Sevda Öğretmen'den Muhteşem Bağış...

Bodrum’da bir devlet okulunda görev yapan öğretmen Sevda Deliormanlı, 10 yıl boyunca biriktirdiği ek gelirleriyle Dünya Su Günü’nde Kenya’da su kuyusu açtırdı.

Sevda Öğretmen'den Muhteşem Bağış...

Sevda Öğretmen, 10 yıl boyunca biriktirdiği ek gelirleriyle Kenya’nın Mombasa şehrine bağlı Malindi köy okulunun bahçesinde bir su kuyusu açtırdı.

Kuyuya İdlip şehitlerinin adını veren Sevda öğretmen, "Herkesin gönlünde bir Afrika yatar, yıllardır gidebilmek için hayalini kurduğum Afrika’ya sadece seyahat için gidemezdim. Her yıl öğretmenlik mesleğimden gelen ek gelirlerimin (eğitim ödeneği, sınav görevi ücretleri) on yıllık birikimiyle su kuyusu açmaya karar vereli uzun zaman oldu, yaklaşık altı ay kadar önce başladım araştırmaya. Kenya’nın  Mombasa şehrine bağlı Malindi’ye iki saat zorlu yolla ulaşılan Mugumoni okuluna, su kuyusu açmaya karar verdik" dedi.

Sevda öğretmen, Dünya Su Günü’nde açılışı yapılan su kuyusunun hikayesini şu sözlerle anlattı;

"Okuldaki 830 öğrencinin görevi, her gün okula gelirken ihtiyaçları olan suyu bidonlarıyla, evlerine yakın olan kuyudan 3-4 saatlik yol mesafesinde yanlarında getirmekti. Bu sadece Mugumoni ilkokuluna özgü bir şey değil aslında, Afrika’daki binlerce okul ve yerel halk aynı sorunla yüz yüze. Ben sade bir vatandaşım, gelirimle ömrümde ancak bir, belki bir tane daha kuyu açabilirim. Burada su kuyusu açarken evrensel bir mesajı da vermek istedim. 22 Mart Dünya Su Günü bu yüzden seçilmiş bir tarihti. Su kaynaklarının dikkatli kullanılması, tasarrufu ve korunması, bizler ve gelecek nesiller için büyük önem arz ediyor. Günümüzdeki kullanım oranıyla su tüketmeye devam edersek, Dünya geneli için ortalama otuz yıl, ülkemiz için ise yirmi yıl sonra tatlı su kaynaklarından mahrum olunacağı gerçeği kaçınılmaz bir veri. 

Planladığım seyahatim yaklaşırken kuyu için ödenecek bedelin yarısı ulaşmış çalışmalar başlamıştı. Tam da bu zamanda İdlip’te askerlerimizin şehit haberleriyle ezildi yüreklerimiz ve o an açılacak olan kuyuyu İdlip şehitlerimizin aziz ruhuna ve ülkemizin her daim muzaffer olması temennisiyle bağışlamaya karar verdim. Zaman yaklaştıkça hazırlıklarım devam ederken dünyayı sarmak üzere olan coronavirüs gündemimiz, derdimiz oldu. Herkes bana gitme böyle bir dönemde demek isterken, yolumdan dönmem, aylarca oradaki öğrencileri ve yerel halkın suya saatlerce yürümeye devam etmesi ve umutlarının yıkılması demekti. Söz konusu coronavirüsünden söz ederken ilk andığımız ve yapılması gereken su ve sabuna dokunmak değil miydi? Bütün olası riskleri kendi sorumluluğumla göze alarak çıktım yola. Kuyunun ilk temiz su çıkışındaki damlalarla hep birlikte ıslandık, ne var ki karşılıklı olarak kapatılacak olan uçuşlar beni geri dönmek zorunda bıraktı. Zorlu yollar ve koşullara rağmen kuyunun açılışı gerçekleşti. Şimdi ise gıyabımda yapılan, hizmete açılışını, kalbim orada gururla izliyorum. Neredeyse tamamına yakınının ilk defa beyaz insan görüp önce çekimser bakışları, ufaktan sevecen yaklaşımları, tepeden tırnağa incelemeleri sonrasında sevgiyle kabul edişleri, bana teşekkür için hazırladıkları dans gösterileri, bana yazdıkları, Giriyama dili, kendi dilleri ile şiirler, şarkılar, o anlardaki gibi capcanlı hafızamda."