YENİ MÜFREDATA TEPKİ GÖSTERDİLER
Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), bir basın açıklaması ile yeni müfredata...
Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), bir basın açıklaması ile yeni müfredata tepki gösterdi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı gibi kurumların biraraya gelerek oluşturduğu LABEP, yeni müfredata basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Yeni müfredatla laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığını savunarak “Ders kitaplarının Atatürk, bilimsel gerçekler ve evrensel değerlerle donatılmasını istiyoruz" dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şube Başkanı Meral Saraçbaşı, Kent Haber’e konu ile yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Son zamanlarda laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığın ve bunun okul müfredatlarına yerleşik bir hale getirildiğini gördüğümüz için, bir grup laik ve bilimsel eğitimden yana kurumla bir araya geldik. ÇYDD sekreteryası ve yürütme kurulu da önemli görevler üstlendi. Bu kurumlar içerisinde Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Kadın Araştırmaları Derneği, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş gibi kurumların yanında bütün bu çalışmalarımıza katılımcı bir sürü kurumlar var. Laik ve bilimsel eğitimden yana bir sürü kurum destekliyor. 18 Eylül tarihinde okullar açılacak ama bizler gerçekten kaygılıyız. Çünkü laiklik ve bilimsellikten uzak bir eğitim çocuklarımızı ileriye değil, Avrupa ve Dünya standartlarının altına düşürecek. Bundan dolayı kaygılıyız. Ülkede birbirine karşı sevgisizliğin çoğaltılacağından kaygılıyız. O nedenle hem Milli Eğitime hem de tüm Türkiye’ye Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu’nun bir mesajı var.”
Ardından basın açıklamasını okuyan Saraçbaşı şu ifadeleri kullandı:
“Böyle Eğitim Olmaz. 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılına eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, veliler ve sade yurttaşlar olarak düş kırıklıkları, kaygı ve isyan duyguları ile giriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dindar bir yeni nesil projesi ile uyum içindeki ‘yeni’ müfredat (ders) programlarını reddediyoruz. Bilim yerine inancın konulmaya çalışılmasına; laik Cumhuriyet rejiminin ruhuna ters düşen biat kültürünün yaygınlaştırılmasına; Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerinin dinci vakıf, tarikat ve cemaatlere devredilmesine ‘hayır!’ diyoruz. Demokrasinin güvencelerinden biri olan ve anayasal koruma altında bulunan Öğretim Birliği Yasası’nın yok edilmesini, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği açısından çok tehlikeli buluyoruz. Başarılı okullarımızın ‘Proje Okul’ adı altında, başarıları gölgeli imam hatip okullarına dönüştürülmelerini istemiyoruz.4+4+4 kesintili sistemin yanlışlığını, çöküşünü ve verdiği hasarı gördüğümüz için, ivedi olarak 12 yıllık zorunlu kesintisiz eğitime geçilmesini talep ediyoruz. Anadolu Öğretmen Liselerinin kapatılmalarını ve öğretmenlerimize yaşatılan inanılmaz değerbilmezliği aymazlık olarak niteliyoruz.Dini ağırlıklı seçmeli derslerin bütün okullarda ve sınıflarda okutulmasına, ayrıca Kuran kurslarındaki eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasına razı olmuyoruz.Ders kitaplarının Atatürk, bilimsel gerçekler ve evrensel değerlerle donatılmasını istiyoruz.Milli Eğitim Bakanlığı’nın içine düştüğü ve ülkemizi de soktuğu bu çıkmaz sokaktan bir an önce çıkmasını diliyor, bunun için de eğitim sorunlarını çözme işinin gerçek eğitimcilere bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı gibi kurumların biraraya gelerek oluşturduğu LABEP, yeni müfredata basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Yeni müfredatla laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığını savunarak “Ders kitaplarının Atatürk, bilimsel gerçekler ve evrensel değerlerle donatılmasını istiyoruz" dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şube Başkanı Meral Saraçbaşı, Kent Haber’e konu ile yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Son zamanlarda laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığın ve bunun okul müfredatlarına yerleşik bir hale getirildiğini gördüğümüz için, bir grup laik ve bilimsel eğitimden yana kurumla bir araya geldik. ÇYDD sekreteryası ve yürütme kurulu da önemli görevler üstlendi. Bu kurumlar içerisinde Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Kadın Araştırmaları Derneği, Eğitim-Sen ve Eğitim-İş gibi kurumların yanında bütün bu çalışmalarımıza katılımcı bir sürü kurumlar var. Laik ve bilimsel eğitimden yana bir sürü kurum destekliyor. 18 Eylül tarihinde okullar açılacak ama bizler gerçekten kaygılıyız. Çünkü laiklik ve bilimsellikten uzak bir eğitim çocuklarımızı ileriye değil, Avrupa ve Dünya standartlarının altına düşürecek. Bundan dolayı kaygılıyız. Ülkede birbirine karşı sevgisizliğin çoğaltılacağından kaygılıyız. O nedenle hem Milli Eğitime hem de tüm Türkiye’ye Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu’nun bir mesajı var.”
Ardından basın açıklamasını okuyan Saraçbaşı şu ifadeleri kullandı:
“Böyle Eğitim Olmaz. 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılına eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, veliler ve sade yurttaşlar olarak düş kırıklıkları, kaygı ve isyan duyguları ile giriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dindar bir yeni nesil projesi ile uyum içindeki ‘yeni’ müfredat (ders) programlarını reddediyoruz. Bilim yerine inancın konulmaya çalışılmasına; laik Cumhuriyet rejiminin ruhuna ters düşen biat kültürünün yaygınlaştırılmasına; Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerinin dinci vakıf, tarikat ve cemaatlere devredilmesine ‘hayır!’ diyoruz. Demokrasinin güvencelerinden biri olan ve anayasal koruma altında bulunan Öğretim Birliği Yasası’nın yok edilmesini, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği açısından çok tehlikeli buluyoruz. Başarılı okullarımızın ‘Proje Okul’ adı altında, başarıları gölgeli imam hatip okullarına dönüştürülmelerini istemiyoruz.4+4+4 kesintili sistemin yanlışlığını, çöküşünü ve verdiği hasarı gördüğümüz için, ivedi olarak 12 yıllık zorunlu kesintisiz eğitime geçilmesini talep ediyoruz. Anadolu Öğretmen Liselerinin kapatılmalarını ve öğretmenlerimize yaşatılan inanılmaz değerbilmezliği aymazlık olarak niteliyoruz.Dini ağırlıklı seçmeli derslerin bütün okullarda ve sınıflarda okutulmasına, ayrıca Kuran kurslarındaki eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınmasına razı olmuyoruz.Ders kitaplarının Atatürk, bilimsel gerçekler ve evrensel değerlerle donatılmasını istiyoruz.Milli Eğitim Bakanlığı’nın içine düştüğü ve ülkemizi de soktuğu bu çıkmaz sokaktan bir an önce çıkmasını diliyor, bunun için de eğitim sorunlarını çözme işinin gerçek eğitimcilere bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.
