Mühendislerden Basın Açıklaması

TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü dolayısıyla yapılan basın açıklamasında, ülkenin ve mühendislerin yaşadığı zorluklara dikkat çekilirken, merkezi ve yerel iktidarın Bodrum’daki uygulamaları eleştirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki ve demokratik mücadelesinin en görkemli dışavurumlarından biri olarak tarihe geçen 19 Eylül 1979 İş Bırakma Eylemini 43. Yılında bir kez daha coşkuyla selamlıyoruz. Aradan geçen uzun yıllara rağmen bu ülkede emeğiyle geçinenlerin gündemleri neredeyse hiç değişmemiştir. İşsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam etmektedir. Kontrolsüz yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız giderek daha zor koşullarda çalışmaktadır. Meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve ülkemizin geleceğini tehdit eden uygulamalar karşısında sessiz kalmayacağız. Bizler mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yanan kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz.” ifadeleri kullanıldı. 

Mustafa Erdoğan basın açıklamasının devamında, Bodrum Yarımadası genelinde son dönemlerde yoğunluğu artan hazine arazilerinin özelleştirilmesini eleştirerek şunları söyledi;

“Her ne kadar bugün mühendis, mimar ve şehir plancıları dayanışma günü olsa da Bodrum Yarımadası her geçen gün giderayak iktidarın ve rantiyelerin yağması altında. Ortakent merkezinden sahile kadar olan hazine alanları yürütmeyi durdurma kararına karşın ihaleye çıkıyor. Aspat Anthaven’ın mevcut sahil yapısını yok eden inşaatına karşı açtığımız davayı kazanmamıza rağmen yerel iktidarın zamanında müdahale etmeyip iskan vermesi, yeterli tavır almaması sonucu inşaat bitiş aşamasına gelmiştir. Torba Kaynar Usuluk’ta günübirlik orman arazisi içindeki kaçak yapıların 2017'den sonra yapıldığı halde imar barışına aykırı biçimde Yapı kayıt belgelerinin bir orman memuruna aldırılarak yasallaştırılmak istenmesine belediye nezdinde başvurularımıza yanıt alamadık. Gökburun‘da sit alanlarının Cengiz inşaata tahsisine karşı mücadelemiz devam ediyor. Torba’dan Kızılağaç koyuna kadar olan 18 milyon metrekarenin tahsis ve ihalesi ile ilgili karşı duruşumuz devam ediyor. Mevcut trafik koşullarını düzenlemeden yeni yerleşim alanları ve imar rantlarının önünü açacak sit alanlarının tahribine yol açacak Torba'dan başlayacak otoban projesi hayata geçiriliyor. Merkezi iktidara bu yaptıklarına karşı gibi gözüken yerel yönetimimizden yaptığımız çağrılara bugüne kadar yeterli yanıt alamadık. Verdiğimiz dilekçeler karşılıksız kalmıştır.”