YAYLA'DA YÖRÜK ŞENLİĞİ
Muğla ve ilçelerinde yaşayan Yörükler, atalarından kendilerine miras kalan kültürlerini...
Muğla ve ilçelerinde yaşayan Yörükler, atalarından kendilerine miras kalan kültürlerini yaşatmak için yoğun bir mücadele veriyor. Kışı Ege ve Akdeniz sahillerinde geçiren Yörüklerin ilkbahar mevsimiyle başlayan zorlu yolculukları devam ediyor.
Göçerlerin son temsilcileri olan bu insanlar at, deve, koyun, eşek ve keçileriyle ovalardan yaylalara, yaylalardan sahillere göçerek geleneklerini sürdürürken, Yörüklerin yaşatmaya çalıştıkları kültürleri ile yerli ve yabancı araştırmacıların da ilgi odağı oluyor. Yörüklerin göç yolculuğu, bölgelere göre değişse de ortalama 45 gün sürüyor. Yörüklerin bir kısmı kar düşene kadar yaylalarda kalıyor.
Yörüklerin bu zorlu yolculukları sürerken, Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Boğalar köyü yaylasında bir Yörük Türkmen Kültür Şenliği düzenlendi. Şenliğe katılan, Ak Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa, şenlik alanındaki çadırına Gazze’de yaşanan vahşeti protesto amacıyla Filistin bayrağı astı. Milletvekili Boğa, Yörük şenliklerinde Gazze’yi de unutmadıklarını göstermek için Filistin puşisi ve bayrağıyla şenliğe katıldıklarını anlatarak, şunları söyledi:
“Yörükler burada Gazze’yi yaşıyor yaşatmaya çalışıyor biraz sonraki etkinliklerde de şiirler, folklör gösterilerinde de Gazze’de yaşananları işlemeye çalışacağız. Ülkemizde yaşayan Yörüklere Gazze’de yaşananları biz tanıtmış olacağız. Son dönemde dünyada Osmanlı imparatorluğu gibi bir devlet olsaydı bugün Gazze’de bu acılar yaşanmazdı. Irak’ta Müslümanlar birbirlerini katletmezdi. Suriye’de Müslümanlar birbirlerini katletmezdi. Biz ülke olarak ve Yörükler olarak Türkler olarak, Türkmenler olarak iri diri canlı ve birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor” diye ifade etti.
Şenliğe katılan Muğla Valisi Hakan Güvençer ise Yörük deyince insanın aklına davar sürüleri, kıl çadırlar ve develer ile sürekli göçün geldiğine işaret ederek, "Beraberinde süt, peynir, yoğurt ve süt ürünleri geliyor. Modern hayat bunların büyük bir bölümünü günlük hayatımızdan kaldırdı ama Yörüklük sadece bizim zannettiğimiz gibi kıl çadırlar, develer, davarlar değil aynı zamanda bir ruh. Yörüklülüğü oluşturan fiziki unsurlar ortadan kalkmış olsada o binlerce yıldır süre gelen Yörük kültürü ve Yörük geleneğinin ruhu yaşıyor demek” dedi.
Muğla’nın dört bir köşesine Yörük kültürünün sızmış olduğuna işaret eden Vali Güvençer, şöyle konuştu:
“Yörük kültürü bu manada hem bu bölgede yaşayan insanlara hizmet etmekle sorumlu olan yönetimlerin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu insanların bu kültürü ayakta tutmak için gösterdikleri çabaya pek çok şeyden daha fazla önem ve destek vererek yanında olmaları gerekiyor”
Şenliğe katılan isimlerden biride 3 yıldır Türkiye’de yaşayan bir Almandı.Türkiye hayranı olduğunu anlatan Alman vatandaşı Aliya, 1 yıl Muğla kent merkezinde yaşadığını anlatarak, “Geçen yıl Fethiye’ye taşındım. Türk insanı çok sıcakkanlı. Fethiyelileri çok seviyorum. Türkiye’de Türk kültürünü öğreniyorum. Bu kapsamda, kilim dokumayı öğrendim. Boş zamanlarımda Türkçe kitaplar okuyorum. Avrupalılardan ve yabancılardan uzak duruyorum. Dostlarımın büyük bir bölümünü Türkler oluşturuyor” diye kaydetti.
Şenliğe Türkiye’nin farklı kentlerinden yaklaşık 30 bin kişi katıldı. Yörük Türkmen Kültür Şenliği kapsamında unutulmaya yüz tutan geleneksel “Yörük Göçü” ve “Gelin Alma” geleneği de canlandırıldı.
Yaklaşık 100 kadın, çocuk ve erkek tarafından canlandırılan göç sırasında, ovaya kurulan çadır, yaylaya göç kararının alınmasının ardından söküldü ve develere yüklendi. Seki Yaylalarına göç eden aileler, keçi, koyun, at, deve ve eşekleriyle yaptıkları yolculuğun ardından Yörük Kültür Şenliği’nin yapıldığı bölgeye ulaştı. Şenlik kapsamında “Gelin Alma”yı da canlandıran Yörükler, “gelin alma, kına merasimi, çeyiz gönderme ve gelin alayı karşılama” ile izleyicilerin beğenisini kazandı.
