YÜKSEK TEKNOLOJİ TIPTA ÇIĞIR AÇIYOR

Radyoloji Uzmanı Dr. Erdal Aras, radyoloji tetkikleri hakkında detaylı bilgiler...

YÜKSEK TEKNOLOJİ TIPTA ÇIĞIR AÇIYOR
Radyoloji Uzmanı Dr. Erdal Aras, radyoloji tetkikleri hakkında detaylı bilgiler verdi. Aras, özellikle tüm vücuttaki kanseri taramada kullanılan Pozitron Emisyon Tomografisi(PET)’nin bir teknoloji harikası olduğundan bahsetti.

Bodrum Clinic International Tıp Merkezi hekimlerinden Radyoloji Uzmanı Dr. Erdal Aras, sözlerinin başında teknolojinin tıbba uyarlanmasının teşhis ve tedavi açısından önemine dikkat çekerek şunları dile getirdi:

“Teknoloji dünyanın şu an en çok önem verdiği konuların başında geliyor. Teknolojinin tıbba uyarlanması teşhis ve tedavi açısından ilerlememize sebep olmaktadır. Ülke olarak sadece bunu takip etmekle yetindiğimiz için üzüntü veren tarafı bu. Radyolojinin tıptaki ana ödevi teşhistir. Şu anda ikinci bir görevi daha var; tedaviye de hizmet etmektedir. Bu da gelişimsel radyoloji dediğimiz sınıftır. Gelişimsel radyoloji, radyolojinin ikinci kolu gibi çalışmaya başlamış ve bunun için de ayrı bir eğitim gerekmektedir. Ülkemizde gelişimsel radyolojiyi verebilecek, öğretebilecek merkezler henüz çok azdır. Üniversitelerde verilmektedir, o üniversitelerde yetişen uzmanlar çoğaldıkça ülkemizdeki değişik hastaneler dağıldıkça faydalı olacakları kesindir. Teknoloji bize nasıl faydalı oluyor. Bir uyaranın,sinyalin geldiği her yerden biz faydalanabiliyoruz. En basitinden ultrason ses dalgası ile çalışan alet. Ses dalgası göndererek dönüşünü alıp, bu dönüşü bilgisayara veriyor, programda bize organın şeklini, içerisinde olan değişiklikleri göstermektedir. İlk kullanılmaya başlandığında gebeliğin başından sonuna kadar ki takiplerinde çok faydalı olmuş, daha sonra sertten yumuşak dokuya kadar bütün organların incelenmesinde faydalı olmuştur. Fakat x-ray ile çalışan cihazların dezavantajı, x ışınının aşırı kullanımında belli zararlarının olduğunun bilinmesidir. Onun için makinelerde teknoloji geliştikçe zaman ve ışın verme miktarı azaltılmakta, zararı da asgariye indirilmektedir. Ultrason veya MR dediğimiz cihazda bugün için bilinen herhangi bir zarar yoktur. Özellikle hamileler veya gelişen bir çocuğun x ışınına girmesini tavsiye etmiyoruz. Onun için de hamileler mümkün mertebe ultrason ile takip ediliyor ve hamileliğin bütün dönemleri gayet güzel öğrenilebiliyor.”

Ultrason cihazı ile tümörlerin de tespit edilebildiğini söyleyen Aras, “Ultrasonla tümörü de görebiliyoruz. Özellikle yumuşak dokunun tespitinde son derece faydalıdır. Fakat tümörün yayılım, şekli, tanısı, tomografi ve MR ile desteklenmelidir. Bir tümörden şüphelenildiği zaman arkasından çekilecek tomografi ve MR ile desteklenmelidir. Tümörün gerekirse biyopsisi alınır, gerekirse açık cerrahi ile ne olduğu anlaşılır, ona göre de tedavisine geçilir. Kötü huylu yani kanserli tümörü tespit ettiğimiz zaman ilk yapacağımız işlem, o kanserin diğer organlara atlayıp atlamadığıdır” diye konuştu.

Radyoloji Uzmanı Dr. Erdal Aras tüm vücuttaki kanseri taramada kullanılan Pozitron Emisyon Tomografisi(PET)’nin bir teknoloji harikası olduğundan bahsederek sözlerini şöyle noktaladı:

“Tüm vücutta kanser olup olmadığının tespiti de PET dediğimiz pozitron emisyon tomografisi ile yapılır. PET cihazı da yine teknolojinin harika bir cihazıdır. Bildiğimiz tomografi cihazı ile beraber hastaya radyoaktif madde verilir, verilen radyoaktif maddenin belli süre sonra dokulardan geçişi ve nerede daha çok kullanıldığı tespit edilir. Buradaki esas, tümör dokusunun kanlanmanın fazla olmasından dolayı daha çok radyoaktif madde tutulması olur. Cihaz bunu tespit eder, şekli ve büyüklüğü ortaya çıkarılır. Tedavi ona göre uygulanır. PET’in önemi son zamanlarda çok artmıştır. Yaklaşık 15 senedir uygulanmakta olan bir metot ve Türkiye’de de uygulanmakta. Bunu öğrenen ve kullanan doktor sayısı da artmaktadır. Fakat PET’te radyoaktif madde olduğu için her önüne gelene PET yapılmaz. Biraz da masraflı bir şeydir. Fakat şüphelenilen durumlarda PET yapılmalıdır” dedi.