SON SÜNGERCİ'DEN MÜZEYE SÜNGER BAĞIŞI
Bodrum'da 'Aksona Mehmet' olarak tanınan 'Son Süngercisi' Mehmet Baş, uluslararası...
Bodrum'da 'Aksona Mehmet' olarak tanınan 'Son Süngercisi' Mehmet Baş, uluslararası sulardan çıkardığı altı süngeri Bodrum Deniz Müzesi'ne bağışladı.
Bodrum'da yaşayan 52 yıllık süngerci 66 yaşındaki Mehmet Baş, Ekim ayı başında Babakale Burnu'na 35 mil, Yunanistan'ın Midilli Adası'na ise 22 mil mesefadeki Janson Bank alanında, yine kendisinin kurucusu olduğu Mancornalar Grubu üyesi 10 dalgıcın katımıyla dalış yaptı. Türk süngerciler ilk kez dalış yaptıkları bu bölgeden 20 ile 40 metre arasında değişen derinliklerden sünger çıkardı. Türk dalgıçlar, sünger çıkardıkları bu noktaya "Buradan Mancornolar geçti" ve Türkçe, İngilizce, Yunanca olarak 'Barış' yazan plaket bıraktı. Son süngerci Baş, bu dalışta çıkardığı 'melat, fil kulağı (ipsator) ve mandaba' cinsi toplam altı süngeri, törenle Bodrum Deniz Müzesi'ne bağışladı. Törene Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz, Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Sema Sagat, son süngerci Mehmet Baş katıldı. Mehmet Baş, törendeki konuşmasında, deniz adamlarının, yaşadıkları toplumda ekonomik ve kültürel açıdan, lokomotif vazifesi gördüğünü belirterek, "Bunun içinde Babakale Burnu'na 35 mil mesafedeki bu Türk dalgıçlar olarak ilk kez dalış yaptığımız bu bölgeye çeşitli dillerde 'barış' yazdırdığımız plaketi bırakma gereği gördük. Deniz adamları, aynı zamanda barış ve kültür elçisidir" dedi.
Türk karasularında sünger çıkarılmasının yasak olduğuna dikkat çeken Baş, "Süngercilik, Bodrum deniz tarihinde çok önemli ve muhteşem deniz kültürüdür. Yüzyıllardır usta - çırak öğretisiyle süre gelen bir meslek. Ama üzülerek söyleyeyim ki, 21. yüzyılda masa başında oturan bir şanlı bürokratımız, sağ olsunlar, var olsunlar, 'Sünger çıkarmak yasak' dedi ve süngerciliği bitirdiler. Bu usta - çırak öğretisi ile süre gelen kültür koptu, yok oldu. 14 yaşında, sünger avcılığına başladım, denizden kopmadığım içinde 52 yıldır dalıyorum. Dalış turizmi ve mavi yolculuğu bir arada yaptığım için zaman zaman 'süngerciliği' gündeme getiriyorum çünkü bu vefa borcum. Bodrum'da bugün gördüğünüz o tekne turizmi, dünyada çok ünlü olmuş tekneler, 'mavi yolculuk' dediğimiz markayı ben ve benden önceki kuşaklar, küçük süngerci tekneleri ile başlattılar. Halikarnas Balıkçısı'nın öncülüğünde muhteşem bir marka yarattılar. Bunu yapan sünger avcıları, başka ülkelerde olsa korunurlardı. Süngerciliğin yasak olmasının hiçbir anlamı yok. Koca deryaların, derin maviliklerin bize sunduğu muhteşem bir ürün. Ülkemizde, sünger ihraç ürünü. İki hafta kuzey Ege'deydim. Uluslararası sularda dalış yaptım. Çıkardığım ve müzeye hediye ettiğim bu süngerler, gelecek nesillere süngerciliği tanıtmak, ürünleri öğrenmeleri açısından örnek olacak" dedi.
"SÜNGERCİLİKTE BÜROKRATİK ÖNLEMLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Türkiye'deki, sünger avcılığı ile ilgili bürokratik engellerin bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz da "Sünger avcılığı bizim bölgemizde, geleneksel avcılık türlerinden bir tanesi ama maalesef uzun yıllardır yasaklar nedeni ile yapılamıyor. Mehmet Baş, yaklaşık son 3-5 senedir denizcilerimize, süngercilerimize bir mesaj veriyor, 'Bütün Ege'nin Akdeniz'in suları bizim, uluslararası sularda da dalabilirsiniz' diye ve bunu ispat etmek için geçtiğimiz yıllarda, Kuzey Afrika sahillerinde, geçtiğimiz günlerde de Yunanistan'ın Midilli Adası'nın arkasındaki 'Janson Bank' dediğimiz bölgede dalış gerçekleştirdi, süngerler çıkardı. Umarım onun bu çabası herkese yol gösterir ve bir an evvelde ülkemizdeki sünger avcılığı ile ilgili bürokratik engeller bir kez daha gözden geçirilir" dedi.