Bu arada yaylanın farklı noktalarına Yörük çadırları kurulurken, çadırlarda bağlama eşliğinde türküler söylendi. Şenliğe katılanlar, gönüllerince eğlendiler. Kurulan kıl çadırlarda çarık yapımı ve çömlek yapımı da ziyaretçilere gösterildi.
Göçerlerin son temsilcileri olan bu insanlar at, deve, koyun, eşek ve keçileriyle ovalardan yaylalara, yaylalardan sahillere göçerek geleneklerini sürdürürken, Yörüklerin yaşatmaya çalıştıkları kültürleri ile yerli ve yabancı araştırmacıların da ilgi odağı oluyor. Yörüklerin göç yolculuğu, bölgelere göre değişse de ortalama 45 gün sürüyor. Yörüklerin bir kısmı kar düşene kadar yaylalarda kalıyor.
Yörüklerin bu zorlu yolculukları sürerken, Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Boğalar köyü yaylasında bir Yörük Türkmen Kültür Şenliği düzenlendi. Şenliğe katılan, Ak Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa, şenlik alanındaki çadırına Gazze’de yaşanan vahşeti protesto amacıyla Filistin bayrağı astı. Milletvekili Boğa, Yörük şenliklerinde Gazze’yi de unutmadıklarını göstermek için Filistin puşisi ve bayrağıyla şenliğe katıldıklarını anlatarak, şunları söyledi:
“Yörükler burada Gazze’yi yaşıyor yaşatmaya çalışıyor biraz sonraki etkinliklerde de şiirler, folklör gösterilerinde de Gazze’de yaşananları işlemeye çalışacağız. Ülkemizde yaşayan Yörüklere Gazze’de yaşananları biz tanıtmış olacağız. Son dönemde dünyada Osmanlı imparatorluğu gibi bir devlet olsaydı bugün Gazze’de bu acılar yaşanmazdı. Irak’ta Müslümanlar birbirlerini katletmezdi. Suriye’de Müslümanlar birbirlerini katletmezdi. Biz ülke olarak ve Yörükler olarak Türkler olarak, Türkmenler olarak iri diri canlı ve birlik beraberlik içinde olmamız gerekiyor” diye ifade etti.
Şenliğe katılan Muğla Valisi Hakan Güvençer ise Yörük deyince insanın aklına davar sürüleri, kıl çadırlar ve develer ile sürekli göçün geldiğine işaret ederek, "Beraberinde süt, peynir, yoğurt ve süt ürünleri geliyor. Modern hayat bunların büyük bir bölümünü günlük hayatımızdan kaldırdı ama Yörüklük sadece bizim zannettiğimiz gibi kıl çadırlar, develer, davarlar değil aynı zamanda bir ruh. Yörüklülüğü oluşturan fiziki unsurlar ortadan kalkmış olsada o binlerce yıldır süre gelen Yörük kültürü ve Yörük geleneğinin ruhu yaşıyor demek” dedi.
Muğla’nın dört bir köşesine Yörük kültürünün sızmış olduğuna işaret eden Vali Güvençer, şöyle konuştu:
“Yörük kültürü bu manada hem bu bölgede yaşayan insanlara hizmet etmekle sorumlu olan yönetimlerin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu insanların bu kültürü ayakta tutmak için gösterdikleri çabaya pek çok şeyden daha fazla önem ve destek vererek yanında olmaları gerekiyor”
Şenliğe katılan isimlerden biride 3 yıldır Türkiye’de yaşayan bir Almandı.Türkiye hayranı olduğunu anlatan Alman vatandaşı Aliya, 1 yıl Muğla kent merkezinde yaşadığını anlatarak, “Geçen yıl Fethiye’ye taşındım. Türk insanı çok sıcakkanlı. Fethiyelileri çok seviyorum. Türkiye’de Türk kültürünü öğreniyorum. Bu kapsamda, kilim dokumayı öğrendim. Boş zamanlarımda Türkçe kitaplar okuyorum. Avrupalılardan ve yabancılardan uzak duruyorum. Dostlarımın büyük bir bölümünü Türkler oluşturuyor” diye kaydetti.
Şenliğe Türkiye’nin farklı kentlerinden yaklaşık 30 bin kişi katıldı. Yörük Türkmen Kültür Şenliği kapsamında unutulmaya yüz tutan geleneksel “Yörük Göçü” ve “Gelin Alma” geleneği de canlandırıldı.
Yaklaşık 100 kadın, çocuk ve erkek tarafından canlandırılan göç sırasında, ovaya kurulan çadır, yaylaya göç kararının alınmasının ardından söküldü ve develere yüklendi. Seki Yaylalarına göç eden aileler, keçi, koyun, at, deve ve eşekleriyle yaptıkları yolculuğun ardından Yörük Kültür Şenliği’nin yapıldığı bölgeye ulaştı. Şenlik kapsamında “Gelin Alma”yı da canlandıran Yörükler, “gelin alma, kına merasimi, çeyiz gönderme ve gelin alayı karşılama” ile izleyicilerin beğenisini kazandı.
Bu arada yaylanın farklı noktalarına Yörük çadırları kurulurken, çadırlarda bağlama eşliğinde türküler söylendi. Şenliğe katılanlar, gönüllerince eğlendiler. Kurulan kıl çadırlarda çarık yapımı ve çömlek yapımı da ziyaretçilere gösterildi.
