Yanan Alanların Takipçisi Olunacak

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Kent Haber’e yaptığı açıklamada yanan alanların yeniden ağaçlandırılmasının takipçisi olacaklarını söyledi.

Yanan Alanların Takipçisi Olunacak

TMMOB Yönetim Kurulu, Oda Başkanlık ve İKK Sekreterlerinden oluşan TMMOB Heyeti, Muğla ve çevresinde gerçekleşen yangın felaketi ile ilgili Bodrum ve Milas’ta bir dizi etkinlik ve ziyarette bulunuyor. 

Heyetle birlikte Bodrum’a gelen TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Kent Haber’e yaptığı açıklamada “Geçen ay yaşanan yangın felaketinden dolayı Bodrum’a geçmiş olsun dileklerimizi sunmak, dayanışma duygularımızı ifade etmek için geldik. TMMOB 600 bin üyesi ve 24 odasıyla Türkiye’nin en büyük meslek kuruluşlarından birisi. Görevimiz mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı meslek disiplinlerinin bilgi birikimini bu ülkenin kalkınması, sanayileşmesi, madenlerimizin, ormanlarımızın, zirai alanlarımızın verimli bir şekilde değerlendirilmesi, enerjinin üretilmesi, yapılaşmanın fen kurallarına uygun olarak gibi hayatın hemen her alanında uğraş veren bir meslek disipliniyiz.” dedi.

TMMOB olarak yanan alanların tekrar orman vasfına kavuşturulmasının takipçisi olacaklarını sözlerine ekleyen Koramaz, “Yanan alanların tekrar ormanlaştırılması hepimizin ortak sorumluluğu. Her yangın sonrası buralarla ilgili endişelerimiz var. Kaybedilen alanların başka amaçlar için kullanıldığını, yapılaşmaya açıldığını, madenciliğe ayrıldığını, buralara arıtma tesisleri, termik santraller gibi tesis kurulduğunu görüyoruz. Belediyemizin de bu konuda duyarlı olacağını, süreci birlikte takip etmek gerektiğini paylaştık. Biz de TMMOB olarak bu süreci çok yakından takip edeceğiz” dedi. 

“YAPILAN TAM ANLAMIYLA BİR SÖMÜRÜ FAALİYETİDİR”

Bodrum’daki ziyaretlerinin ardından Milas Akbelen’e gideceklerini dile getiren Emin Koramaz, “Ormanlarımız sadece yangınlarla yok edilmiyor. Bizzat devletin koyup büyütüp kol kanat gerdiği şirketler eliyle de yapılıyor. En yakın örneği de Akbelen. Bu ormanlarda yaşayan köylüler, orayı yaşanır hale getirmek için bir ömür verdiler. Oradaki ormanların kesilmesi aynı zamanda oradaki köylülerin hayatının da bitirilmesi demek. Bir tarihin bitirilmesi demek. Muğla ve çevresinde 3 büyük termik santral var. Bu santrallere kömür tedarik etmek için Muğla civarındaki ormanların büyük bir kısmı madenciliğe tahsis edildi. Artık maden firmaları bırakınız ormanları köylülerin bahçelerine kadar dayandı. Buralarda 12’ye yakı yerleşim yeri tamamen boşaltıldı. Ormanlar yetmedi, köyleri teslim almaya çalışıyorlar. Bu madencilik faaliyeti sonrası yerin altındaki zenginliği aldıktan sonra geriye tamamen harap olmuş, kirletilmiş, çoraklaşmış bir toprak bırakıyor. Bu aslında gerçek anlamda bir madencilik üretimi faaliyeti değildir, bu yapılan tam anlamıyla bir sömürü faaliyetidir. Bu tür madencilik faaliyetine karşı çıkmak gerekir. İkizköylüler direniyor. Aslında İkizköylüler’in direnişi hepimizin direnişi. Onlar ormanlarına, yaşam alanlarına sahip çıkıyorlar. Onların bu direnişinin her safhasında da TMMOB olarak yanlarında olacağız.” şeklinde konuştu.