Konuşmaların ardından Baş, uluslararası sularda yaptığı dalışta çıkardığı altı süngeri Bodrum Deniz Müzesi yetkililerine teslim etti. Bodrum'da deniz kültüründen, tekne maketlerinin, denizcilerin, deniz kabuklulularına yer verilen Bodrum Deniz Müzesi'nde Baş'ın yaptığı son bağışla sergilenen sünger çeşidi sayısı 11'e ulaştı.
Bodrum'da yaşayan 52 yıllık süngerci 66 yaşındaki Mehmet Baş, Ekim ayı başında Babakale Burnu'na 35 mil, Yunanistan'ın Midilli Adası'na ise 22 mil mesefadeki Janson Bank alanında, yine kendisinin kurucusu olduğu Mancornalar Grubu üyesi 10 dalgıcın katımıyla dalış yaptı. Türk süngerciler ilk kez dalış yaptıkları bu bölgeden 20 ile 40 metre arasında değişen derinliklerden sünger çıkardı. Türk dalgıçlar, sünger çıkardıkları bu noktaya "Buradan Mancornolar geçti" ve Türkçe, İngilizce, Yunanca olarak 'Barış' yazan plaket bıraktı. Son süngerci Baş, bu dalışta çıkardığı 'melat, fil kulağı (ipsator) ve mandaba' cinsi toplam altı süngeri, törenle Bodrum Deniz Müzesi'ne bağışladı. Törene Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz, Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Sema Sagat, son süngerci Mehmet Baş katıldı. Mehmet Baş, törendeki konuşmasında, deniz adamlarının, yaşadıkları toplumda ekonomik ve kültürel açıdan, lokomotif vazifesi gördüğünü belirterek, "Bunun içinde Babakale Burnu'na 35 mil mesafedeki bu Türk dalgıçlar olarak ilk kez dalış yaptığımız bu bölgeye çeşitli dillerde 'barış' yazdırdığımız plaketi bırakma gereği gördük. Deniz adamları, aynı zamanda barış ve kültür elçisidir" dedi.
Türk karasularında sünger çıkarılmasının yasak olduğuna dikkat çeken Baş, "Süngercilik, Bodrum deniz tarihinde çok önemli ve muhteşem deniz kültürüdür. Yüzyıllardır usta - çırak öğretisiyle süre gelen bir meslek. Ama üzülerek söyleyeyim ki, 21. yüzyılda masa başında oturan bir şanlı bürokratımız, sağ olsunlar, var olsunlar, 'Sünger çıkarmak yasak' dedi ve süngerciliği bitirdiler. Bu usta - çırak öğretisi ile süre gelen kültür koptu, yok oldu. 14 yaşında, sünger avcılığına başladım, denizden kopmadığım içinde 52 yıldır dalıyorum. Dalış turizmi ve mavi yolculuğu bir arada yaptığım için zaman zaman 'süngerciliği' gündeme getiriyorum çünkü bu vefa borcum. Bodrum'da bugün gördüğünüz o tekne turizmi, dünyada çok ünlü olmuş tekneler, 'mavi yolculuk' dediğimiz markayı ben ve benden önceki kuşaklar, küçük süngerci tekneleri ile başlattılar. Halikarnas Balıkçısı'nın öncülüğünde muhteşem bir marka yarattılar. Bunu yapan sünger avcıları, başka ülkelerde olsa korunurlardı. Süngerciliğin yasak olmasının hiçbir anlamı yok. Koca deryaların, derin maviliklerin bize sunduğu muhteşem bir ürün. Ülkemizde, sünger ihraç ürünü. İki hafta kuzey Ege'deydim. Uluslararası sularda dalış yaptım. Çıkardığım ve müzeye hediye ettiğim bu süngerler, gelecek nesillere süngerciliği tanıtmak, ürünleri öğrenmeleri açısından örnek olacak" dedi.
"SÜNGERCİLİKTE BÜROKRATİK ÖNLEMLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Türkiye'deki, sünger avcılığı ile ilgili bürokratik engellerin bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz da "Sünger avcılığı bizim bölgemizde, geleneksel avcılık türlerinden bir tanesi ama maalesef uzun yıllardır yasaklar nedeni ile yapılamıyor. Mehmet Baş, yaklaşık son 3-5 senedir denizcilerimize, süngercilerimize bir mesaj veriyor, 'Bütün Ege'nin Akdeniz'in suları bizim, uluslararası sularda da dalabilirsiniz' diye ve bunu ispat etmek için geçtiğimiz yıllarda, Kuzey Afrika sahillerinde, geçtiğimiz günlerde de Yunanistan'ın Midilli Adası'nın arkasındaki 'Janson Bank' dediğimiz bölgede dalış gerçekleştirdi, süngerler çıkardı. Umarım onun bu çabası herkese yol gösterir ve bir an evvelde ülkemizdeki sünger avcılığı ile ilgili bürokratik engeller bir kez daha gözden geçirilir" dedi.
Konuşmaların ardından Baş, uluslararası sularda yaptığı dalışta çıkardığı altı süngeri Bodrum Deniz Müzesi yetkililerine teslim etti. Bodrum'da deniz kültüründen, tekne maketlerinin, denizcilerin, deniz kabuklulularına yer verilen Bodrum Deniz Müzesi'nde Baş'ın yaptığı son bağışla sergilenen sünger çeşidi sayısı 11'e ulaştı.
