Turgutreis'te Olaylı Sahil Eylemi!..

Turgutreis’te bir otelin halkın kıyıdan yararlanmasını engellediği gerekçesiyle çevreciler eylem yaptı. Eylem esnasında zaman zaman gerginlikler yaşanırken, olay karakola intikal etti. 

Turgutreis'te Olaylı Sahil Eylemi!..

Turgutreis’te bir otelin halkın kıyıdan yararlanmasını engellediği gerekçesiyle çevreciler eylem yaptı. Eylem esnasında zaman zaman gerginlikler yaşanırken, olay karakola intikal etti. 

Bugün öğleden sonra Turgutreis Mahallesi’nde bir otelin sahile tel örgü çekerek halkın yararlanmasını engelledikleri iddiasıyla sahilde eylem yapan çevreciler, bir basın açıklamasıyla da bu uygulamayı protesto ettiler. “Kıyılar halkındır halkın kalacak” sloganları atan eylemciler “Kıyılar, sahiller betonlaştırılamaz”, “Hiç mi yurttaşlık dersi almadın?” yazılı dövizler taşıdılar. 

Otel yönetici ve görevlilerinin de takip ettiği eylem sırasında taraflar arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. 

Çevreciler adına basın bildirisini okuyan Bodrum Kent Konseyi Ekoloji Komisyonu sözcüsü Çiğdem Erko şunları söyledi:

“Bizler Bodrum yarımadasında yerleşik yaşayan, yaşam alanlarının tüm insanlar tarafından eşit ve adil kullanılmasından yana olan vatandaşlarız. 12 ay boyunca kent yaşamına ekonomik, sosyal, siyasal ya da idari anlamlarda katkı veriyor, emek harcıyoruz. Buranın bir turizm bölgesi olduğunun bilincinde olarak, sezon boyunca tatile gelen yerli-yabancı misafirlere hoşgörü ile bakıyor, kalabalıkların yol açtığı bazı kentsel sorun ve yetersizlikleri anlayışla karşılıyoruz. Ancak tek taraflı iletişimlerin sonu mutlaka çıkmaz yollarda kaybolmaktır. Çünkü geçmişten gelen ve nedenleri herkesçe bilinen yerel ve merkezi yönetimlerin önünü açtığı kayırmalar, rant içeren izinler sonucu, neredeyse tüm kıyılar işletmeler tarafından, amiyane tabirle “babalarının malı” imiş gibi fütursuzca kullanılmakta, adeta işgale varan yeni alanlarla faaliyet sahaları genişletilmektedir. Üstelik tüm kıyıların kullanımının, yurttaşların Anayasal bir hakkı olduğu 43.cü maddede belirtilmişken. Yani Devlet ve alt kurumları, kendi hüküm ve tasarrufu altında olan kıyıların kullanım hakkını vatandaşının elinden alıp, daha çok para kazanmak için gasp eden bu hakim anlayışa dur dememekte, hatta bir takım sözleşmeler, ya da ecrimisil denilen garabet güya cezalarla işlerini kolaylaştırmaktadır.”

“Yarımadamızın pek çok kıyı bölgesinde, hiçbir yasal dayanak barındırmaksızın kıyı işgalleri yaşanmakta, halk plajları işletmeci firmalarca kendi alanlarına katılmakta, betonlar, iskeleler hoyratça inşa edilmektedir” diyerek açıklamasına devam eden Erko, açıklamasına şöyle devam etti:

“Bizler Anayasadan aldığımız gücün elimizden alınmasına sessiz kalamayız, kalmamalıyız, kalmayacağız. Bodrum’da sezonda para kazanmak için bulunan işletme sahipleri ve maalesef onların emrinde çalışan emekçi kesim, halkı hakir görmekte, 2. sınıf vatandaş muamelesi yapmaktadır. Pis, rengi kaçmış, kırık-dökük plastik şezlonglarla kaplı sözde kiralanmış alanlara vatandaş sokulmamakta, çalışanlarla kavgalara varan itiş-kakışlar yaşanmakta, kentin asıl sahipleri huzursuz edilmekte, hatta korkutulmaktadır. Öyle ki, vatandaş ve balıkçılara ait bağlı sandalların bile zarara uğratıldığını duymakta, görmekteyiz.”

Kent Konseyi Ekoloji Komisyonu sözcüsü Çiğdem Erko, açıklamasını şöyle sonlandırdı:

“Bugün Turgutreis’deyiz, yarın bir başka beldede olabiliriz, olacağız. Denizden ve kumsaldan bedelsiz yaralanmak hakkımızdır ve bu hakkımızı da, gasp edilmeye çalışan diğer tüm haklarımızı da korumaya kararlıyız. Onlar yasaları ayaklar altına alsalar da biz yasalara saygılıyız. Her şeye rağmen, bu çerçevede davranacak, ancak sokakta, kıyıda, otel önünde, plajda bu işgallere ve gasplara karşı haykıracak, yapanları da kamuoyuna deşifre edeceğiz. Bizler demokratik haklarımızdan asla vazgeçmeyecek, hukukun yeniden tesisi için, eşit adil, paylaşılabilir düzen için, toplumsal alanlarımızı korumak için, tüm yurttaşlarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu olayların sorumlularına, yetkili makamlara ve kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

BU ARKADAŞLAR YANLIŞ YOLDALAR, TURİZME BALTA VURUYORLAR

Otel yetkilisi olduğu öğrenilen bir kişi ise yaptığı açıklamada çevreci bir turizm kuruluşu olduklarını, sahilden ve denizden faydalanmak isteyen tüm yurttaşların yararlanabildiğini, ancak burada bulunanların halka yanlış bilgi verdiklerini savundu. Otel yetkilisi şunları dile getirdi:

“Bu arkadaşlarla hukuksal anlamda her konuda beraberim. Sağ olsunlar ben de onlarla beraberim ama yanlış yerdeler. Bu plaj halkın plajıdır. Sabah erkenden kimsenin olmadığı saatte buraya geliyorlar, ‘Buraya kimseyi koymuyorlar’ diyorlar. Şimdi insanlar güvenle denize giriyorlar. Biz buraya sahip çıktık, yetkili mercilerle güvenlik alanı oluşturduk. Biz bunlarla birlikte hareket ediyoruz. Burası halka kapalı olsaydı, bu 100 kişi denize girmezdi. Bizim bütün belgelerimiz, her şeyimiz var. Turgutreis su bulamazken eğer bir suyu yer altı sularından alsaydık, siz su bulamazdınız. Biz denizden su üretiyoruz ve çevre belgesi almış bir tesisiz. Yaptıkları açıklama tamamen yanlış bilgilerle doludur. Tamamen asılsızdır. Ekonomik anlamda en çok ihtiyacımız olan bir dönemde yatırımcılar buralara yatırımlar yapıyor. Birkaç kişinin teknesi buraya bağlanamıyor diye yasal olmayan bir şekilde, bunları haksız yere kamuoyu oluşturmak için geliyorlar. Bu arkadaşlar yanlış yoldalar, turizme balta vuruyorlar. Bütün turizm örgütleri bir olacağız, biz de haklarımızı alacağız. Bununla ilgili gelsinler, bizim kapımız açık ama millete yanlış bilgi vermesinler” dedi.

Eylemde yaşanan tartışmalar sonrası çevreciler ve otel görevlileri birbirlerinden şikayetçi olmak için Turgutreis Jandarma Karakolu’na giderken, burada şikayetlerinden vazgeçtikleri öğrenildi.