Adalet Kervanından Bodrum'da Eylem

Bodrum’da bir araya gelen Adalet Kervanı isimli grup, Muğla'daki termik santrallerin kapatılması için eylem yaptı.

Adalet Kervanından Bodrum'da Eylem

Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), İklim Adaleti Koalisyonu ve Ekoloji Birliği tarafından Muğla Adalet Kervanı adlı bir grup oluşturuldu.

Muğla’da termik santrallerin kapatılması için toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla oluşturulduğu açıklanan 'Muğla Adalet Kervanı', 20 Ekim'den bu yana sırası ile; Datça, Marmaris, Akyaka, Yatağan, Milas’tan geçerek, 26 Ekim’de Bodrum'da çeşitli toplantılar düzenledi ardından İskele Meydanı'nda bir basın açıklması yaptı. 

Gümüşlük ve Bitez mahallelerinde toplantılar düzenleyen Adalet Kervanı, son olarak İskele Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. "Yargı kararına uy termik santralleri kapat" yazılı pankart açan eylemciler, "Suyumuzu termik santrallere vermeyin", "Muslukları değil termikleri kapat", "Susuz yaşanmaz" yazılı dövizler tuttular, sloganlar attılar.

Eylemciler ayrıca meydanın ortasına boş su bidonları ve kömür bıraktı. Grup adına basın açıklamasını okuyan MUÇEP Üyesi Elif Eren, şunları dile getirdi;

"Muğla'daki termik santrallerin kapatılması talebi, hukuk devleti ilkesi gereğidir. Muğla bölgesindeki Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santralleri için Aydın İdare Mahkemesi 1996 yılında kapatma kararı vermiş ve Danıştay yapılan itirazı red ederek, kapatma kararını onaylamıştır. Santrallerin, bu yargı kararlarına rağmen işletilmesi üzerine başvurulan AIHM'de 2005 yılında Türkiye mahkemelerinin verdiği kararı onaylamıştır.

Mahkeme kararlarının uygulanmasını; sağlığımız, ormanlarımız, zeytinliklerimiz, köylerimiz ve su kaynaklarımız için termik santrallerin kapatılmasını istiyoruz. Ormanlar, en önemli karbon yutak alanları olarak havamızı temizlemekle kalmaz, yağmuru çeker ve toprakta suyu tutarlar. Bu hayati önemlerine rağmen termik santrallere kömür sağlamak üzere ormanlarımız yok ediliyor. Bu yaz, Akbelen Ormanı’nda 780 dönümlük alanda ağaçlarımızı kaybettik. Mahkeme kararları uygulanmış olsa ağaçlarımız bugün dimdik ayakta olacaktı. Yine de Akbelen orman vasfını korumaktadır ve koruyabildiği sürece hepimiz için nefes, su ve yaşam kaynağı olmaya devam edecektir. Akbelen Ormanı’nda maden işletmeciliği yapılarak, yok edilecek yeraltı su yolları ve bu nedenle susuz kalacak Çamköy, Karacahisar yeraltı su rezervleri hepimizindir. Kömür için kazılmaması, su kaynaklarımızın yok edilmemesi ve kirletilmemesi için, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Akbelen mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Termik santrallar ve kömür ocakları kapatılmadığı takdirde; sadece Akbelen değil, Çamköy, Karacahisar, Turgut ve ruhsat sahası içinde kalan bütün köy, mera ve ormanlarımız yok olacak. Bölgede arkeolojik sit alanı ilan edilerek, yerinde korunması gereken zengin kültürel Dünya mirası da, santralleri işleten şirketlerin insafına bırakılarak 'kurtarma kazısı' adı altında yürütülen çalışmalar sonunda yok edildi ve edilmeye devam ediliyor. Bu kayıpları, bu topraklar hak etmiyor.

Muski Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Bodrum Yarımadası'nın yıllık su ihtiyacı 44 milyon m3. DSİ tarafından MUSKİ Genel Müdürlüğüne tahsis edilmiş yer altı ve yerüstü su kaynaklarından, yılda toplam 28 milyon m3 su temin edilerek sisteme veriliyor. Başka bir deyişle, insani amaçlı su tüketimi ihtiyacının sadece %63’ü karşılanıyor.

Ekim başı itibarı ile Bodrum’a su sağlayan iki barajın da su rezervleri tükenmiş, Bodrumlular DSİ tarafından susuzluğa mahkum edilmiştir. Ancak, bölgede bulunan 2 termik santralden sadece Yeniköy Termik santraline yılda yaklaşık 14 milyon m3 su tahsis edilmiştir. Kemerköy termik santralinin su ihtiyacının bir kısmı, yine Milas Dereköy yeraltı suyu varlıklarından tahsis ediliyor. Bir kısmı da, denizden çekiliyor. Kemerköy’e tatlı su kaynaklarından ne kadar su tahsisi yapıldığı bilinmiyor.

Bodrum halkı olarak DSİ’ye soruyoruz: Bölgedeki tatlı su varlıklarından, toplam ne kadar su Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine verilmektedir? YK Enerji bu su tahsisleri karşılığında DSİ’ye ödeme yapmakta mıdır? Milas’taki barajlarda su tükendiğine göre termik santrallere bundan sonra herhangi bir kaynaktan su tahsisi yapılacak mıdır? Eğer yapılacaksa hangi kaynaklardan ve ne koşullarda yapılacaktır?

Adalet Kervanı 28 Ekim Cumartesi günü Akbelen’de son bulacaktır. Ancak, bu bir son değildir. Akbelenliler ve yaşam savunucuları “bitti” demeden bitmeyecek bir mücadelenin, sadece bir parçasıdır. O parçada var olmanız, var olmamız sadece bu kervanın son günü olduğu için önemlidir. Gerçek sona ancak “termik santrallerin kapatılması” ile, sadece Muğla’da değil, ülkemizde ve de tüm ülkelerde kapatılması ile, iklim krizine neden olan tüm uygulamalara son verilmesi ile ulaşabileceğimizin bilinci ile; mücadeleye devam!.. Termik Santrallar Kapatılmalı, Muğla Cennet Kalmalıdır."

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ise termik santrallerin kapatılarak enerji ihtiyacının rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması gerektiğine vurgu yaparak "Akbelen mücadelesi sadece bir su mücadelesi değil aynı zamanda bir yaşam mücadelesidir, kültür mücadelesidir, demokrasi mücadelesidir, barış mücadelesidir. Bugün yaşadığımız su krizinin ana sebebi İklim değişikliği ve haliyle onun sonuçlarıdır. Özellikle karbon salınımı yüksek bu tür tesisler, özellikle termik santraller bir an önce bölgemizden, ülkemizden ve Dünya'dan kaldırılmalıdır." dedi.
 
HEDEP milletvekili İsmail Akın ise tüm Türkiye’de çevre mücadelesi yapacaklarını söyledi.