ODALARDAN 'BEYAZ EVLER' AÇIKLAMASI

TMMOB Mimarlar Odası , İnşaat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makina...

ODALARDAN 'BEYAZ EVLER' AÇIKLAMASI
TMMOB Mimarlar Odası , İnşaat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bodrum temsilcilikleri tarafından 'Beyaz Evler' operasyonu ile ilgili ortak basın açıklaması yapıldı. Yazılı yapılan açıklamada, odalara yapılan eleştirilere cevap verilirken, önerilerde bulunuldu.Açıkalamada; 'Bazı Belediyelerimizde sürdürülmekte olan ve basında 'Beyaz Evler' operasyonu adıyla anılan adli süreç, odalarımızın mesleki faaliyet alanı olan imar ve yapılaşma ile doğrudan ilgilidir. Soruşturmanın başladığı günden bu yana ulusal ve yerel basında konuyla ilgili çeşitli haber, yorum ve beyanat yer almıştır. Bir belediye başkanımızın 'biz ilgili meslek odalarından yardım istedik ancak alamadık' şeklindeki beyanatı gerçeği yansıtmayan bir ifadedir. Bunu, olayın gelişimi içinde dikkatsiz bir beyan olarak değerlendiriyoruz. Çünkü odalarımızın arşivleri, ilgili idarelere (bakanlık, belediye, koruma kurulları, vb.) gönderilmiş ve resmi kayıtlara geçmiş, rapor, inceleme, öneri, eleştiri vb. ile doludur. Bu nedenle, 5' li TUS uygulamasında hem 'yapı ruhsatı' hem de 'yapı kullanma belgesi'nde imzası bulunan teknik uygulama sorumlusu mimar ve mühendislerin İmar Yasası ve ilgili yönetmelikleri gereği sadece 'TUS m2 sicillerinin tutulması' görev ve yetkisi verilen meslek odaları olarak sorun ile ilgili görüş ve duruşumuzu bir kez daha hatırlatmak gereğini duyduk. 1- İmar Hukuku eksiksiz uygulanmalıdır, uygulanabilir şekle getirilmelidir. 2- Mevzuat: Sorun, 'münferit' değil yapısaldır. Yapısaldan kasıt en geniş anlamıyla imar mevzuatıdır. Mevzuat çağdaş bir vizyonla (geniş ve demokratik bir katılım platformunda) güncelleştirilmeli, imar planı yapım yönetmeliğinden başlayarak yapılaşma ile ilgili tüm mevzuat elden geçirilerek ülke ve çağın gerçeklerine uygun hale getirilmelidir. 3- Yerel Yönetim Reformu: Yerel yönetimleri imar uygulamalarının dışına itmeyi amaçlayan düşüncenin sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getireceği kanısındayız. Yerel yönetimlerin, demokratik, şeffaf, görev ve sorumlulukları net bir biçimde belirlenmiş çağdaş bir yapıya kavuşturulmaları için yerel yönetim reformunun, geniş bir toplumsal tartışma ortamında tasarlanıp detaylandırılarak uygulamaya konulması ertelenemez bir ulusal görevdir. Kaynak yetersizlikleri içersinde bağışlarla yaşamaya mahkum edilmiş yerel yönetimleri 'suçlayarak' soruna kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm getirilemez. 6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası'nın 2. maddesinin 'b' fıkrası odalarımızın görev alanını aynen söyle tanımlamaktadır: Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; Yasanın tanımladığı bu koşullar ancak, adil, herkese eşit uygulanan, şeffaf, tanım ve kuralları yoruma yer bırakmayacak biçimde belirlenmiş, meslektaşlarımızın bilgi ve yeteneklerini ortaya koymalarına alan bırakan, gerçekçi bir yasal zeminin oluşturulması ile mümkündür. O nedenle, yargıya intikal etmiş olan soruşturmanın sonuçları ne olursa olsun, sadece Bodrum Yarımadası'nın değil tüm ülkenin sorunu olan, imar ve yapılaşma konularına yukarıda belirtilen perspektiften yaklaşmanın ertelenemez bir zorunluluk olduğunu bir kez daha vurguluyoruz' denildi.