ÜRETİCİ PAZARI’NDA SABUN YAPTILAR
Bodrum Tohum Derneği tarafından her Çarşamba kurulan Üretici Pazarı’nda “Soğuk yöntem...
Bodrum Tohum Derneği tarafından her Çarşamba kurulan Üretici Pazarı’nda “Soğuk yöntem sabun ve ev yapımı deterjan” atölyesi gerçekleştirildi. Etkinlikte endüstriyel sabun yerine evde yapılan sabunun kullanılması gerektiği vurgulandı.
Bugün sabah saatlerinde Üretici Pazarı’nın ortasına kurulan tezgahta Bade Okçuoğlu ve Emre Can isimli iki genç, kostik, zeytinyağı ve su kullanarak sabun ve deterjan yaptı. Beraberindeki getirdikleri kara tahta üzerinde matematiksel hesaplamalarla atölye çalışmasını gerçekleştiren gençleri, pazara gelen vatandaşlar da ilgiyle izledi.
Atölye çalışması sırasında Kent Haber’in sorularını yanıtlayan Bade Okçuoğlu, evde sabun yapmanın çok kolay olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ekolojiye çok kafa yoruyoruz, zehirsizleşme ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla evde sabun, deterjan ve kozmetik ürünleri yapma işine bu şekilde başladık. Bugün de soğuk yöntem sabun yapmayı öğreneceğiz. Evde kolayca, belli malzemeleri bir araya getirerek sabun yapmak ve kişisel temizliğimizi evdeki ürünlerle sağlamak mümkün.”
Sabun yapım sürecinin aşamalarından da bahseden Okçuğlu, şu bilgileri verdi:
“Sabunlaşma sürecinde ekstra ısıl işlem verilmeden kostik ve suyun reaksiyona sokulması ile ortaya çıkan ısıyı değerlendirerek gerçekleştirilen bir sabun yapma yöntemidir. Dolayısıyla her sabunlaşma sürecinde olduğu gibi kostik bir madde ve yağa ihtiyaç duyarız. Kül suyu da kostik bir maddedir, sodyum hidroksit de kostik bir maddedir. Ne kullandığını fark etmez. Ama soğuk için saf kostik olan sodyum hidroksit kullanırız. Bunlar gramı gramına ölçerek bir araya getiririz. Ortaya sabun ve gliserin maddeleri çıkar. 4-6 hafta bekleme süresi sonunda da yağlı, gliserini bol, cildi kurutmayan sabunlar elde ederiz.”
Evde yapılan sabunun endüstriyel sabundan farkına da değinen Bade Okçuoğlu, endüstriyel sabunun insan vücudu ve doğa için oldukça zararlı olduğunu savunarak sözlerini şöyle noktaladı:
“Bana kalırsa endüstriyel sabun kullanmayın, kullandırtmayın. Kendi sabununuzu alın ya da bu şekilde yapılmış sabunlar alın. Çünkü endüstriyel sabunda hem içinde en faydalı madde olan ve nemliliği ve kayganlığı sağlayan gliserin pahalı bir madde olduğundan dolayı içinden alınıyor hem de içeriğine bir sürü katkı maddesi, zirai ilaç ve parfüm denen bir kimyasal madde kullanılıyor. Doğal sabun kokmaz ya da esans yağı koyduğunuz kadar kokar. Makbulü de budur. Parfümlü bir şekilde kokuyorsa da bilin ki bir sürü kimyasalı vücudunuza alıyorsunuz. Dolayısıyla doğal sabun tamamen biyo-çözünürdür. Ne vücudunuzda ne de doğada hiçbir iz bırakmaz ve yok olur. En sağlıklı temizleyicidir, o yüzden evde doğal sabun yapmak çok kıymetli. Vaktiniz yoksa da bunu yapan birilerini destekleyip bu sabunların sürdürülmesini sağlayabilirsiniz.”
Pazaryerinde pişirilen doğal tarhana çorbası da katılımcılara ikram edildi.
Bugün sabah saatlerinde Üretici Pazarı’nın ortasına kurulan tezgahta Bade Okçuoğlu ve Emre Can isimli iki genç, kostik, zeytinyağı ve su kullanarak sabun ve deterjan yaptı. Beraberindeki getirdikleri kara tahta üzerinde matematiksel hesaplamalarla atölye çalışmasını gerçekleştiren gençleri, pazara gelen vatandaşlar da ilgiyle izledi.
Atölye çalışması sırasında Kent Haber’in sorularını yanıtlayan Bade Okçuoğlu, evde sabun yapmanın çok kolay olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ekolojiye çok kafa yoruyoruz, zehirsizleşme ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla evde sabun, deterjan ve kozmetik ürünleri yapma işine bu şekilde başladık. Bugün de soğuk yöntem sabun yapmayı öğreneceğiz. Evde kolayca, belli malzemeleri bir araya getirerek sabun yapmak ve kişisel temizliğimizi evdeki ürünlerle sağlamak mümkün.”
Sabun yapım sürecinin aşamalarından da bahseden Okçuğlu, şu bilgileri verdi:
“Sabunlaşma sürecinde ekstra ısıl işlem verilmeden kostik ve suyun reaksiyona sokulması ile ortaya çıkan ısıyı değerlendirerek gerçekleştirilen bir sabun yapma yöntemidir. Dolayısıyla her sabunlaşma sürecinde olduğu gibi kostik bir madde ve yağa ihtiyaç duyarız. Kül suyu da kostik bir maddedir, sodyum hidroksit de kostik bir maddedir. Ne kullandığını fark etmez. Ama soğuk için saf kostik olan sodyum hidroksit kullanırız. Bunlar gramı gramına ölçerek bir araya getiririz. Ortaya sabun ve gliserin maddeleri çıkar. 4-6 hafta bekleme süresi sonunda da yağlı, gliserini bol, cildi kurutmayan sabunlar elde ederiz.”
Evde yapılan sabunun endüstriyel sabundan farkına da değinen Bade Okçuoğlu, endüstriyel sabunun insan vücudu ve doğa için oldukça zararlı olduğunu savunarak sözlerini şöyle noktaladı:
“Bana kalırsa endüstriyel sabun kullanmayın, kullandırtmayın. Kendi sabununuzu alın ya da bu şekilde yapılmış sabunlar alın. Çünkü endüstriyel sabunda hem içinde en faydalı madde olan ve nemliliği ve kayganlığı sağlayan gliserin pahalı bir madde olduğundan dolayı içinden alınıyor hem de içeriğine bir sürü katkı maddesi, zirai ilaç ve parfüm denen bir kimyasal madde kullanılıyor. Doğal sabun kokmaz ya da esans yağı koyduğunuz kadar kokar. Makbulü de budur. Parfümlü bir şekilde kokuyorsa da bilin ki bir sürü kimyasalı vücudunuza alıyorsunuz. Dolayısıyla doğal sabun tamamen biyo-çözünürdür. Ne vücudunuzda ne de doğada hiçbir iz bırakmaz ve yok olur. En sağlıklı temizleyicidir, o yüzden evde doğal sabun yapmak çok kıymetli. Vaktiniz yoksa da bunu yapan birilerini destekleyip bu sabunların sürdürülmesini sağlayabilirsiniz.”
Pazaryerinde pişirilen doğal tarhana çorbası da katılımcılara ikram edildi.
