Öz Kızını 20 Yıl İstismar Etti!..

Bodrum’da öz kızını 20 yıl boyunca istismar ettiği suçlamasıyla yargılanan bir kişi, cinsel saldırıdan 5 yıl 7 ay ceza aldı. Şahsın aldığı ceza ertelenirken, müştekilerin bir üst mahkemeye başvuracağı bildirildi.

Öz Kızını 20 Yıl İstismar Etti!..

İlçede yaşamını sürdüren 29 yaşındaki bir kadın, iddiaya göre 7 yaşında öz babasının cinsel saldırısına maruz kaldı. Tehdit ve şiddet uygulayarak kızına cinsel saldırıda bulunan şahıs, kız evlendikten sonra da cinsel istismara devam etti. 

Şu an 29 yaşında olan N.A., yaklaşık 2 yıl önce annesine durumu itiraf etmesinin ardından, diğer kardeşlerinin de desteğiyle jandarmaya giderek şikayetçi oldu ve dava başladı. 

4 çocuk babası şahsın biri yüzde 90 engelli olan çocuklarına da şiddet uyguladığı,  öğrenildi. 

Şahsın yargılaması bugün itibariyle sona erdi. Sanık, delil yetersizliği sebebiyle sadece cinsel saldırı suçundan 5 yıl 7 ay ceza aldı. Aldığı ceza ertelenince sanık tutuklanmadı. N.A. ile annesi ve kardeşleri, sanığın sadece taciz değil, tecavüz eyleminde de bulunduğunu ifade ederek bir üst mahkemeye başvuracaklarını dile getirdiler. 

Annenin de sanıktan boşanmak için dava açtığı öğrenildi. 

YANINDAYIM DERNEĞİ’NDEN AÇIKLAMA

Öte yandan dava ile ilgili Yanındayım Derneği’nden bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Öz babası tarafından 7 yaşından itibaren sistemli şekilde psikolojik ve fiziksel şiddet ile nitelikli cinsel istimara maruz kalan N.A. senelerce annesi ve kardeşlerinin canıyla tehdit edildi. Evlendirildikten sonra dahi babasının istismarından kurtulamadı. Kurtulma ihtimalini bile düşünemedi. Geçen yıl annesiyle yaptığı bir telefon konuşmasında her şeyin ortaya çıkması üzerine annesi ve kardeşlerinin desteğiyle adli süreç başlatıldı.

Bugün baba G.A delil yetersizliği nedeniyle nitelikli cinsel istismar suçundan değil, daha düşük bir cezası olan öz kızına sarkıntılık yoluyla cinsel saldırı suçundan ceza aldı. Verilen kararı eldeki hukuk sistemimiz ve delil yetersizliği nedeniyle mecburi bulmakla beraber, burada asıl sorgulamamız gereken şudur: Tecavüze maruz kalan insanlar delilleri ortaya çıkarmak yerine, saklamak ve hatta yok etmek eğilimindeyken, böyle bir suçta nasıl bir delil aramalıyız? Öz babası tarafından 7 yaşından itibaren engelli kardeşine zulüm edilerek, anne ve diğer kardeşleri dövülerek, silahla tehdit edilerek yapılan cinsel istismarla büyümüş bir insandan, normal şartlarda büyümüş bir insan gibi hakkını aramasını bekleyebilir miyiz? Bugün ne yazık ki hukuk sistemimizin psikoloji biliminden ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gördük. Verilen karara rağmen, mahkeme heyetinin de bu suçun işlenmiş olduğuna dair vicdanen hiçbir kuşkusu olmadığına inanıyoruz. Zira N.A. ile yaptığımız görüşmelerde ürkekçe anlattığı öyle korkunç detaylar vardı ki, asla şüpheye yer bırakmıyor.

Bir insana suçsuz yere ceza vermekten korktuğumuz kadar, bir sapığı delil yetersizliğinden topluma salmaktan korkmamız da gerekmez mi? İspat yükümlülüğü ile gelen ikincil mağduriyetlerde, hukuk sistemimiz gerçekten mağdurun yanında mı? Özellikle aile içi cinsel istismar davalarında, kişide cinsel davranış bozukluklarını saptamaya yarayan bilimsel testlerden faydalanamaz mıyız? Deliller yetersiz, peki ya adalet yeterli mi.

Yanındayım Derneği olarak, hukuk sistemimize ve adalete güvenmek istiyor, özeleştirininse yapıcı ve gerekli olduğunu düşünüyoruz. N.A. davasında adalet arayışımızı bir üst mahkemeye taşıyacağız. Bu vahşet uzağımızda değil, Bodrum'da yaşandı, komşumuz yaşadı, kızkardeşimiz yaşadı; N.A.'nın yeni bir hayat kurmasına yardım etmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Okullarda anne babalara cinsel suçlarda delillerin önemini anlattığımız toplantılara pandemi dolayısıyla ara vermek zorunda kalsak da, aslında ne kadar ciddi bir konuyu işlediğimizi bu dava ile bir kez daha anlamış olduk. Eğitimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecek. Ama bugün... Bugün ÖZ KIZINA CİNSEL SALDIRI suçundan ceza alan bir adam Bodrum’da dolaşıyor. Bugün herkes çocuğuna iki kat fazla sahip çıksın. Çünkü bugün delil yetersiz, bugün suçlular aramızda.”