YAZ AYLARINDA GIDA ZEHİRLENMESİNE DİKKAT!
Uzmanlar özellikle yaz aylarında artış gösteren gıda zehirlenmeleri konusunda vatandaşları...
Uzmanlar özellikle yaz aylarında artış gösteren gıda zehirlenmeleri konusunda vatandaşları uyardı.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Alp Mustafa Günay, mide ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olan gıda zehirlenmesinin nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında açıklamalar yaptı.
Bodrum Clinic International Tıp Merkezi hekimlerinden Uzman Dr. Alp Mustafa Günay, Kent Haber’e yaptığı açıklamada, mide bağırsak enfeksiyonlarının sıklıkla uygun hijyen koşullarda saklanmamış gıdalardan köken aldığını belirterek şunları dile getirdi:
“Mide bağırsak enfeksiyonları yaz aylarında çok gezen insanların, özellikle turistlerin sık karşılaştığı bir problemdir. Genellikle gıda kökenli olmaktadır. Çoğunlukla gıdanın uygun hijyen koşullarda saklanıp müşterilere sunulmaması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Gıdadaki virütik ya da bakteriyel nedenlere bağlı olarak hastalarda bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş gibi şikayetler olmaktadır. Bununla birlikte bahse konu şikayetlere bağlı olarak sıvı kaybı nedeniyle sıvı elektrolit denge bozuklukları olmaktadır” dedi.
Enfeksiyonun şüpheli gıda yendikten 6 ay sonra bile ortaya çıkabildiğinin altını çizen Günay, “Hasta şüpheli gıda yedikten sonra bir gün ile 6 ay içerisinde gerçekleşebilir. Yani bir gıdayı hemen yedikten sonra da olabilir, haftalar aylar içerisinde de olabilmektedir. Bu aldığınız patojenin kuluçka süresine dayanmaktadır. Hastada bulantı, kusma, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, sulu ya da kanlı ishal olabilmekte. Bunun komplikasyonu olarak da sıvı kaybının belirtileri, yani bayılmaya kadar giden veya hastaneye başvurmaya kadar giden sıvı elektrolit denge bozuklukları görülmektedir” dedi.
Mide bağırsak enfeksiyonlarının tedavisi hakkında da bilgiler aktaran Dr. Alp Mustafa Günay, “Tedavisinde öncelikle hastanın yakınmalarının giderilmesi, sıvı kaybının kapatılması çok önemlidir. Bu gibi vakalarda hastaneye başvuranlarda uygun testler yapıldıktan sonra eğer bir antibiyotik ihtiyacı varsa antibiyotik de kullanılmaktadır. Fakat vakaların neredeyse yüzde 80-90’nında sadece yakınmaların giderilmesi, sıvı kaybının önlenmesi yeterli olmaktadır” diye konuştu.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Alp Mustafa Günay, mide ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olan gıda zehirlenmesinin nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında açıklamalar yaptı.
Bodrum Clinic International Tıp Merkezi hekimlerinden Uzman Dr. Alp Mustafa Günay, Kent Haber’e yaptığı açıklamada, mide bağırsak enfeksiyonlarının sıklıkla uygun hijyen koşullarda saklanmamış gıdalardan köken aldığını belirterek şunları dile getirdi:
“Mide bağırsak enfeksiyonları yaz aylarında çok gezen insanların, özellikle turistlerin sık karşılaştığı bir problemdir. Genellikle gıda kökenli olmaktadır. Çoğunlukla gıdanın uygun hijyen koşullarda saklanıp müşterilere sunulmaması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Gıdadaki virütik ya da bakteriyel nedenlere bağlı olarak hastalarda bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş gibi şikayetler olmaktadır. Bununla birlikte bahse konu şikayetlere bağlı olarak sıvı kaybı nedeniyle sıvı elektrolit denge bozuklukları olmaktadır” dedi.
Enfeksiyonun şüpheli gıda yendikten 6 ay sonra bile ortaya çıkabildiğinin altını çizen Günay, “Hasta şüpheli gıda yedikten sonra bir gün ile 6 ay içerisinde gerçekleşebilir. Yani bir gıdayı hemen yedikten sonra da olabilir, haftalar aylar içerisinde de olabilmektedir. Bu aldığınız patojenin kuluçka süresine dayanmaktadır. Hastada bulantı, kusma, karın ağrısı, gaz, şişkinlik, sulu ya da kanlı ishal olabilmekte. Bunun komplikasyonu olarak da sıvı kaybının belirtileri, yani bayılmaya kadar giden veya hastaneye başvurmaya kadar giden sıvı elektrolit denge bozuklukları görülmektedir” dedi.
Mide bağırsak enfeksiyonlarının tedavisi hakkında da bilgiler aktaran Dr. Alp Mustafa Günay, “Tedavisinde öncelikle hastanın yakınmalarının giderilmesi, sıvı kaybının kapatılması çok önemlidir. Bu gibi vakalarda hastaneye başvuranlarda uygun testler yapıldıktan sonra eğer bir antibiyotik ihtiyacı varsa antibiyotik de kullanılmaktadır. Fakat vakaların neredeyse yüzde 80-90’nında sadece yakınmaların giderilmesi, sıvı kaybının önlenmesi yeterli olmaktadır” diye konuştu.
