımızda adeta projesi hazır, adrese teslim diyebileceğimiz, doğal sit kararları açıklandı. Cennet koy ve Gölköy sulak alanının etrafı da yapılaşmaya açıldı.
30 Eylül’de, daha önce ÇED Raporu halkın katılımı toplantısını yaptırmadığımız, Güvercinlik RES projesinin ÇED sürecinin, dolayısıyla projenin devam ettiğini öğrendik. Bu proje 3 kez durdurulmuştu ve iptal kararı vardı.
Torba civarından başlayıp İslamhaneleri’inden çıkacak, bağlantı yollarıyla Bodrum’un kalbini viyadükler ve tünellerle parçalayan “çevre yolu” projesi de gündemde. Toplamda 18 km’lik bir otoban projesi ile Bodrum’un dağları da yok olacak.
Bu, “çevre yolu”yla beraber yapılaşmaya açılacağı öngörülen alan 6000 hektar. Ortakent’te satışa çıkarılan 110 hektar için kampanyalar, eylemler düzenleyenler neden bu çevre yolu projesi ve 6000 hektar için sessiz kalmaktadır? Bu da ayrıca sorulması gereken bir sorudur. Evimizi kaybediyoruz! Şakası yok, iş tam bu noktaya geldi. Hepimiz evimizi kaybediyoruz.
Korumakla yükümlü kurum ve kuruluşların aldıkları kararlar Bodrum’a açıkça zarar vermektedir. Bodrum sadece bizim değildir. Onu kültürel ve doğal mirası ile paylaşıyoruz. Tüm canlılarıyla beraber yaşıyoruz. Korumak hepimizin sorumluluğu. Dolayısıyla, bugüne kadar Bodrum’u korumak için emek vermiş herkesi; bu kararlar ve projeler karşısında mücadele veren; mücadele vermek isteyen herkesi Bodrum’u savunmaya çağırıyoruz. Bir Bodrum Savunması yaratmak ve hiç vakit kaybetmeden işe koyulmak zorundayız. Evimizi kaybediyoruz. Geldiğimiz nokta açıkça budur.”