Tarihin İlk Lejyonerleri Karialılar!

26 yıldır Bodrum’da yaşamını sürdüren araştırmacı arkeolog, yazar, rehber ve yelken hakemi Canan Küçükeren, çeyrek asırdır Karia Uygarlığı ile ilgili araştırmalar yapıyor.

Tarihin İlk Lejyonerleri Karialılar!

Bodrum ve çevresindeki en önemli uygarlıklardan biri olan ve ilçedeki birçok tarihsel mirasın sahipleri olan Karialılar’a 26 yılını adayan Arkeolog Canan Küçükeren, bu uygarlık ile ilgili 6 kitap yazdı. Küçükeren, Karialılar’ın izini sürmek için ayrıca yurtdışında da araştırmalar gerçekleştirdi, Mısır, İran ve İsrail’e paralı asker olarak gittiklerini belgeledi. 

Kent Haber’e açıklamalarda bulunan araştırmacı arkeolog, yazar, rehber ve yelken hakemi Canan Küçükeren, çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:

“26 yıldır, yani çeyrek asırdır Karialılar’ın izini sürüyorum. Karialılar biliyorsunuz bugün yazısı halen çözülememiş ama Anadolu’nun en üzgün uygarlıklarından biri. Dünya’nın 7 harikasından biri Mozole’yi bizlere bırakmış bir kavim. Ben Karialılar ile ilgili ilk çalışmalarıma başladığımda inanın Karialıların adı bile yoktu Bodrum’da, hiç kimse bilmiyordu. Benim bu uygarlıkla ilgili 6 tane kitabım var” dedi.

“MISIR, İRAN VE İSRAİL’E PARALI ASKER OLARAK GİTMİŞLER”

Karialılar’ın kim olduğu ve efsaneleri ile ilgili kitaplar yazdığını aktaran Küçükeren, Karialılar’ın Mısır, İran ve İsrail’e paralı asker olarak gittiklerini belgelediğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Batılılar hep efsaneleri biliyor. Troya’yı bile Yunanistan’da sanıyorlardı. Bunun üzerine ben Karia Efsaneleri’ni yazdım. Bütün efsanelerin dip notlarında belirttim ki bunlar Anadolu efsanesidir ama Yunan kendisine uyarlamıştır. Araştırmalarımı yaparken Karialılar’ın çok savaşçı, çok denizci, korsan ve çok cabbar asker olduklarını öğrendim. Ayrıca çok iyi taş ustaları. Ağır malzemeleri taşımada ehil insanlar. Görüyorum ki bunlar Mısır’a gitmişler, İran’a gitmişler ve İsrail’e gitmişler ve orada paralı asker olarak çalışmışlar. Tarihin ilk lejyonerleri olarak. Bunun üzerine ‘ben neden oralara gidip Karialı atalarımızın izini sürmüyorum?’ dedim. Mısır ve İran Kültür Bakanlıklarına projelerimi sundum. Onların projemi kabul etmeleri ile birlikte benim Mısır serüvenim başladı. Mısır’da çalışmam çok enteresandı. Çünkü şimdiye kadar hiçbir Anadolu uygarlığının izleri, bir başka coğrafyada araştırılmadı. Bu benim için çok müthiş bir deneyimdi. Onların bıraktıklarını belgelemek benim için inanılmaz bir deneyimdi. Genellikle o bölgelerde bulunan şeyler, mabetler üzerine, kayalar üzerine yazılan grafitiler şeklindeydi. İran’da da Karialı askerlerin betimlemeleri var. Bunlar kayalara, tapınaklara sütun kaidelerine işlenmiş şeyler. Ben bunların hepsini tek tek belgeledim. Mısır’da genellikle devlet arşivlerinden, o bölgelerin sit alanlarından belgeledim. Bunları Gurbetçi Karialılar kitabımda yazdım.”

Dünyanın birçok müzesinde Karia mezar yazıtlarının bulunduğunu dile getiren Küçükeren, “Türkiye’de bir tane ilaç için bile yok. Tabi benim bunları tek tek belgelemem müthişti. Benim bütün derdim Karia’ya sahip çıkılsın, Karia sevilsin, Karia korunsun ve gelecek kuşaklara aktarılsın. Ayrıca bizim kraliçelerimiz 1. ve 2. Artemisialar, korsan kraliçelerimiz, tarihin en önemli ilk amiralleri. Keşke Hollywood burada olsa da bizlere onların hikayelerini çok daha iyi bir şekilde anlatsa. Tabi bunlar Anadolulu kadın oldukları için çok bilinmiyorlar. Ben elimden geldiğince Karia’yı tanıtmaya çalışıyorum. 26 senedir Karia için uğraşıyorum. Bir de Karia’dan Bodrum’a Kültürel Mirası Koruma Platformu kurdum. Bir farkındalık yaratmaya çalışıyorum" dedi.